Real Madrid başkanı Florentino Peres, Arda için bu ifadeyi kullandı. Arda artık bir büyükelçi. Her şeyden önce 18 yaşındaki bu genç adamı tebrik etmek lazım.
Daha ilk andan itibaren ne istediğini bilen bir tavır içinde ve kararlılıkla Avrupa'da futbol oynamak istediğini söyledi. Bu onun için bir cesaret meselesi değildi. Çünkü kendinden emindi.
Avrupa'da olmak onun için basit bir adımdı. Yeteneklerinin farkında olmak ile ilgili bir şey bu durum. Real Madrid tercihi de çok doğru bir hamleydi. Böyle bir yetenek daha aşağısında olmamalı ve olamaz da.
Düşünce ve vizyonun büyüklüğü net bir şekilde görünüyor bu tercihte. Büyük yeteneğin büyük tercihi. Burada ciddi bir özgüven var.
Düşünün bir kere Ancelotti, Arda'yı aramış söz vermesini istemiş. Bu kadarla da kalmamış hangi mevkide oynayacağını bile söylemiş. Yani Arda'nın forması garanti.
Arda diyor ki "Bir yere gitmeyeceğim Real Madrid'e geldim ve Real Madrid'de kalacağım." Bu şekilde düşünmesi dahi ne kadar olumlu ve pozitif.
Fakat ötesi de var. Arda diyor ki "efsane olacağım." Tabii neden olmasın. Bir engel yok. Arda istedikten sonra hiçbir engel yok.
Ben Arda'nın başarılı olacağına inanıyorum. Kendisine çok büyük sorumluluk düşüyor. Burada önemli olan bir misyon sahibi olabilmek. Yetenekleri Arda'yı bir misyon sahibi yapıyor. Bu açıdan da Arda'nın transferi çok önemli.
Türk gencinin neler başaracağını ispat edebilmek görevi ve misyonu. Bu 18 yaşındaki bir genç için ağır bir yük olabilirdi. Ne var ki Arda yetenekleri ile bu yükü milyon kere taşır.
Bu sorumluluk niye önemli çünkü daha nice Ardalar var ülkemizde ve onlar ile birlikte futbolumuz yükselecek. Türk futbolu hak ettiği yerde değil.
Bu açıdan bakıldığında Arda'nın misyonu sadece Türk gençlerinin önünü açmak değil fakat aynı zamanda hak etmediği bir konumda olan Türk futbolunun da hak ettiği yere gelmesini sağlamak.
Arda bunun bilincinde mi? Bence bilincinde. Kararlı duruşu ve tercihlerinden bunu anlıyoruz. Gençlere tahammülü olmayan bir toplumda yaşıyoruz ve futbolu çok seviyoruz. Arda'nın başarısı kim bilir bu önyargıları da yıkar.
Evet Arda'yı birçok görev bekliyor. Arda'ya futbolun da ötesinde beklentiler yüklediğimin farkındayım ama ne yapayım. İçimde bir umut ve heyecan Arda'nın bütün bunları başarmasını diliyorum.
Ayrıca Arda bu yola böyle kararlılık ile çıktıysa ve madem yolum bu Madrid'e oynamaya geldim diyorsa başarmak zorunda. Başarısızlık kabul edilemez bir durum bundan sonra.
Arda zor olanı seçti. Böyle insanları seviyorum. Kolayı başarmak mesele değil. Kolay başarılır ama o başarı kolay da unutulur. Önemli olan zoru başarmak. Zor yoldaki başarılar kalıcıdır.
Bunu da şunun için söylüyorum. Yok Arda'nın yetenekleri daha gelişecekmiş yok zamana ihtiyacı varmış. Arda bunların boş laflar olduğunu gösterdi.
Evet öyle çünkü ben Real Madrid'de doğrudan oynarım diyen bir insan var karşımızda ve bu ne anlama gelir. Gelişmemişsen Madrid'de oynayamasın. Orası gelişmek için gidilecek bir yer değil.
Evet Arda için her şey güzel başladı ve doğru gidiyor. Bunun arkası da gelecektir. Hadi Arda yolun açık olsun.
Daha ilk andan itibaren ne istediğini bilen bir tavır içinde ve kararlılıkla Avrupa'da futbol oynamak istediğini söyledi. Bu onun için bir cesaret meselesi değildi. Çünkü kendinden emindi.
Avrupa'da olmak onun için basit bir adımdı. Yeteneklerinin farkında olmak ile ilgili bir şey bu durum. Real Madrid tercihi de çok doğru bir hamleydi. Böyle bir yetenek daha aşağısında olmamalı ve olamaz da.
Düşünce ve vizyonun büyüklüğü net bir şekilde görünüyor bu tercihte. Büyük yeteneğin büyük tercihi. Burada ciddi bir özgüven var.
Düşünün bir kere Ancelotti, Arda'yı aramış söz vermesini istemiş. Bu kadarla da kalmamış hangi mevkide oynayacağını bile söylemiş. Yani Arda'nın forması garanti.
Arda diyor ki "Bir yere gitmeyeceğim Real Madrid'e geldim ve Real Madrid'de kalacağım." Bu şekilde düşünmesi dahi ne kadar olumlu ve pozitif.
Fakat ötesi de var. Arda diyor ki "efsane olacağım." Tabii neden olmasın. Bir engel yok. Arda istedikten sonra hiçbir engel yok.
Ben Arda'nın başarılı olacağına inanıyorum. Kendisine çok büyük sorumluluk düşüyor. Burada önemli olan bir misyon sahibi olabilmek. Yetenekleri Arda'yı bir misyon sahibi yapıyor. Bu açıdan da Arda'nın transferi çok önemli.
Türk gencinin neler başaracağını ispat edebilmek görevi ve misyonu. Bu 18 yaşındaki bir genç için ağır bir yük olabilirdi. Ne var ki Arda yetenekleri ile bu yükü milyon kere taşır.
Bu sorumluluk niye önemli çünkü daha nice Ardalar var ülkemizde ve onlar ile birlikte futbolumuz yükselecek. Türk futbolu hak ettiği yerde değil.
Bu açıdan bakıldığında Arda'nın misyonu sadece Türk gençlerinin önünü açmak değil fakat aynı zamanda hak etmediği bir konumda olan Türk futbolunun da hak ettiği yere gelmesini sağlamak.
Arda bunun bilincinde mi? Bence bilincinde. Kararlı duruşu ve tercihlerinden bunu anlıyoruz. Gençlere tahammülü olmayan bir toplumda yaşıyoruz ve futbolu çok seviyoruz. Arda'nın başarısı kim bilir bu önyargıları da yıkar.
Evet Arda'yı birçok görev bekliyor. Arda'ya futbolun da ötesinde beklentiler yüklediğimin farkındayım ama ne yapayım. İçimde bir umut ve heyecan Arda'nın bütün bunları başarmasını diliyorum.
Ayrıca Arda bu yola böyle kararlılık ile çıktıysa ve madem yolum bu Madrid'e oynamaya geldim diyorsa başarmak zorunda. Başarısızlık kabul edilemez bir durum bundan sonra.
Arda zor olanı seçti. Böyle insanları seviyorum. Kolayı başarmak mesele değil. Kolay başarılır ama o başarı kolay da unutulur. Önemli olan zoru başarmak. Zor yoldaki başarılar kalıcıdır.
Bunu da şunun için söylüyorum. Yok Arda'nın yetenekleri daha gelişecekmiş yok zamana ihtiyacı varmış. Arda bunların boş laflar olduğunu gösterdi.
Evet öyle çünkü ben Real Madrid'de doğrudan oynarım diyen bir insan var karşımızda ve bu ne anlama gelir. Gelişmemişsen Madrid'de oynayamasın. Orası gelişmek için gidilecek bir yer değil.
Evet Arda için her şey güzel başladı ve doğru gidiyor. Bunun arkası da gelecektir. Hadi Arda yolun açık olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Elveda şampiyonluk / 17.03.2025
- Sanchez Safuri'yi imha etti / 15.03.2025
- Çok yazık oldu / 14.03.2025
- Galibiyet Torreira ile geldi / 10.03.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Elveda şampiyonluk / 17.03.2025
- Sanchez Safuri'yi imha etti / 15.03.2025
- Çok yazık oldu / 14.03.2025
- Galibiyet Torreira ile geldi / 10.03.2025