‘Cennetin olmadığı her nimet küçüktür’
Hz. Ali (a.s.) buyurdu ki: “Sonrası cehennem olan hayır hayır değildir ve sonrası cennet olan kötülük kötülük değildir. Cennetin olmadığı her nimet küçüktür ve ateşin olmadığı her bela afiyettir”
09.12.2018 00:00:00
Kur'an'da şöyle buyuruluyor:
"Rabbinizin mağfiretine ve takva sahipleri için hazırlanmış, eni gökler ve yer kadar olan cennete koşuşun." (Âl-i İmran suresi, 132).
"Rabbiniz tarafından bağışlanmaya, genişliği yerle göğün genişliği kadar olan cennete koşuşun." (Hadid, 21).
Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurmuştur: "Cennete iştiyak duyan hayırlara koşsun." (el-Bihar, 77/94/1).
Cennet konusunda İmam Ali Efendimizin (a.s.) sözlerinden bazıları şöyledir:
"Bilin ki hiç şüphesiz ben talep edeni uyuyan cennet ve kaçanı uyuyan cehennem gibi bir şey görmedim." (Nehc'ul-Belağa, 28. Hutbe).
"Cennet en üstün hedeftir." (Gurer'ul-Hikem, 1024).
"Cennet kurtuluş yurdudur." (a.g.e., 1074).
"Cennet emniyet konağıdır." (a.g.e., 397).
"Cennet itaat edenin mükâfatıdır." (a.g.e., 417).
"Cennet öne geçenlerin hedefidir ve cehennem geride kalanların varacağı yerdir." (a.g.e., 477-478).
"Dünya kötülerin yurdudur, cennet ise takva sahiplerinin evidir." (a.g.e., 437-438).
"Sonrası cehennem olan hayır hayır değildir ve sonrası cennet olan kötülük kötülük değildir. Cennetin olmadığı her nimet küçüktür ve ateşin olmadığı her bela afiyettir." (Nehc'ul-Belağa, 387. Hikmet).
"Sizler ister istemez istek ve arzulara sahipsiniz; o halde genişliği göklerle yeryüzü kadar olan cennete arzu duyun." (Gurer'ul-Hikem, 3736).
İmam Bâkır (a.s.) da şöyle buyurmuştur: "Ey cenneti taleb eden! Uykun ne kadar uzun, bineğin ne kadar yavaş ve himmetin ne kadar gevşektir. Bu taleb eden ve talib edilen şey ne kadar ilginçtir. Ey cehennemden kaçan kimse! Bineğini cehenneme doğru ne kadar da hızlı sürüyorsun ve seni cehenneme düşüren şeyleri ne kadar da çabuk elde ediyorsun." (Tuhef'ul-Ukul, 291).
İmam Zeyn'ul-Âbidin (a.s.) ise şöyle buyurmuştur: "Bilin ki, hiç şüphesiz cennete iştiyak duyan kimse iyiliklere koşsun, şehvetlerden uzak dursun. Ateşten korunan ise, günahlarından dolayı Allah'a hemen tevbe etsin ve haramlardan geri dursun." (Tuhef'ul-Ukul, 281). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
"Rabbinizin mağfiretine ve takva sahipleri için hazırlanmış, eni gökler ve yer kadar olan cennete koşuşun." (Âl-i İmran suresi, 132).
"Rabbiniz tarafından bağışlanmaya, genişliği yerle göğün genişliği kadar olan cennete koşuşun." (Hadid, 21).
Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurmuştur: "Cennete iştiyak duyan hayırlara koşsun." (el-Bihar, 77/94/1).
Cennet konusunda İmam Ali Efendimizin (a.s.) sözlerinden bazıları şöyledir:
"Bilin ki hiç şüphesiz ben talep edeni uyuyan cennet ve kaçanı uyuyan cehennem gibi bir şey görmedim." (Nehc'ul-Belağa, 28. Hutbe).
"Cennet en üstün hedeftir." (Gurer'ul-Hikem, 1024).
"Cennet kurtuluş yurdudur." (a.g.e., 1074).
"Cennet emniyet konağıdır." (a.g.e., 397).
"Cennet itaat edenin mükâfatıdır." (a.g.e., 417).
"Cennet öne geçenlerin hedefidir ve cehennem geride kalanların varacağı yerdir." (a.g.e., 477-478).
"Dünya kötülerin yurdudur, cennet ise takva sahiplerinin evidir." (a.g.e., 437-438).
"Sonrası cehennem olan hayır hayır değildir ve sonrası cennet olan kötülük kötülük değildir. Cennetin olmadığı her nimet küçüktür ve ateşin olmadığı her bela afiyettir." (Nehc'ul-Belağa, 387. Hikmet).
"Sizler ister istemez istek ve arzulara sahipsiniz; o halde genişliği göklerle yeryüzü kadar olan cennete arzu duyun." (Gurer'ul-Hikem, 3736).
İmam Bâkır (a.s.) da şöyle buyurmuştur: "Ey cenneti taleb eden! Uykun ne kadar uzun, bineğin ne kadar yavaş ve himmetin ne kadar gevşektir. Bu taleb eden ve talib edilen şey ne kadar ilginçtir. Ey cehennemden kaçan kimse! Bineğini cehenneme doğru ne kadar da hızlı sürüyorsun ve seni cehenneme düşüren şeyleri ne kadar da çabuk elde ediyorsun." (Tuhef'ul-Ukul, 291).
İmam Zeyn'ul-Âbidin (a.s.) ise şöyle buyurmuştur: "Bilin ki, hiç şüphesiz cennete iştiyak duyan kimse iyiliklere koşsun, şehvetlerden uzak dursun. Ateşten korunan ise, günahlarından dolayı Allah'a hemen tevbe etsin ve haramlardan geri dursun." (Tuhef'ul-Ukul, 281). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL