Cumhurbaşkanlığı seçimi ve erken seçim tartışmaları gündeme damgasını vurmaya devam ediyor. Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan, Cumhurbaşkanlığı tartışmalarının ekonomideki kazanımların gölgelememesi gerektiğini söyledi. Çağlayan, "Unutmamalı ki bir puanlık faiz artışının katrilyonluk faturası var. Her otuz saniyede bir kişinin işsiz aldığı Türkiye'de ekonomik denge çok önemli" dedi. Çağlayan, bu konuda Parlamento'nun vereceği karara saygılı olunması gerektiğini söyledi.Cumhurbaşkanının kim olacağı tartışması, Köşk seçimlerini yıllardır uzaktan izleyen iş dünyasına da yansıdı. İş dünyası "kriz oluşturulmaması" uyarısında bulunurken, ne olursa olsun demokratik sürecin sonucuna herkesin saygılı olacağı konusunda hemfikir. TBMM'nin başta bütçe olmak üzere 2007 programının bir sonraki yıla sarkmaması için erken seçime gidilmesi gerektiğini kaydeden ASO Başkanı Zafer Çağlayan, takvimin de 15 Temmuz-Ağustos olması gerektiğini söyledi. Çağlayan, "Böylece 2007 bütçesi zamanında hazırlanmış olur. Bu konuda patinaj bir yıla mal olur" yorumunu yaptı. Köşk tartışmaları ile birlikte ekonomi gündeminin durduğunu anlatan Çağlayan, "Üretim, yatırım, işsizlikte konuşulmalı. Unutulmamalı ki cari açık, yüksek faizler ciddi bir sorun olarak duruyor" diye konuştu. ASO Başkanı Zafer Çağlayan, siyasi platformdaki gelişmelerin ekonomiye etkisini, "Türkiye nedense son üç aydır bu seçime yoğunlaştı, adeta bu konuya kitlendi. Olmasın demiyorum, bundan mutluluk duyarım. Cumhurbaşkanlığı meselesi her şeyi unutturdu. 2002 yılında seçim sandığına gidenler ya da gitmeyenler, o tarihte verdikleri ya da vermedikleri oylarla 2007 Mayıs ayında Cumhurbaşkanı seçileceğini biliyorlardı. Şimdi sanki seçim bugün ortaya çıkmış gibi davranılıyor. Gönül istiyor ki Amerika'da olduğu gibi iki yıl öncesinden belli olsun. Bu da bizim ülkemizde maalesef olmuyor. Doksan gündür konuşuluyor, daha da konuşulacak görünüyor."Piyasalara dikkat"En önemli mesele süreci yönetmek. Ekonomik boyutunu düşündüğünüzde bu çok önemli. Kaldı ki makro ekonomide Hükümet'in bir çok başarısı var. Bu başarının yanında olumsuz olan şeylerde çok. Bunları da dile getirdik, getiriyoruz. Geçen yıl Mayıs-Haziran ayında dünyada yaşanan küçücük bir dalgalanma ile piyasalar allak bullak oldu. Faiz oranları yükseldi. Bir puanlık faizin maliyeti bir katrilyonluk fatura demek. Böyle bir ortamda ekonomik kazanımların da kaybedilmemesi gerekir. Kazanımları elde etmek büyük başarı, onları yönetmek, kaybetmemek daha büyük başarı. Bu konuda Türkiye çok önemli bir süreçten geçiyor."Ekonomiye dikkat!"işsizlik, cari açık, yüksek faiz gibi ciddi sorunlar var. Siyasi istikrarsızlığın ekonomi üzerindeki etkilerini geçmiş yıllarda gördük. Ekonomi gündemi durdu. Ancak ekonomide gündem kayboldu, bir gelişme yok. İşsizlik devam ediyor, faizler yüksek. Bu arada üretim ve yatırımın da konuşulması lazım. İnsanlar iş bulabilecek mi? İhracatımızı nasıl arttıracağız, bunları konuşulmalı."