Çiftçi ürettikçe batıyor
Uygulanan yanlış tarım politikaları sebebiyle tüm tarımsal girdiler ithalata ve dolayısıyla dolara bağımlı hale gelince, aşırı artan maliyetler çiftçiyi perişan etti. Ürün fiyatlarının ve tarımsal desteklerin artan maliyetler karşısında yetersiz kalması, çiftçinin ürettikçe batmasına, borçlarının katlanarak artmasına neden oldu
11.06.2022 20:11:00
MURAT ÇABAS / HABER ANALİZ
Tarımsal istatistikler, yapılan gelir-gider hesaplamaları tarımdaki gerilemeyi, çiftçilerin yaşadığı mağduriyeti ve yalnızlığı ortaya koyuyor. Bu ülkeyi bizlere emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk, "Köylü milletin efendisidir" diyerek tarımın ne kadar stratejik bir sektör olduğunu, çiftçilerin millet ve devlet için önemini vurgulamıştı. Ama ne var ki bugün bunun tam tersi uygulanıyor, çiftçi bırakın "efendi" olmayı, alın terinin karşılığını alamıyor, kanuni haklarını dahi elde edemiyor.Çiftçinin alım gücü düştü
Hükümet tarafından açıklanan hububat taban fiyatları, her ne kadar geçen yılki fiyatlara göre yüksek gözükse de, artan maliyetler sebebiyle oldukça yetersiz bulundu. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), bu yıl sert ekmeklik buğday için 6 bin 50 lira, arpa için de 5 bin 500 lira taban fiyat belirledi. Ayrıca buğday için 1000 lira alım primi, arpa için de 500 lira alım primi belirlendi. Böylece desteklemelerle birlikte bir ton buğday fiyatı 7 bin 50 lira, arpa taban fiyatı ise 6 bin lira oldu.CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TMO'nun açıkladığı hububat taban fiyatının, artış gösteren mazot fiyatları karşısında, üreticinin ton başına daha az kazanç sağlamasına neden olduğunu belirtti. Gürer, bir takım verileri paylaşarak rakamsal olarak çiftçinin nasıl bir mağduriyet yaşadığını gözler önüne serdi.
Gürer açıklamasında şunları söyledi: "2021 yılında buğday taban fiyatı 2 bin 250 lira, arpa taban fiyatı ise 1750 liraydı. Geçen yıl bu aylarda 7 lira 32 kuruş olan mazot fiyatı ise 28 liraya çıktı. Geçen yıl bir ton buğdayla 307 litre mazot alabilen çiftçi, bu yıl destekleme primi dahil bir ton buğdayla 251 litre mazot alabiliyor. Aradaki fark 56 litre mazot. Çiftçinin buğday ton başına 56 litre mazot kaybı var. Bu da bugünkü mazot fiyatıyla yaklaşık 1500 lira ediyor."
Arpada da gelir kaybı yaşandığını ifade eden Gürer, "Geçen yıl taban fiyatı 1750 lira olan bir ton arpa ile 239 litre mazot alınabilirken, bu yıl destekleme alım primi ile birlikte 6 bin lira olan bir ton arpa ile ancak 214 litre mazot alınabiliyor. Arada 25 litre fark var."
Gübre fiyatları da çiftçiyi vurdu
Tarımsal üretimde en önemli girdi maliyetlerinden birisi şüphesiz gübre… Niğde Milletvekili Gürer, aynı mukayeseleri gübre konusunda da yaptı: "Gübreye geçen yıla göre yüzde 342 zam geldi. Çoğu çiftçi tarlasına taban ve üst gübre atamadı. Atanlar da sınırlı attı. Bunun da verime yansıması olacak… Çiftçinin mağduriyeti giderek artıyor. İktidar çiftçiye destek veriyormuş gibi yapıyor ama özünde, olaya matematiksel olarak baktığımızda destek verilmediği görülüyor. Girdi maliyetleri sürekli artarken ve çiftçinin kazancı azalırken, önümüzdeki dönemlerde tohumun toprakla buluşması da azalacak gibi görüyor. O nedenle çiftçi gerçek manada desteklenmeli."Çiftçi temsilcileri, buğday fiyatlarının 7 bin 500 TL, arpa fiyatlarının 6 bin 500 TL'ye sabitlenmesi ve prim desteğinin de 2 bin TL'ye çıkarılması gerektiğini belirtiyor.
2006 yılında bizzat AKP hükümeti tarafından çıkartılan 5488 sayılı Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesine göre, "Tarımsal destekleme programlarının finansmanı, bütçe kaynaklarından ve dış kaynaklardan sağlanır. Bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi millî hasılanın yüzde birinden az olamaz."
Fakat o tarihten bugüne bu destek tam olarak çiftçiye verilmedi. Son açıklanan gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) 8 trilyon liranın üstünde. Yani Tarım Kanunu'na göre çiftçiye en az 80 milyar lira destek verilmesi gerekiyor. Ama hükümet bunun yarısını bile çiftçiye vermiyor.
Tarım alanlarının yüzde 12'sini kaybettik
Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) 84'üncü hesap dönemine yönelik raporunda, 2021 ve önceki yıllarla ilgili tarımsal üretim verilerine yer verildi. Verilere göre, buğday ve arpayı da kapsayan beş önemli kalemde tarımsal üretim, bir yıl içinde yüzde 19 eridi. Ülkemizde geçen yıl toplam 17 milyon 650 bin ton buğday üretildi. 2020'de buğday üretimi 20 milyon 500 bin tondu. Böylece buğdayda bir yılda yaşanan üretim kaybı yüzde 14 oldu. Diğer hububat ürünlerinde de kayıplar yaşandı. 2020'de 8.3 milyon ton olan arpa üretimi yüzde 30.7'lik azalışla 5.75 milyon ton oldu. 314 bin 528 ton olan yulaf üretimi ise yüzde 12.2 azalışla 276 bin tona geriledi.Çiftçilerimiz, üretim maliyetleri, ürün taban fiyatlarının düşüklüğü ve ithalat politikalarıyla darbe üstüne darbe yerken, bu yanlış politikalar, tarım alanlarının azalmasına da neden oldu. 2001 yılında 26 milyon 350 bin hektar olan tarım alanı, geçen yıl 23 milyon 137 bin hektara kadar geriledi. Tarım alanlarında 20 yılda yaşanan kayıp yüzde 12 olarak kaydedildi. Ülke, 20 yılda 15 Hatay büyüklüğündeki tarım arazisini kaybetti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.