Son olaylar pek çok gerçeği açıklamaktadır. Derinlemesine bir araştırma her şeyi açığa çıkaracaktır. Öncelikle KOZMİK odaya girişin temelinde Balyoz ve Ergenekon'un delillerinin elde edilmesi yatmaktadır. Bunun oluşturulması, Cumhuriyetin anayasal olarak korunması ile görevlendirilmiş olan ordunun etkisinin ortadan kaldırılmasıdır. Bunun nasıl yapılabildiği ise tam manası ile müthiş bir skandaldır. Türkiye Cumhuriyeti'ne ve onun manevi değerlerine yapılmış bir tecavüzdür. Vatan müdafaasının ve stratejisinin sorumsuz ellere ve dolayısıyla dış güçlere muhtemelen teslimidir. Bunun hesabını kimse veremez. Sonucu ülkemizde Balyoz ve Ergenekon olarak görülmüştür. Bunun sonucunda Türk silahlı kuvvetlerinin darbe gücü sözüm ona ortadan kaldırılmıştır. Bu arada on yılı aşkın bir süredir yurt savunmasında jandarma ve silahlı kuvvetler yerine, Emniyet teşkilatı ön plana çıkarılarak modern silahlarla donatılmışlardır. Teşkilatın içi çok sayıda F tipi polisle doldurulmuştur. Bu oluşum tamamen BOP kapsamındadır. ABD, Irak'ta ve Suriye'de denediği Alevi-Sünni çatışmasını Prof. Dr. Haydar Baş ve ekibinin gayretleri ile ülkemizde oluşturamayacağını kesinlikle, anladığından B planını uygulamaya başlamıştır. İslam dinini Dinlerarası Diyalog projesi ile bozma, dolayısıyla, Hıristiyan topluluklara yakınlaşma sağlama (yıllardır devam etmekte olan manevi gücü zayıflatma) ve Türkiye Cumhuriyeti'ni vatansız bırakıp Anadolu'ya Büyük İsrail'i, Büyük Kürdistan'ı, Büyük Ermenistan'ı, bu arada Batıda da kendi çapında gelişen başka azınlık yapıları, Karadeniz bölgesinde Pontus'u oluşturma ve İstanbul'da Ekümenik Devlet yapısını yerleştirme planıdır. Dini bozma aşaması F tipi topluluğa, ABD ve Papalık tarafından havale edilmiş, AKP de F tipi kişilere stratejik konumdaki noktalarda görevler vermiştir. Ordunun etkisizleştirilmesi projesi de gene F tipi hakim ve savcılarla ve hayali, uydurma delillerle gerçekleştirilmiştir. AKP bunları desteklemekle, ya da koltuk uğruna görmezlikten gelmekle, ahiretini dünya menfaatine değişmiştir. Bir ülkede bir parti, dıştan gelen destekle iktidar olursa, elbette emir alacaktır. ABD senaryosundaki tüm sahneler oynanmıştır. Hatta sınırlar aşılarak BOP eş başkanlığı görevi de üstlenilerek, tüm İslam ülkelerine haçlı savaşı açan ABD'nin yanında yer alınmıştır. Şimdi, iktidar tam manası ile iflas etmiş pek çok skandal olaylar, ülkede birliği tehdit haline gelmiştir. Koltuk uğruna özelleştirmeler, Yabancılara satılan milyonlarca metrekarelik araziler, elde satış sırası bekleyen Ziraat, Halk, Vakıfbank haricindeki bankalar. Tüm enerji kaynakları, haberleşme sistemleri ve bunlarla ilgili tüm mal varlıkları, hatta icradaki evler, araziler, şahıs ve firmaların tüm borçları ve hacizdeki mal varlıkları, tüm yer altı ve yer üstü değerler yabancılara teslim edilmiştir. Sonuç olarak inançsız ve varlıksız bir Türkiye Cumhuriyeti'nden geriye, sadece her an kaldırılmak için bekleyen T.C kalmıştır. ABD'nin düğmeye basması ile ülke iç kargaşaya girmiştir. Her türlü karşılıklı şantaj rezaleti ile halkımız karşı karşıyadır. Unutulmayacak bir gerçek ise AKP ile ADALET, adaletsizliğe, KALKINMA, parçalanmaya dönüşmüş, Parti hala maalesef yerindedir. Adliyeye, Emniyete, Orduya, bilumum bürokrasiye yerleştirilen elemanların devlete karşı bu operasyonel saldırıları, kesinlikle ABD ve İsrail'in BOP projesinin kapsamındadır. Bu resmen sivil örgüt darbesidir. Bu gene danışıklı dövüştür. Bu bir sürpriz de değildir. Yıllar önce BTP Genel Başkanı Sayın Prof. Dr. Haydar Baş'ın ve partinin elemanlarının tavsiyeleri göz ardı edilmiştir. Çözüm tektir. Önce AKP'yi gözünden çıkarmış olan, ABD ve İsrail'in sözlerine kanmamak, BOP'tan istifa etmek, ESED'İ, ESAD'a çevirerek ve Suriye ile işbirliğine giderek, Esad ile birlikte terör örgütlerini yok etmektir. Sayın Başbakan, ancak bu yolla Suriye'deki katliamlardan ve uluslararası hesaptan kurtulabilirsiniz.Amma sadece dünyada...Sıkışınca, olunca ihtiyacı ülkenizin,Ne yazık ki, kaçıp gitmek geliyor aklınıza sizin.Ne ölümler ne de felaketler, ne de darbeler,Sizi alakadar eder.Biliniz ki, sahibi var hepimizin.ALLAH(c.c) işi kökünden halleder.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
































































































