Tansu Çiller koalisyon liderleriyle yapacağı görüşme öncesinde meclisin tatil edilmesi kararını eleştirerek, hükümetin bu tavrının millet adına değerlendirileceğini belirtti
DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Anayasa değişikliği, Siyasi Partiler ve Seçim kanunu değişikliklerini görüşmek için Başbakan Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcılarından istediği randevu gerçekleşmeden, TBMM'nin 17 Eylül'e kadar tatile gireceği kararının açıklanmasına sitem etti
Tansu Çiller, bu iktidar liderlerinin bu tavrının iktidarın muhalefetin görüşlerine gerek duymadığı anlamına geldiğini belirterek, "İktidarın mecliste muhalefet istemediği doğru ise biz de bunu millet adına değerlendirmek durumunda kalırız" dedi.
Anayasa değişikliğinin geçmişte bir siyasi pazarlık konusu yapıldığı için gerçekleştirilemediğini kaydeden Çiller, bu anlayışın, siyasetin yaralandığı bir ortamda da sürdürülmek istendiğini söyledi.
Ganimet avcılığı
Çiller, "Bizim geleneklerimizde cenaze ortada iken komşu haneye giderek ganimet avı başlatmak, kamu vicdanının kabul edebileceği bir şey değildir. Bir partinin kapandığı gün Meclisteki iktidar partilerinden birinin genel başkanı açıkça pazarlık kapısını açmış ve millet vicdanında kötü bir not almıştır" diye konuştu.
Siyasetin tepesinde birtakım oyunlarla milli iradeyi saptıranlarındemokrasiyi tahrip ettiklerini söyleyen Çiller, milletin vermediğini pazarlıkla alma anlayışını eleştirdi.
Çiller, iktidar kanadının "felçli" olduğunu da öne sürerek, şöyle devam etti:
"Milletin tek isteği var: Ne olursa olsun da bu iktidar gitsin. Peki muhalefet kanadında ne var? Ana muhalefeti kapatmışsınız. Milli iradenin beşte biri açıkta, eritilmiş. Meclis, Anayasa hükmü olan kuvvetler ayırımına riayet etmiyor. Yolsuzluk dosyalarından ve iddialarından kaçmanın yolunu jandarmayı, savcıyı suçlamakta bulanlar bu konudaki gensorumuzu parmak hesabıyla reddetmişler ama milletin vicdanında yine mahkum olmuşlardır. Polis devletinden şikayet edenler,yargının üzerinde baskı mekanizması oluşturarak polis devletinin başbakan yardımcısı görüntüsüne soyunmuşlardır."
Anayasa ile Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu değişsin
Çiller, bir partinin kapatılmasıyla ortaya çıkan milli irade boşluğuyla birlikte Meclisin yapacağı tek şeyin Anayasayı ve onunla birlikte de Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu ile seçim harcamalarında şeffaflığı AB normlarında sağlayan değişiklikleri gerçekleştirmek olduğunu söyledi.
Çiller, özetle şöyle konuştu:
"Anayasa değişikliğinin gündemde olduğu bir dönemde ve bunun muhalefetle tartışılması gereğinin açık olduğu bir ortamda iktidar partileri, polis devleti anlayışıyla, Meclis'te muhalefet olmasın anlayışıyla (Madem ki bu konuları görüşmek için randevu istediler, randevu icra edilmeden biz meclisi 17 Eylül'e kadar kapatalım) demişlerdir. Peki o zamana kadar ne yapalım, yangından mal kaçırır gibi 190 maddelik 22 tasarıyı yasalaştıralım. Hemen bitirelim ki üzerinde kimse konuşmasın. Bunun anlamı, bu iktidarın Meclis'te muhalefet istemediğidir. Milletin anladığı bu olur. Eğer bu böyleyse biz de bunu millet adına değerlendirmek durumunda kalırız."
DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Anayasa değişikliği, Siyasi Partiler ve Seçim kanunu değişikliklerini görüşmek için Başbakan Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcılarından istediği randevu gerçekleşmeden, TBMM'nin 17 Eylül'e kadar tatile gireceği kararının açıklanmasına sitem etti
Tansu Çiller, bu iktidar liderlerinin bu tavrının iktidarın muhalefetin görüşlerine gerek duymadığı anlamına geldiğini belirterek, "İktidarın mecliste muhalefet istemediği doğru ise biz de bunu millet adına değerlendirmek durumunda kalırız" dedi.
Anayasa değişikliğinin geçmişte bir siyasi pazarlık konusu yapıldığı için gerçekleştirilemediğini kaydeden Çiller, bu anlayışın, siyasetin yaralandığı bir ortamda da sürdürülmek istendiğini söyledi.
Ganimet avcılığı
Çiller, "Bizim geleneklerimizde cenaze ortada iken komşu haneye giderek ganimet avı başlatmak, kamu vicdanının kabul edebileceği bir şey değildir. Bir partinin kapandığı gün Meclisteki iktidar partilerinden birinin genel başkanı açıkça pazarlık kapısını açmış ve millet vicdanında kötü bir not almıştır" diye konuştu.
Siyasetin tepesinde birtakım oyunlarla milli iradeyi saptıranlarındemokrasiyi tahrip ettiklerini söyleyen Çiller, milletin vermediğini pazarlıkla alma anlayışını eleştirdi.
Çiller, iktidar kanadının "felçli" olduğunu da öne sürerek, şöyle devam etti:
"Milletin tek isteği var: Ne olursa olsun da bu iktidar gitsin. Peki muhalefet kanadında ne var? Ana muhalefeti kapatmışsınız. Milli iradenin beşte biri açıkta, eritilmiş. Meclis, Anayasa hükmü olan kuvvetler ayırımına riayet etmiyor. Yolsuzluk dosyalarından ve iddialarından kaçmanın yolunu jandarmayı, savcıyı suçlamakta bulanlar bu konudaki gensorumuzu parmak hesabıyla reddetmişler ama milletin vicdanında yine mahkum olmuşlardır. Polis devletinden şikayet edenler,yargının üzerinde baskı mekanizması oluşturarak polis devletinin başbakan yardımcısı görüntüsüne soyunmuşlardır."
Anayasa ile Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu değişsin
Çiller, bir partinin kapatılmasıyla ortaya çıkan milli irade boşluğuyla birlikte Meclisin yapacağı tek şeyin Anayasayı ve onunla birlikte de Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu ile seçim harcamalarında şeffaflığı AB normlarında sağlayan değişiklikleri gerçekleştirmek olduğunu söyledi.
Çiller, özetle şöyle konuştu:
"Anayasa değişikliğinin gündemde olduğu bir dönemde ve bunun muhalefetle tartışılması gereğinin açık olduğu bir ortamda iktidar partileri, polis devleti anlayışıyla, Meclis'te muhalefet olmasın anlayışıyla (Madem ki bu konuları görüşmek için randevu istediler, randevu icra edilmeden biz meclisi 17 Eylül'e kadar kapatalım) demişlerdir. Peki o zamana kadar ne yapalım, yangından mal kaçırır gibi 190 maddelik 22 tasarıyı yasalaştıralım. Hemen bitirelim ki üzerinde kimse konuşmasın. Bunun anlamı, bu iktidarın Meclis'te muhalefet istemediğidir. Milletin anladığı bu olur. Eğer bu böyleyse biz de bunu millet adına değerlendirmek durumunda kalırız."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.