'CHP'nin iç işlerine karışmadım'
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun "Başka partinin iç işine karışmamalı" sözlerine yanıt veren İYİ Parti Lideri Meral Akşener, "Böyle bir durum yok. Benim söylediğim adaylık tespiti, o tespit konusunda herkes hür ve bağımsızdır" dedi
23.12.2022 16:10:00
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, katıldığı TV programında önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın asgari ücret teklifleri ile ilgili olarak yaptığı, "Bizim sırtımızda 85 milyonun taşındığı bir küfe var" açıklamasına yanıt veren Akşener, "Küfe vatandaşın sırtında. Küfe 10 yaşındaki kızına meyve toplayan, plastik ve karton toplayarak evini geçindirmeye çalışan babanın sırtında. Sayın Erdoğan beceremiyorsa gitsin! Bunu çözmek sizin göreviniz. Varsa bir küfe, kendiniz aldınız. Sizin sırtınızdaki küfenin içi boş. Lüks hayat var. 13 tane uçak var. 500 milyon dolarlık uçak var. 2 tanesi neyinize yetmedi" dedi. 2023 yılında geçerli olacak asgari ücret konusuna da değinen Akşener, "Asgari ücreti Sayın Erdoğan 8 bin 500 olarak açıkladı. Biz bütün hesapları yapıp 9 bin 600 olarak açıklamıştık. Açlık sınırı Ocak ayında 8 bin 700 lira olacak yani asgari ücret yine açlık sınırının altına düşecek. Gıdaya erişim ve ısınma müthiş bir problem. Buzdolabını açıyorsunuz gördüğünüz sadece hoşaf. Bu yoksul ailelerde protein alamadıkları için çocuklarda bodurluk başladı. 14'ünden itibaren obezlik başladı" dedi.
Türkiye'de bir yargı problemi olduğuna dikkatleri çeken Akşener, "Ekrem İmamoğlu hakkındaki karar Sayın Erdoğan'ın kararı. Seçime giderken İstanbul'a çökme kararı" dedi. Bir sürü FETÖ iltisaklısı çıktığını ve bunları işe alma konusundaki prosedürlerdeki imza sahiplerine ne olduğunu soran Akşener, şöyle konuştu: "Erdoğan'a göre herkes terörist. Bu eylemler yarın kendilerini sorumlu hale getirecek. 16 milyon İstanbullunun bugün seçilmiş belediye başkanına, yani milli iradeye uzatılan bir el var. Ama bu milli iradeye el uzatma, çökme hadisesinin karşılığı olarak 85 milyon da senin yanında dedim. İstanbul'a özel değil, Türkiye'nin milli iradesine çöküldü, bunu ifade ettim. Dünün vesayetçileri, Sayın Erdoğan'a bunu yaptı. Erdoğan'a yapılan bu haksızlığın karşısında durmuş bir kişiyim. Şiirin suç olmadığını bağıra bağıra söyledik. Bize tazminat davaları açıldı. Bu bir dayanışma hadisesi. Yanlışın karşısında bedel ödemeyi göze alma hadisesi. O günün mağduru bugünün kural tanımayan vesayetçisi oldu. Sadece 16 milyon çerçevesine sığdırırsanız o şarkılar biter."
Konuşmasında Saraçhane'ye gitmesiyle ilgili de açıklamalarda bulunan İYİ Parti lideri Akşener, "Sayın Kılıçdaroğlu'nu aradım. Birbirimizin telefonları var, özel kalemler araya girmeden oradan konuşuyoruz. Telefonu kapalıydı. İzin almak için aramadım yanlış anlaşılmasın. İzin alma mecburiyetim yok. Bu belediye başkanları iki partinin ittifakıyla seçilmiş başkanlar. İyi yaptığı işlerden de kötü yaptığı işlerden de biz mesulüz. Sonra döndüm, bir güç oluşturabilelim diye Sayın Gültekin Uysal'ı aradım. Çok ağır gripti, Sayın Babacan'ı aradım, basınla ilgili bir programdaymış. Sayın Davutoğlu akşama gelebileceğini söyledi. Temel Bey'e de hiç ulaşamadık, hastanedeymiş. Ben orada bir güç gösterisi yapabilelim diye aradım. Bakanımsı troller var, ama benim üzerime vurulması problem değil. Asıl burada Erdoğan gitti gümbürtüye. Ama bunu üzerinden bir kesim de siyasi nezakete uymuyor dedi. Sonra siyasi saygısızlık haline döndü. Demek ki İmamoğlu'nu orada yalnız bırakmak siyasi nezaket, siyasi irfan, siyasi terbiyeymiş. Ben böyle bir ahmaklık hiç görmedim. Dolayısıyla yapayalnız o gün orada olmasaydık. Hüseyin Baş da oradaydı. EMEP'in Genel Başkanı da oradaydı" dedi. İmamoğlu'nu o gün Saraçhane'de yalnız bırakılması halinde bunun çok yanlış olacağını dile getiren Akşener, CHP'nin iç işlerine karıştığı şeklindeki eleştirilere ise şu yanıtı verdi: "Sayın Kılıçdaroğlu da iç işlerine karışmakla ilgili bir söz söyledi. Burada iç işlerine karışmak yok. 6'lı masa toplandı ve Cumhurbaşkanı adaylığı liderlere bırakıldı. Sayın Kılıçdaroğlu'na şunu görevden alın şuraya koyun dersem bu iç işlere karışmak olur. Aday tespiti konusunda herkes hür ve bağımsızdır."
Ülkede yargı problemi var
Türkiye'de bir yargı problemi olduğuna dikkatleri çeken Akşener, "Ekrem İmamoğlu hakkındaki karar Sayın Erdoğan'ın kararı. Seçime giderken İstanbul'a çökme kararı" dedi. Bir sürü FETÖ iltisaklısı çıktığını ve bunları işe alma konusundaki prosedürlerdeki imza sahiplerine ne olduğunu soran Akşener, şöyle konuştu: "Erdoğan'a göre herkes terörist. Bu eylemler yarın kendilerini sorumlu hale getirecek. 16 milyon İstanbullunun bugün seçilmiş belediye başkanına, yani milli iradeye uzatılan bir el var. Ama bu milli iradeye el uzatma, çökme hadisesinin karşılığı olarak 85 milyon da senin yanında dedim. İstanbul'a özel değil, Türkiye'nin milli iradesine çöküldü, bunu ifade ettim. Dünün vesayetçileri, Sayın Erdoğan'a bunu yaptı. Erdoğan'a yapılan bu haksızlığın karşısında durmuş bir kişiyim. Şiirin suç olmadığını bağıra bağıra söyledik. Bize tazminat davaları açıldı. Bu bir dayanışma hadisesi. Yanlışın karşısında bedel ödemeyi göze alma hadisesi. O günün mağduru bugünün kural tanımayan vesayetçisi oldu. Sadece 16 milyon çerçevesine sığdırırsanız o şarkılar biter."
Hüseyin Baş da oradaydı
Konuşmasında Saraçhane'ye gitmesiyle ilgili de açıklamalarda bulunan İYİ Parti lideri Akşener, "Sayın Kılıçdaroğlu'nu aradım. Birbirimizin telefonları var, özel kalemler araya girmeden oradan konuşuyoruz. Telefonu kapalıydı. İzin almak için aramadım yanlış anlaşılmasın. İzin alma mecburiyetim yok. Bu belediye başkanları iki partinin ittifakıyla seçilmiş başkanlar. İyi yaptığı işlerden de kötü yaptığı işlerden de biz mesulüz. Sonra döndüm, bir güç oluşturabilelim diye Sayın Gültekin Uysal'ı aradım. Çok ağır gripti, Sayın Babacan'ı aradım, basınla ilgili bir programdaymış. Sayın Davutoğlu akşama gelebileceğini söyledi. Temel Bey'e de hiç ulaşamadık, hastanedeymiş. Ben orada bir güç gösterisi yapabilelim diye aradım. Bakanımsı troller var, ama benim üzerime vurulması problem değil. Asıl burada Erdoğan gitti gümbürtüye. Ama bunu üzerinden bir kesim de siyasi nezakete uymuyor dedi. Sonra siyasi saygısızlık haline döndü. Demek ki İmamoğlu'nu orada yalnız bırakmak siyasi nezaket, siyasi irfan, siyasi terbiyeymiş. Ben böyle bir ahmaklık hiç görmedim. Dolayısıyla yapayalnız o gün orada olmasaydık. Hüseyin Baş da oradaydı. EMEP'in Genel Başkanı da oradaydı" dedi. İmamoğlu'nu o gün Saraçhane'de yalnız bırakılması halinde bunun çok yanlış olacağını dile getiren Akşener, CHP'nin iç işlerine karıştığı şeklindeki eleştirilere ise şu yanıtı verdi: "Sayın Kılıçdaroğlu da iç işlerine karışmakla ilgili bir söz söyledi. Burada iç işlerine karışmak yok. 6'lı masa toplandı ve Cumhurbaşkanı adaylığı liderlere bırakıldı. Sayın Kılıçdaroğlu'na şunu görevden alın şuraya koyun dersem bu iç işlere karışmak olur. Aday tespiti konusunda herkes hür ve bağımsızdır."