Cemel, Sıffin ve Nehrevan’da İmam Hüseyin
Cemel Savaşı’nda İmam Ali (a.s.)’ın ordularının sol kanat komutanlığını üstlenmişti. Bu savaşta 10 bin askerin komutasını yapmıştır
21.03.2022 23:50:00





Cemel Savaşı'nda İmam Ali (a.s.)'ın ordularının sol kanat komutanlığını üstlenmişti. Bu savaşta 10 bin askerin komutasını yapmıştır.
Sıffin Savaşı'nda İmam Ali (a.s.)'ın ordusunu heyecanlandırmak için ateşli konuşmalarda bulunmuştur.
Sıffin Savaşı'na giderken İmam Hüseyin (a.s.) bir hutbe irad etmiştir:
"Ey Kûfeliler! Sizler, kerim dostlar ve sırdaşlarsınız. Aranızdaki fitne ateşini söndürmeye ve size zor geleni kolaylaştırmaya çalışın. Bilin ki savaş, kötülüğünden kaçınılan ve arzu edilmesi çok çirkin olan bir durumdur.
Kim savaş başlamadan önce onun için gerekli hazırlığı yapar, kendini ona hazırlar ve vereceği acılardan korkmazsa, savaşı kazanır.
Kim de münasip zamanı gelmeden ve basiretli bir şekilde hazırlığını tamamlamadan savaşa girerse, kavmine hiçbir yarar sağlamaz ve kendini helak eder. Gücü hakkına Allah'tan istiyoruz ki tevbenizi kabul etmekle sizi desteklesin."
İmam Ali (a.s.) Sıffin'den ayrılışından sonra malları hakkında yapılacaklar hususunda bir vasiyet yazdırmıştır:
"Bu, Allah'ın kulu Ali b. Ebi Tâlib'in malları hususunda, kendisini cennete koyması ve ona güven vermesi için Allah'ı arzulayarak emrettiğidir.
Bunu, el-Hasan bin Ali yerine getirecektir. Malından marufa göre yiyecek, marufa uygun bir şekilde infak edecektir.
Hasan'ın başına bir şey gelirse ve Hüseyin hayatta olursa, ondan sonra işi o yürütsün. O da işi Hasan'ın yürüttüğü gibi yürütsün.
Ali'nin sadakasından Fatıma'nın iki oğluna, Ali'nin diğer oğulları kadar pay vardır. Bu vasiyetin yerine getirilmesi görevini, Allah'ı arzulayarak, Resulüllah (s.a.v.)'e yakınlaşmak, O'nun hürmetini onurlandırmak ve yakınlığını yüceltmek için Fatıma'nın iki oğluna verdim."
Nehrevan savaşı'nda ve hakem olayında İmam Hüseyin (a.s.)
Babası ile beraber Sıffin Savaşı'nın yanında Nehrevan Savaşı'na da katılmıştır. Hakem Olayı'nda da babasının yanında yer almıştır. Onun lehine şahitlik edenlerden biri idi.
İmam Ali (a.s.) Resulüllah (s.a.v.)'in soyunu devam ettirecek olan bu iki reyhanı savaş meydanlarında özel olarak korumuştur.
Hasan (a.s.) ve Hüseyin (a.s.)'ın savaş alanına geçmelerine izin vermezdi: "Şu delikanlıya sahip çıkın; beni yıkmasın. Çünkü ben Resulüllah (s.a.v.)'in nesli kesilmesin diye bu ikisine –Hasan (a.s.) ve Hüseyin (a.s.)'a- ölümü layık görmüyorum." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Hüseyin eserinden)
Sıffin Savaşı'nda İmam Ali (a.s.)'ın ordusunu heyecanlandırmak için ateşli konuşmalarda bulunmuştur.
Sıffin Savaşı'na giderken İmam Hüseyin (a.s.) bir hutbe irad etmiştir:
"Ey Kûfeliler! Sizler, kerim dostlar ve sırdaşlarsınız. Aranızdaki fitne ateşini söndürmeye ve size zor geleni kolaylaştırmaya çalışın. Bilin ki savaş, kötülüğünden kaçınılan ve arzu edilmesi çok çirkin olan bir durumdur.
Kim savaş başlamadan önce onun için gerekli hazırlığı yapar, kendini ona hazırlar ve vereceği acılardan korkmazsa, savaşı kazanır.
Kim de münasip zamanı gelmeden ve basiretli bir şekilde hazırlığını tamamlamadan savaşa girerse, kavmine hiçbir yarar sağlamaz ve kendini helak eder. Gücü hakkına Allah'tan istiyoruz ki tevbenizi kabul etmekle sizi desteklesin."
İmam Ali (a.s.) Sıffin'den ayrılışından sonra malları hakkında yapılacaklar hususunda bir vasiyet yazdırmıştır:
"Bu, Allah'ın kulu Ali b. Ebi Tâlib'in malları hususunda, kendisini cennete koyması ve ona güven vermesi için Allah'ı arzulayarak emrettiğidir.
Bunu, el-Hasan bin Ali yerine getirecektir. Malından marufa göre yiyecek, marufa uygun bir şekilde infak edecektir.
Hasan'ın başına bir şey gelirse ve Hüseyin hayatta olursa, ondan sonra işi o yürütsün. O da işi Hasan'ın yürüttüğü gibi yürütsün.
Ali'nin sadakasından Fatıma'nın iki oğluna, Ali'nin diğer oğulları kadar pay vardır. Bu vasiyetin yerine getirilmesi görevini, Allah'ı arzulayarak, Resulüllah (s.a.v.)'e yakınlaşmak, O'nun hürmetini onurlandırmak ve yakınlığını yüceltmek için Fatıma'nın iki oğluna verdim."
Nehrevan savaşı'nda ve hakem olayında İmam Hüseyin (a.s.)
Babası ile beraber Sıffin Savaşı'nın yanında Nehrevan Savaşı'na da katılmıştır. Hakem Olayı'nda da babasının yanında yer almıştır. Onun lehine şahitlik edenlerden biri idi.
İmam Ali (a.s.) Resulüllah (s.a.v.)'in soyunu devam ettirecek olan bu iki reyhanı savaş meydanlarında özel olarak korumuştur.
Hasan (a.s.) ve Hüseyin (a.s.)'ın savaş alanına geçmelerine izin vermezdi: "Şu delikanlıya sahip çıkın; beni yıkmasın. Çünkü ben Resulüllah (s.a.v.)'in nesli kesilmesin diye bu ikisine –Hasan (a.s.) ve Hüseyin (a.s.)'a- ölümü layık görmüyorum." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Hüseyin eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.