Büyük Menderes Nehri kirli mi?
Afyonkarahisar'ın Dinar ilçesinden doğan ve Aydın'ın Söke ilçesinde denize dökülen Büyük Menderes Nehri'ndeki kirlilik iddiaları üzerine yerel idareler ve sivil toplum kuruluşlarınca başlatılan incelemeler sürüyor
01.09.2015 00:00:00
Aydın Tabip Odası Başkanı Metin Aydın, yaptığı açıklamada, Büyük Menderes Nehri'nin Türkiye'nin en verimli ovalarını suladığını söyledi. Nehrin yıllardır kirlilik sorunuyla gündeme geldiğini, oda olarak nehrin geçtiği noktalardan alınan örnekler üzerinde yaptıkları analizlerde kirliliğin kritik seviyelere ulaştığını saptadıklarını savunan Aydın, "Dinar'dan çıkan suyun tamamen içilebilir seviyede temiz olduğunu görüyoruz. Aydın sınırına geldiğinde kirlilik artıyor ve denize döküldüğü noktada en üst seviyeye ulaşıyor. Nehir güzergâhında sanayi ve belediye atıkları, evsel atıklar, maden ocakları ve jeotermal tesislerin atıkları, zirai ilaçların dökülmesiyle kirlilik dördüncü dereceye ulaşıyor. Bu kirlilik derecesi, suyun sulama amaçlı kullanılmaması gerektiği anlamına geliyor. Acil müdahale gerekiyor" diye konuştu. Aydın, incelemelerde nehirdeki suda 20'ye yakın endüstriyel madde saptandığını, ağır metaller içeren suyun tarım ürünlerinin yanı sıra bunları tüketen insanların sağlığına da olumsuz etkileyebileceğini öne sürdü.Gerekli tedbirler mutlaka alınmalıZiraat Mühendisleri Odası Aydın Şube Başkanı Mahmut Nedim Barış da Menderes Nehri ile sulanarak yetiştirilen sebze ve meyvelerde büyük risklerin oluştuğunu belirtti. Bunu yıllardır dillendirerek yetkilileri uyardıklarını ve gelinen noktada nehirden sulanan bitkilerin tüketilmemesi gerektiğini dile getiren Barış, şöyle konuştu: Menderes Nehri'nin suyu daha önce ikinci sınıf sulama suyuydu ancak son dönemde sanayi atıkları, evsel atıklar, tarım ilaçları ve jeotermal akışkanlarla suda kirlilik oranı arttı. Arsenik, radon, nitrit, kobalt, civa, bor, sodyum ve klor gibi bitkileri doğrudan etkileyen maddeler suyun içerisinde var. Bu suyla sulama yapıldığında bitkiler kök vasıtasıyla bunları alıyor. Daha sonra bitkinin her tarafına yayılıyor. Bitkilerin yaprağı, meyvesi bu suyla besleniyor. Yaprağı ve meyvesi yenen bitkiler yoluyla insanlar da bu kirlilikten etkilenebilir. Etkisi hemen anlaşılmaz ama belirli bir süre sonra zararları görülür. İnsan sağlığında toplu zararlar ortaya çıkmadan gerekli tedbirler mutlaka alınmalı."Posacı: Sebze üretemiyoruzAydın Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı ise nehir suyunun tarımı tehdit eder hale geldiğini ileri sürdü. Çiftçilerin kirlilik nedeniyle sebze üretimi yapamadığını iddia eden Posacı, şu ifadeleri kullandı: Gelinen noktada çiftçimiz nehirden yeteri kadar faydalanamıyor. Nehirdeki kirlilik nedeniyle buradan alınan su yalnızca, mısır, yonca ve pamuk sulamasında kullanılıyor. Sebze ve meyve üretiminde bu suyun kullanılma şansı kalmadı. Çünkü bu suyla üretilen ürünler, kalıntı analizlerine takılıyor. Bu nedenle çok miktarda ürün geri dönüyor. Üretici, büyük zorluklarla ürettiği ürününe güvenemez hale geldi. Sorunun bölgede tarımı bitirecek seviyelere ulaşmasından endişe ediyoruz. Bölgedeki üreticilerden Hüseyin Korkmaz da sulama için kullandıkları suyun vücutlarına temas etmesinden dahi endişe eder hale geldiklerini söyledi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.