Millet kelimesi Türk Dil Kurumu'nun tanımı ile 'Çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, duygu, ülkü, gelenek ve görenek birliği olan insan topluluğu, ulus' olarak açıklanmıştır.
Atatürk'e göre ise millet: Millet, dil, kültür ve ülkü birliği ile birbirine bağlı vatandaşların teşkil ettiği siyasî ve içtimai heyettir. "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk halkına Türk milleti denir."
Bu tanımlamalardan yola çıkarak bir milletin, millet olma vasfını kaybettirmek ve onu sömürge haline getirmek için neler yapılması gerektiği gayet açık, peki ne mi yapılacak?
1- Dilini bozacaksın: Şu anda ülkemizde milletimize karşı yapılmış mı? Evet. Yapılıyor mu? Evet. Bakın bu konu hakkında Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu hocamızın tespitine: "Tarihte adı sanı kalmamış milletler, topla tüfekle değil dili unutturularak tarihten silindiler. Kuru kalabalığı millet yapan dil elden gitti mi, milleti bir arada tutan öğelerin hepsi kaybolur. Dil yitince ne tarih bilinci kalır ne de o milletin kendine güveni. Sonunda o millet kendi topraklarını kendi eliyle teslim eder."
2- Kültürünü bozacaksın: Bu konu hakkında ise Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın tespitine bakalım: "Ben lisede öğretmenlik yaparken yanılmıyorsam 1973 yılında teftişe bir müfettiş geldi. Büyüğümüz diye sordum. 'Efendim bizim genç Türk beyefendisi, hanımefendisi modelimiz nasıldır? Bunu bana anlatın' dedim. Durdu 'Ben böyle bir soruyla ilk defa karşılaştım hiç de bunu düşünmemiştim' dedi. Düşünebiliyor musunuz, bizim bir Türk beyefendisi modelimiz yok, bir Türk hanımefendisi modelimiz yok. Ne oluyor? Avrupa'ya gidiyor geliyor bakıyorsunuz olmuş Avrupalı. Amerika'ya gidiyor geliyor olmuş Amerikalı. Yazık günah değil mi? İnsanlık tarihinde bütün insanlara örnek olmuş bir milletin, bir delikanlı bir hanımefendi modeli yok. Böyle şey mi olur? Geçmişimizde bu yok mu? Var. İşte Hoca Ahmet Yeseviler, Hacı Bektâş Veliler, Abdal Musalar, Ahi Evranlar, Mevlanalar, Yunuslar... Onlar bu potansiyeli yoğurmuş ve bir medeniyet kimliği oluşturmuşlardır. Bakın onlarda merhamet var, şefkat var, adalet var, hürmet var, saygı var, iffet var, bir model bu, hanımefendi modeli. Erkeğe bakıyorsun düşenin elinden tutuyor, yardım ediyor, insanlara yukarıdan bakmıyor adil bir insan. Bugün toplumun buna ihtiyacı var."
3- Ülkü birliğini bozacaksın: Bu konuyla ilgili olarak da daha birkaç sene öncesine kadar her ilkokul çocuğunun her gün "Ülküm yükselmek, ileriye gitmektir" diye coşkuyla söylediği Andımız'ın kaldırıldığını hatırlatsam yeterli herhalde.
Şimdi ise gelelim asıl konumuza, buraya bir madde daha eklemek istiyorum.
4- Atatürk ve Atatürk sevgisi: Evet, bizi millet yapan değerlerden biri ve hatta günümüzde yaşanan gelişmelere bakılırsa en önemlisi Atatürk ve Atatürk sevgisidir. Eğer Atatürk ve Atatürk sevgisi olmazsa maalesef millet diye bir şey kalmaz.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın müthiş tesbiti ile; "Tam bağımsızlık, milli egemenlik ve milli devlet ilkeleri üzerine bina edilen Cumhuriyetimizin mimarı Atatürk, Türk milleti ve devleti arasındaki en güçlü bağdır. Temeli İslam ile şekillenmiş, etnik ayrımdan uzak Türk milleti tanımı ona aittir. Bu bakımdan Atatürk tam bağımsızlıktır, Atatürk milli birliktir, Atatürk devlettir, Atatürk vatandır, imandır, onurdur, topyekûn Türk milletidir."
O yüzdendir ki dilimizi, kültürümüzü, ülkü birliğimizi yok edenlerin şimdiki hedefi ise bütün bunları bir arada tutan Atatürk ve Atatürk sevgisidir. Bir öğretmen arkadaşımız anlatıyor: "İlkokul 2. sınıftaki bir öğrencim imam hatibe giden ablasından duymuş. Atatürk çocuklara içki içiriyormuş. Daha sabah derse girer girmez çocuk gelmiş arkadaşlarına anlatmış. Ben dersi bıraktım, tek tek Atatürk'ün fotoğraflarını gösterdim. Atatürk cephede, sınıfta, halkın içinde, köylülerle sohbet ederken, çocuklarla, traktörde, dua ederken, kitap okurken, Kocatepe'de uzanmışken? Ve döndüm sınıfa sordum böyle bir insan bu arkadaşınızın size söylediğini yapar mı? Çocuklar hep bir ağızdan hayır öğretmenim dediler."
Bu olaydan da anlaşılıyor ki; bugün birileri, tıpkı Kurtuluş Savaşı'nda işgal kuvvetlerinin yaptığı gibi, bu milleti Atatürk'ünden koparmak, ondan uzaklaştırmak istiyor. Bunu en temelden, o minnacık yüreklerden, tertemiz yavrularımızdan başlayarak yapıyor. Bize düşen bu zehire panzehir olmaktır. Çünkü Atatürk vatandır. Atatürk bayraktır. Atatürk bu milletin namusu, şerefi, onurudur. Onu kaybedersek her şeyimizi kaybederiz. Ve bu zehire en büyük panzehir ise Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın Hoş Geldin Atatürk kitabıdır.
Atatürk'e göre ise millet: Millet, dil, kültür ve ülkü birliği ile birbirine bağlı vatandaşların teşkil ettiği siyasî ve içtimai heyettir. "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk halkına Türk milleti denir."
Bu tanımlamalardan yola çıkarak bir milletin, millet olma vasfını kaybettirmek ve onu sömürge haline getirmek için neler yapılması gerektiği gayet açık, peki ne mi yapılacak?
1- Dilini bozacaksın: Şu anda ülkemizde milletimize karşı yapılmış mı? Evet. Yapılıyor mu? Evet. Bakın bu konu hakkında Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu hocamızın tespitine: "Tarihte adı sanı kalmamış milletler, topla tüfekle değil dili unutturularak tarihten silindiler. Kuru kalabalığı millet yapan dil elden gitti mi, milleti bir arada tutan öğelerin hepsi kaybolur. Dil yitince ne tarih bilinci kalır ne de o milletin kendine güveni. Sonunda o millet kendi topraklarını kendi eliyle teslim eder."
2- Kültürünü bozacaksın: Bu konu hakkında ise Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın tespitine bakalım: "Ben lisede öğretmenlik yaparken yanılmıyorsam 1973 yılında teftişe bir müfettiş geldi. Büyüğümüz diye sordum. 'Efendim bizim genç Türk beyefendisi, hanımefendisi modelimiz nasıldır? Bunu bana anlatın' dedim. Durdu 'Ben böyle bir soruyla ilk defa karşılaştım hiç de bunu düşünmemiştim' dedi. Düşünebiliyor musunuz, bizim bir Türk beyefendisi modelimiz yok, bir Türk hanımefendisi modelimiz yok. Ne oluyor? Avrupa'ya gidiyor geliyor bakıyorsunuz olmuş Avrupalı. Amerika'ya gidiyor geliyor olmuş Amerikalı. Yazık günah değil mi? İnsanlık tarihinde bütün insanlara örnek olmuş bir milletin, bir delikanlı bir hanımefendi modeli yok. Böyle şey mi olur? Geçmişimizde bu yok mu? Var. İşte Hoca Ahmet Yeseviler, Hacı Bektâş Veliler, Abdal Musalar, Ahi Evranlar, Mevlanalar, Yunuslar... Onlar bu potansiyeli yoğurmuş ve bir medeniyet kimliği oluşturmuşlardır. Bakın onlarda merhamet var, şefkat var, adalet var, hürmet var, saygı var, iffet var, bir model bu, hanımefendi modeli. Erkeğe bakıyorsun düşenin elinden tutuyor, yardım ediyor, insanlara yukarıdan bakmıyor adil bir insan. Bugün toplumun buna ihtiyacı var."
3- Ülkü birliğini bozacaksın: Bu konuyla ilgili olarak da daha birkaç sene öncesine kadar her ilkokul çocuğunun her gün "Ülküm yükselmek, ileriye gitmektir" diye coşkuyla söylediği Andımız'ın kaldırıldığını hatırlatsam yeterli herhalde.
Şimdi ise gelelim asıl konumuza, buraya bir madde daha eklemek istiyorum.
4- Atatürk ve Atatürk sevgisi: Evet, bizi millet yapan değerlerden biri ve hatta günümüzde yaşanan gelişmelere bakılırsa en önemlisi Atatürk ve Atatürk sevgisidir. Eğer Atatürk ve Atatürk sevgisi olmazsa maalesef millet diye bir şey kalmaz.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın müthiş tesbiti ile; "Tam bağımsızlık, milli egemenlik ve milli devlet ilkeleri üzerine bina edilen Cumhuriyetimizin mimarı Atatürk, Türk milleti ve devleti arasındaki en güçlü bağdır. Temeli İslam ile şekillenmiş, etnik ayrımdan uzak Türk milleti tanımı ona aittir. Bu bakımdan Atatürk tam bağımsızlıktır, Atatürk milli birliktir, Atatürk devlettir, Atatürk vatandır, imandır, onurdur, topyekûn Türk milletidir."
O yüzdendir ki dilimizi, kültürümüzü, ülkü birliğimizi yok edenlerin şimdiki hedefi ise bütün bunları bir arada tutan Atatürk ve Atatürk sevgisidir. Bir öğretmen arkadaşımız anlatıyor: "İlkokul 2. sınıftaki bir öğrencim imam hatibe giden ablasından duymuş. Atatürk çocuklara içki içiriyormuş. Daha sabah derse girer girmez çocuk gelmiş arkadaşlarına anlatmış. Ben dersi bıraktım, tek tek Atatürk'ün fotoğraflarını gösterdim. Atatürk cephede, sınıfta, halkın içinde, köylülerle sohbet ederken, çocuklarla, traktörde, dua ederken, kitap okurken, Kocatepe'de uzanmışken? Ve döndüm sınıfa sordum böyle bir insan bu arkadaşınızın size söylediğini yapar mı? Çocuklar hep bir ağızdan hayır öğretmenim dediler."
Bu olaydan da anlaşılıyor ki; bugün birileri, tıpkı Kurtuluş Savaşı'nda işgal kuvvetlerinin yaptığı gibi, bu milleti Atatürk'ünden koparmak, ondan uzaklaştırmak istiyor. Bunu en temelden, o minnacık yüreklerden, tertemiz yavrularımızdan başlayarak yapıyor. Bize düşen bu zehire panzehir olmaktır. Çünkü Atatürk vatandır. Atatürk bayraktır. Atatürk bu milletin namusu, şerefi, onurudur. Onu kaybedersek her şeyimizi kaybederiz. Ve bu zehire en büyük panzehir ise Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın Hoş Geldin Atatürk kitabıdır.
Cemalettin Bektaş / diğer yazıları
- Millet olmak ve Atatürk / 25.03.2018