Çetin Ünsalan: Türkiye stagflasyona girdi
Ünsalan, "Türkiye'de hem durgunluğun, hem durdurulamayan bir enflasyonun birlikte yaşandığı bir stagflasyon dönemine girmiş vaziyetteyiz" dedi.
19.10.2024 11:53:00 / Güncelleme: 19.10.2024 11:57:34
Bülent Tapıcı
Bülent Tapıcı
Ekonomist Çetin Ünsalan Türk ekonomisi üzerine bir değerlendirme yaptı.
Türkiye'de stagflasyon dönemine girildiğini ifade eden Ünsalan enflasyonun kağıt üstünde düşüyor gösterilmesinin sebebinin maaş zamlarını düşük tutmak olduğunu belirtti.
Ünsalan şunları söyledi;
"Enflasyon kağıt üstünde düşüyor. Enflasyon madde sepetinde 6 bin liraya ortalama ev kirası, doktor muayenesi 33 lira ki devlete gitseniz 500 liradan başlıyor, 79 liraya yarım ekmek döner bile alamazsınız da porsiyon döner…
3 tane örnek vereyim size, bu üçü enflasyonu hesaplayan madde sepetindeki ağırlıkları oluşturuyor. Bu kadar gerçek dışı bir portföyde enflasyonu düşürürsünüz fakat enflasyon düşer mi? Hayır, düşmez çünkü sokağa çıktığınızda, gerek üretici maliyetlerinde gerekse bireysel olarak bizim yaşadığımız hayat maliyetlerinde üç haneye yakın bir enflasyon söz konusu.
Türkiye'de aslında enflasyon birincil sorun olmaktan çıktı. Türkiye'de şu anda çok ciddi anlamda hem durgunluğun, hem durdurulamayan bir enflasyonun birlikte yaşandığı bir stagflasyon dönemine girmiş vaziyetteyiz.
Enflasyonun düşürülme nedeni şu, aslında bir algı var, şu denmeye çalışılıyor. 'Geçen yıl yüzde 75'lerde enflasyon vardı, biz size yüzde 38 hedefimizin üzerine de çıkıp yüzde 49 zam verdik, gördünüz mü enflasyon yüzde 41 - 42'lere düştü. Gelin bir sene daha dişinizi sıkın, bizim yüzde 14 hedefimiz var, hadi size yüzde 20 zam verelim, bir sene sonra hepimiz kralız' deniyor. Enflasyonun kağıt üzerinde düşürülmeye çalışılmasının bir nedeni de bu.
Fakat burada daha büyük bir sorun var. İnsanlar iki hafta üst üste aynı ürünleri, aynı gramajda ürünleri aynı fiyata alamadığını bildiği için bu tüketici nezdinde de, üretim maliyetleri sürekli artan üretici nezdinde de enflasyonla ilgili açıklamayı tamamen hesaba katmaz ve gerçekçi, öngörülemez buluyor. Öngörülemez bulunan bir ortamda da bu sefer olası zamlar da yapılmaya başlanıyor ve bu 'fırsatçı' diye satılıyor. Hayır, öyle değil yani sorun öngörülemeyen bir ekonomik fotoğrafla karşı karşıya bırakılması insanların. Bir hammadde alıyor ondan sonra o malı sattığında o hammaddeyi ne kadara alacağını bilmiyor çünkü ortada gerçek bir veri yok. Bütün bunları alt alta koyduğumuzda ne yazık ki enflasyonun zaten düşebilme ihtimali yok."
Türkiye'de stagflasyon dönemine girildiğini ifade eden Ünsalan enflasyonun kağıt üstünde düşüyor gösterilmesinin sebebinin maaş zamlarını düşük tutmak olduğunu belirtti.
Ünsalan şunları söyledi;
"Enflasyon kağıt üstünde düşüyor. Enflasyon madde sepetinde 6 bin liraya ortalama ev kirası, doktor muayenesi 33 lira ki devlete gitseniz 500 liradan başlıyor, 79 liraya yarım ekmek döner bile alamazsınız da porsiyon döner…
3 tane örnek vereyim size, bu üçü enflasyonu hesaplayan madde sepetindeki ağırlıkları oluşturuyor. Bu kadar gerçek dışı bir portföyde enflasyonu düşürürsünüz fakat enflasyon düşer mi? Hayır, düşmez çünkü sokağa çıktığınızda, gerek üretici maliyetlerinde gerekse bireysel olarak bizim yaşadığımız hayat maliyetlerinde üç haneye yakın bir enflasyon söz konusu.
Türkiye'de aslında enflasyon birincil sorun olmaktan çıktı. Türkiye'de şu anda çok ciddi anlamda hem durgunluğun, hem durdurulamayan bir enflasyonun birlikte yaşandığı bir stagflasyon dönemine girmiş vaziyetteyiz.
Enflasyonun düşürülme nedeni şu, aslında bir algı var, şu denmeye çalışılıyor. 'Geçen yıl yüzde 75'lerde enflasyon vardı, biz size yüzde 38 hedefimizin üzerine de çıkıp yüzde 49 zam verdik, gördünüz mü enflasyon yüzde 41 - 42'lere düştü. Gelin bir sene daha dişinizi sıkın, bizim yüzde 14 hedefimiz var, hadi size yüzde 20 zam verelim, bir sene sonra hepimiz kralız' deniyor. Enflasyonun kağıt üzerinde düşürülmeye çalışılmasının bir nedeni de bu.
Fakat burada daha büyük bir sorun var. İnsanlar iki hafta üst üste aynı ürünleri, aynı gramajda ürünleri aynı fiyata alamadığını bildiği için bu tüketici nezdinde de, üretim maliyetleri sürekli artan üretici nezdinde de enflasyonla ilgili açıklamayı tamamen hesaba katmaz ve gerçekçi, öngörülemez buluyor. Öngörülemez bulunan bir ortamda da bu sefer olası zamlar da yapılmaya başlanıyor ve bu 'fırsatçı' diye satılıyor. Hayır, öyle değil yani sorun öngörülemeyen bir ekonomik fotoğrafla karşı karşıya bırakılması insanların. Bir hammadde alıyor ondan sonra o malı sattığında o hammaddeyi ne kadara alacağını bilmiyor çünkü ortada gerçek bir veri yok. Bütün bunları alt alta koyduğumuzda ne yazık ki enflasyonun zaten düşebilme ihtimali yok."