Aşağıdaki şiir şöyle doğdu:Aylar önce kırılmış olan ayağından dolayı mustarip olan ve ancak yürüteçler yardımı ile birkaç adım atabilen canım annemle aynı odada yatıyorduk.Meltem televizyonunda canlı olarak sunduğumuz "Ozanlarımız" programından sonra, kardeşim Hanife'nin evinde bir de çay faslı araya girince gecenin son çeyreğini istirahata ayırabildik.Uykuya geçtik-geçmedik annemin sesine uyandım. Gözüm yatağına ilişti ve yatağında olmadığını görünce sarsıldım. Desteksiz ve yürüteçsiz bir adım dahi atamazdı. Meğerse ben yeni yattım diye ve sabah erkenden de yolcuyum diye beni uyandırmamak için yatağının kenarından tutarak birkaç adım atmış ve yatak bitince de düşmüş. Sol yanının üstünde, sağ eli havada olduğu halde çaresiz yardım çağrısı yapıyordu; "Hanife, Hanife?" diye. Koştum, kaldırdım yerine yatırdım ve bir-iki saat sonra Erzurum'a doğru yola çıktım. Beni taşıyan uçak nice bulutları geride bırakmış, nice karlı dağları selamlayarak yol almıştı ama benim aklım, beynim hep gece kucaklayıp yatağına yatırdığım canım annemde kalmıştı.Geçen yılları, annemin gençlik çağlarını ve sıradan bir insanın asla tahammül edemeyeceği çalışma temposunu hatırladım, hayal ettim ve uçakta on bin metre yükseklikte şu mısraları karaladım: Üç kız iki erkek beş kardeş idik Kanatların gölgesinde büyüdük Huma kuşu gibi esen yellerden Korudun da bizi hep şefkat gördük
Bilmem ki zamanın sana kastı neDüşmüş yatıyorsun yanın üstüne
Babam gurbetlerde sen yanımızda Kanın kanımızda hem canımızda Aklın fikrin daima yarınımızda Sen yürüdün peşin sıra yürüdük
İhtiyarlık yaman çöktü üstüneDüşmüş yatıyorsun yanın üstüne
Dağlar dile gelse seni konuşur Karadağ dil bilse seni konuşur Özdere her celse seni konuşur İffeti, gayreti hep senden aldık
Taze dert eklenmiş derdin üstüneDüşmüş yatıyorsun yanın üstüne Bir kolunda çanta birinde çocuk Ufuktan gün doğar alnında boncuk Gün biter iş bitmez dönerdin yazık Her akşam toplanır yola bakardık
Nice dağ aşardın dağın üstüneDüşmüş yatıyorsun yanın üstüne
Zorluk karşısında yılmamak için Muhannete muhtaç olmamak için Hiç kimseden geri kalmamak için Seni en önlerde koşarken gördük
Nice yük alırdın yükün üstüneDüşmüş yatıyorsun yanın üstüne
Elbette bulunmaz ana gibi yar Gezsen de bir ömür diyar be diyar Analar hisseder kulaksız duyar Böyle hallerine hep şahit olduk
Sen hep ses verirdin yavru sesineDüşmüş de yatarsın yanın üstüne Beş kardeşten biri Aziz Karaca Anasına hasret kaldı yıllarca Fırladı yataktan seni duyunca Ana der demez yanımızda bulduk
Dimdik değilsen hayatın süsü neDüşmüş yatıyorsun yanın üstüne.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025