"Muzahrafat kanalı" bazı özel televizyonlar, bir yerden aldıkları komut ile, bizi biz yapan Türk aile yapısını yıkmaya yönelik başlattıkları masum görünümlü, filhakika zehir kusan aile programlarından olumsuz manada etkilenmeyen kaç aile var?Hatta, dindar, muhafazakar, mütedeyyin vs... kaç aile sayabilirsiniz bu tahribattan nasibini almamış?Gaye belli, hedef belirlenmiş, neredeyse günün 24 saati habire "halı bombardımanı" yapıyorlar. Hele de içlerinde Müslüman-Türk insanının "himmetleriyle" kurulanlar yok mu..?Müslüman-Türk aile yapısının temeli de köşe taşı da anne-babadır. Anne-babaya yapılacak saygı, götürülecek hizmet, sunulacak konfor aileyi dimdik ayakta tutacak ilk ve en önemli dinamiktir.Kur'an-ı Kerim'de "Allah'a şirk koşmamak" şartına "anne-babaya itaat" şartının eklenmesi bu konuda yeterli ölçü değil midir?Bunun bir diğer anlamı şu olmuyor mu?Anne-babaya itaat etmedikten sonra "Allah'a şirk koşmuşsun koşmamışsın" neye yarar? Yoksa zorlama bir yaklaşım mı bu?Bana pek de zorlama bir yaklaşım gibi gelmedi, sizi bilmem.En'am Sûresi 6/151. ayetini bir okur musunuz?"De ki: Geliniz Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: 'O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, anne-babaya itaat edin..." Gündelik yaşantımızda, hemen her fırsatta kullandığımız ve pek de kötü bir mana taşımayan "of" kelimesini de anne-babaya karşı kullanmamızı yasaklıyor Yüce Allah.Oysa dile pek de zor gelmez "of" demek.Ama anlamı çok büyük; "canımı sıkıyorsun."Meğer ne kaba bir kelime imiş "of" kelimesi."Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine "of!" bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle. Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: "Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!" diyerek dua et" (İsrâ, 17/23-24). Bu ayette de dikkatimizi çekmesi gereken birkaç husus var:Mesela; önce, kulluğu sadece Allah'a yapmak, ardından da anne-babaya iyi davranmak emrediliyor.Sonra, anne-babaya "of" bile dememek emrediliyor.Sonra onları azarlamak yasaklanıyor.Ardından da onlara, gönüllerini hoş edecek, kendilerini mutlu yapacak güzel sözler söylememiz, onları alçakgönüllülük kanatlarıyla korumamız bizden istenmektedir.Daha sonra da bir kıyasla Yüce Allah, anne-babaya nasıl dua edeceğimizi biz evlatlara öğretiyor; "Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!"Yani, ey kendini şimdilerde bir şey sanan.Hani o gecenin en tatlı anında cıyaklayıp rahatsız ettiğinin o anneyi unutma.Yarı uyanık, yarı uykulu sani emziren, seni doyuran anneyi sakın unutma. Altını kirlettiğin için huzursuz olduğunu hissedip kendi huzurunu senin huzurun için feda eden anneyi sakın unutma.Sen rahatsız olduğunda rahatsız olan, sen hasta olduğunda hasta olan, sen ağladığında içine gözyaşlarını dökerek ağlayan anneyi unutma.Ve tabii, seni geçindirmek için gerektiğinde aslan kesilip pençesi ile yırtan, gerektiğinde bir güvercin olup kanadıyla koruyan, gerektiğinde senin için gagasını kullanıp sana yiyecek-giyecek temin eden babayı da unutma.Anne hakkı,Anne hakkı,Anne hakkı.Sonra da baba hakkı.Anne-babaya itaatte sınır ne?Onu da Yüce Allah belirliyor:"Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak banadır. O zaman size, yapmış olduklarınızı haber veririm" (Lokman, 31/15).Allah'a isyanda kula itaat yoktur, anne-baba da olsa."Allah'a yönelenlerin yolunu tutmak", ölçü bu.Şimdilik şu ayetle bitirelim."Biz insana, ana-babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. Taşınması ile sütten kesilmesi, otuz ay sürer. Nihayet insan, güçlü çağına erip kırk yaşına varınca der ki: Rabbim! Bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ve razı olacağın yararlı iş yapmamı temin et. Benim için de zürriyetim için de iyiliği devam ettir. Ben sana döndüm. Ve elbette ki ben Müslümanlardanım" (Ahkâf, 46/15).Bu son ayet çok şeyi içinde barındırıyor.Ne mutlu anlayana.Birkaç da hadis-i şerif öğrenelim."Allah'ın rızası ebeveynin rızasında, Allah'ın gazabı da ebeveynin gazabındadır" (Keşfü'l-Hafâ, 1/520).Ebu Hureyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (as) şöyle buyurdu:"Anne ve babasının veya ikisinden birinin yaşlılıklarını görüp de (onların rızasını kazanmak yoluyla) cennete giremeyen (evladın) burnu yere sürülsün, sonra yine yere sürülsün, sonra yine yere sürülsün" (Ebu Davud, Edeb, 129; İbni Mace, Edeb, 2).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024