Cennette Resûlullah ile olmanın yolu
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: “Benim sünnetimi ihya eden Beni sevmiş olur, Beni sevenler de Kıyamet günü cennette Benimle birlikte olurlar”
25.01.2024 09:33:00
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş





İmam Gazali Hazretleri şöyle buyuruyor:
Firavun, karısı Asiye için yere dört kazık çakmış, kadını bunların üzerine yatırmış, göğsünün üstüne bir değirmen taşı bindirerek bu durumda onu kızgın güneşe doğru çevirip yanmaya bırakmış. Asiye bu halde iken başını göğe kaldırarak Allah'a seslenmiş ve "Ey Rabbim bana cennette Senin yanında bir ev yap" demiş.
Hasan Basrî (r.a.) der ki: "Allah O'nu en şerefli bir şekilde kurtararak cennete çıkardı. O orada yer, içer."
Bundan anlaşıldığına göre Allah'a (c.c.) sığınmak, O'ndan yardım dilemek, sıkıntı ve belâ anında O'ndan kurtuluş istemek salihlerin bir geleneği ve müminlerin bir göreneğidir.
Allah (c.c.) buyuruyor: "De ki, Eğer Allah'ı seviyorsanız, bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin." (Âl-i imran: 31).
Bil ki, kulun Allah'ı ve O'nun Resulünü sevmesi, onlara boyun eğmekle, onların emrine uymakla olur. Allah'ın kullarını sevmesi de onlara mağfiret suretiyle ikramda bulunmasıdır.
Denilir ki, kul gerçek kemâlin yalnız Allah'ta olduğunu, kendisinde veya başkasında gördüğü her kemâlin Allah'tan ve Allah sayesinde olduğunu bilince ne Allah'tan başkasını sevebilir ve ne de Allah'a dayanmayan bir sevgiye gönlünde yer verebilir.
Bu bilgi de Allah'a ibadet etmek isteğini, O'na yaklaştıracak davranışları arzu etmeyi gerektirir. Böyle olduğu için Allah sevgisi, ibadet isteği ile yorumlanmış ve yine bu sevgi ibadet ederken Peygamberimize (s.a.v.) uyma, O'na itaate teşvik şartına bağlanmıştır.
Hasan el-Basrî'den (r.a.) rivayet edildiğine göre Peygamberimizin (s.a.v.) zamanında birtakım kimselerin, "Ey Muhammed! Biz Rabbimizi çok severiz" demeleri üzerine yukarıdaki ayet-i kerime inmiştir.
Bişr el-Hafi (r.a.) diyor ki: "Bir gece Peygamberimizi (s.a.v.) rüyamda gördüm, bana dedi ki: 'Ey Bişr! Allah senin dereceni arkadaşların arasında neden yüksek kıldı, biliyor musun?' 'Hayır, ya Resûlallah' diye cevap verdim. Bunun üzerine Peygamberimiz, 'Salihlere hizmet ettiğin için, mü'min kardeşlerine nasihat ettiğin için, dostlarını ve yolumdan ayrılmayanları sevdiğin için ve yolumdan gittiğin için' diye kendi sorusuna cevap verdi."
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Benim sünnetimi ihya eden Beni sevmiş olur, Beni sevenler de Kıyamet günü cennette Benimle birlikte olurlar."
Ahlâkın bozulduğu ve halkın fırkalara ayrıldığı zamanlarda resullerin efendisi olan Peygamberimizin sünnetine sımsıkı sarılanlara yüz şehidin ecri verilecektir.
(Mukaşefetü'l-Kulüb'den…)
Firavun, karısı Asiye için yere dört kazık çakmış, kadını bunların üzerine yatırmış, göğsünün üstüne bir değirmen taşı bindirerek bu durumda onu kızgın güneşe doğru çevirip yanmaya bırakmış. Asiye bu halde iken başını göğe kaldırarak Allah'a seslenmiş ve "Ey Rabbim bana cennette Senin yanında bir ev yap" demiş.
Hasan Basrî (r.a.) der ki: "Allah O'nu en şerefli bir şekilde kurtararak cennete çıkardı. O orada yer, içer."
Bundan anlaşıldığına göre Allah'a (c.c.) sığınmak, O'ndan yardım dilemek, sıkıntı ve belâ anında O'ndan kurtuluş istemek salihlerin bir geleneği ve müminlerin bir göreneğidir.
Allah (c.c.) buyuruyor: "De ki, Eğer Allah'ı seviyorsanız, bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin." (Âl-i imran: 31).
Bil ki, kulun Allah'ı ve O'nun Resulünü sevmesi, onlara boyun eğmekle, onların emrine uymakla olur. Allah'ın kullarını sevmesi de onlara mağfiret suretiyle ikramda bulunmasıdır.
Denilir ki, kul gerçek kemâlin yalnız Allah'ta olduğunu, kendisinde veya başkasında gördüğü her kemâlin Allah'tan ve Allah sayesinde olduğunu bilince ne Allah'tan başkasını sevebilir ve ne de Allah'a dayanmayan bir sevgiye gönlünde yer verebilir.
Bu bilgi de Allah'a ibadet etmek isteğini, O'na yaklaştıracak davranışları arzu etmeyi gerektirir. Böyle olduğu için Allah sevgisi, ibadet isteği ile yorumlanmış ve yine bu sevgi ibadet ederken Peygamberimize (s.a.v.) uyma, O'na itaate teşvik şartına bağlanmıştır.
Hasan el-Basrî'den (r.a.) rivayet edildiğine göre Peygamberimizin (s.a.v.) zamanında birtakım kimselerin, "Ey Muhammed! Biz Rabbimizi çok severiz" demeleri üzerine yukarıdaki ayet-i kerime inmiştir.
Bişr el-Hafi (r.a.) diyor ki: "Bir gece Peygamberimizi (s.a.v.) rüyamda gördüm, bana dedi ki: 'Ey Bişr! Allah senin dereceni arkadaşların arasında neden yüksek kıldı, biliyor musun?' 'Hayır, ya Resûlallah' diye cevap verdim. Bunun üzerine Peygamberimiz, 'Salihlere hizmet ettiğin için, mü'min kardeşlerine nasihat ettiğin için, dostlarını ve yolumdan ayrılmayanları sevdiğin için ve yolumdan gittiğin için' diye kendi sorusuna cevap verdi."
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Benim sünnetimi ihya eden Beni sevmiş olur, Beni sevenler de Kıyamet günü cennette Benimle birlikte olurlar."
Ahlâkın bozulduğu ve halkın fırkalara ayrıldığı zamanlarda resullerin efendisi olan Peygamberimizin sünnetine sımsıkı sarılanlara yüz şehidin ecri verilecektir.
(Mukaşefetü'l-Kulüb'den…)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.