Hatırlarsanız geçtiğimiz yıl 2 Mayıs tarihli resmi gazetede Başbakan Bülent Ecevit imzalı bir genelge yayımlanmıştı. Hani şu; kamuda makam aracı saltanının bitirilmesini sağlayacak satış işlemiyli ilgili olan karar. Kararın çıktığı gün, halis niyetle olaya yaklaşan birçok kişi gibi ben de; "57. Hükümet kedi olalı, bir fare yakalayacak" diye düşündüm. Çünkü, vatandaşa dayatılan ve nefes kesen "kemer sıkma politikalarına" hükümette aldığı bu kararla birlikte destek sağlamış olacaktı. Ancak aradan geçen zaman zarfında hükümet, her konuda olduğu gibi bu konuda da çuvalladı. Tasarruf tedbirleri çerçevesinde satışa çıkarılacağı duyurulan kamu araçlarını hiçkimse vermeye yanaşmadı.
2 Mayıs 2001 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan genelgeyle, kamuda makam aracı saltanatının bitirilmesi için düğmeye basılmıştı. Aradan 1 yılı aşkın zaman geçti ancak, makam tahsisleri sona eren ve hizmet aracı olarak havuzda da kullanılmayacak taşıtların satışıyla ilgili "tık yok". O günlerde açıklama yapan Maliye Bakanı Sümer Oral da, Başbakanlık Genelgesi ile mevcut taşıtların üçte birinin kullanım dışı kalacağını iddia etmişti. Buna göre 26 bin taşıtın elden çıkarılması gerekiyordu. Şimdi sıkı durun; 2 Mayıs 2001 tarihinden itibaren 15 gün olarak belirtilen süreden bugüne 26 bin taşıt yerine, Maliye'ye sadece ve sadece 57 taşıtlık bildirimde bulunuldu.
Sizin anlayacağınız DSP, MHP ve ANAP'tan oluşan koalisyon hükümeti, bu işi de eline gözüne bulaştırdı. Olan yine "kriz var biraz daha kemer sıkmak gerekiyor" dayatmalarıyla emdiği süt burnundan getirilen vatandaşa oldu. Ve maalesef kamuda ki; makam aracı saltanatı hala devam etmekte. Başlı başına skandal olan bu konu hükümetin tasarruf konusundaki samimiyetsizliğinden mi ? Yoksa, beceriksizliğinden mi kaynaklandı hâlâ büyük bir merak konusu.
Siz asıl bombaya bakın :
Kamudaki araç saltanatından rahatsız olan vatandaş, yakın bir zamanda yeni bir şoka girecek. Neden mi ? Çünkü; saltanata, saltanat ekleniyor. İnanın şaka yapmıyorum. Başbakanın imzasıyla genelge yayımlanmasına rağmen geri çağrılıp, satışa sunulamayan araçlara ek olarak yeni araçlar alınacak. Yanlış duymadınız ekonomik krizin pençesindeki Türkiye, yakın bir zamanda yeni makam araçlarına servet akıtmaya hazırlanıyor.
Evet evet... 2001'de makam aracı saltanatını kırmak için genelge yayınlayarak, kamu araçlarını geriye çağırıp satışa çıkarmayı deneyen, ancak beceremeyenler 2003 yılında "değeri 54 milyar lira kadar ulaşan " makam arabalarından TBMM'ye 5, Başbakanlığa ise 15 adet alacak. Başbakanlık ve kuruluşlarına ise toplam 35 adet de binek otomobili alacak. Bunların yanısıra TBMM'ye 6 minibüs, 3 kamyonet, 2 panelvan, 1 otobüs, 1 kamyon, bir de ambulans alınacak. Meclis'in şu an 193 motorlu aracı bulunuyor. Halihazırda birimleri dahilinde 82 binek otomobili olmak üzere 122 motorlu taşıt barındıran Cumhurbaşkanlığına ise araç alımı düşünülmüyor. Sonuç olarak , 2003 bütçesinde, TBMM'ye toplam 21, Başbakanlığı ise 58 araç alınması öngörülüyor.
Not:........................................Hepimize geçmiş olsun ! Delirmemek mümkün değil. Allah aklımıza mukayyet olsun. Yaptığı her icraat diğerini kıskandıracak seviyede skandal olan 57.Hükümetin yaptıklarına akıl, sır erdirmek mümkün değil. Ama neyse 3 Kasım'a nasıl olsa az kaldı. Dişimizi biraz daha sıkalım.
2 Mayıs 2001 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan genelgeyle, kamuda makam aracı saltanatının bitirilmesi için düğmeye basılmıştı. Aradan 1 yılı aşkın zaman geçti ancak, makam tahsisleri sona eren ve hizmet aracı olarak havuzda da kullanılmayacak taşıtların satışıyla ilgili "tık yok". O günlerde açıklama yapan Maliye Bakanı Sümer Oral da, Başbakanlık Genelgesi ile mevcut taşıtların üçte birinin kullanım dışı kalacağını iddia etmişti. Buna göre 26 bin taşıtın elden çıkarılması gerekiyordu. Şimdi sıkı durun; 2 Mayıs 2001 tarihinden itibaren 15 gün olarak belirtilen süreden bugüne 26 bin taşıt yerine, Maliye'ye sadece ve sadece 57 taşıtlık bildirimde bulunuldu.
Sizin anlayacağınız DSP, MHP ve ANAP'tan oluşan koalisyon hükümeti, bu işi de eline gözüne bulaştırdı. Olan yine "kriz var biraz daha kemer sıkmak gerekiyor" dayatmalarıyla emdiği süt burnundan getirilen vatandaşa oldu. Ve maalesef kamuda ki; makam aracı saltanatı hala devam etmekte. Başlı başına skandal olan bu konu hükümetin tasarruf konusundaki samimiyetsizliğinden mi ? Yoksa, beceriksizliğinden mi kaynaklandı hâlâ büyük bir merak konusu.
Siz asıl bombaya bakın :
Kamudaki araç saltanatından rahatsız olan vatandaş, yakın bir zamanda yeni bir şoka girecek. Neden mi ? Çünkü; saltanata, saltanat ekleniyor. İnanın şaka yapmıyorum. Başbakanın imzasıyla genelge yayımlanmasına rağmen geri çağrılıp, satışa sunulamayan araçlara ek olarak yeni araçlar alınacak. Yanlış duymadınız ekonomik krizin pençesindeki Türkiye, yakın bir zamanda yeni makam araçlarına servet akıtmaya hazırlanıyor.
Evet evet... 2001'de makam aracı saltanatını kırmak için genelge yayınlayarak, kamu araçlarını geriye çağırıp satışa çıkarmayı deneyen, ancak beceremeyenler 2003 yılında "değeri 54 milyar lira kadar ulaşan " makam arabalarından TBMM'ye 5, Başbakanlığa ise 15 adet alacak. Başbakanlık ve kuruluşlarına ise toplam 35 adet de binek otomobili alacak. Bunların yanısıra TBMM'ye 6 minibüs, 3 kamyonet, 2 panelvan, 1 otobüs, 1 kamyon, bir de ambulans alınacak. Meclis'in şu an 193 motorlu aracı bulunuyor. Halihazırda birimleri dahilinde 82 binek otomobili olmak üzere 122 motorlu taşıt barındıran Cumhurbaşkanlığına ise araç alımı düşünülmüyor. Sonuç olarak , 2003 bütçesinde, TBMM'ye toplam 21, Başbakanlığı ise 58 araç alınması öngörülüyor.
Not:........................................Hepimize geçmiş olsun ! Delirmemek mümkün değil. Allah aklımıza mukayyet olsun. Yaptığı her icraat diğerini kıskandıracak seviyede skandal olan 57.Hükümetin yaptıklarına akıl, sır erdirmek mümkün değil. Ama neyse 3 Kasım'a nasıl olsa az kaldı. Dişimizi biraz daha sıkalım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.