Bulgaristan Türkleri baskı altında
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, Bulgaristan Türklerinin 'anadilin kaybedilmesi, camilere yönelik saldırılar ve ayrımcılık gibi sorunlar'la karşı karşıya bulunduğuna işaret ederek, "Okullarda Türkçe dersleri seçmeli ders olarak verilmekte, ders saatleri katılımı engelleyici geç vakitlere koyulmaktadır" dedi.
24.05.2017 00:00:00
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, aradan 28 yıl geçmesine rağmen Bulgaristan Türklerinin çektiği acıların hala taze olduğuna işaret ederek, "Şimdi ise bizlere düşen görev, bu acı olayları hafızalara kazımak ve gelecek nesillere öğretmektir" ifadesini kullandı.
O zorlu süreçte, Türkçe konuşmanın ve eğitimin yasaklandığını, Müslüman-Türk isimlerinin değiştirildiğini anlatan Yeneroğlu, İslam geleneklerine göre yapılan cenaze ve defin işlemlerinin önünün kapatıldığını, kıyafetlere yasak getirildiğini ve sünnetin yasaklandığını hatırlattı.
Toplumsal gerilimin zirveye çıktığı 1989 yılının Mayıs ayına gelindiğinde, Türklere ya benliklerinden vazgeçmelerinin ya da ülkeyi terk etmelerinin söylendiğini aktaran Yeneroğlu, "Böylece binlerce aile parçalandı ve yüzyıllardır o topraklarda filiz veren 350 bini aşkın Bulgaristan Türkü köklerinden koparılmış oldu. Bu kişiler, kendilerine kapılarını açan, ev ve iş imkânı yaratan Türkiye'ye doğru yola çıktı" değerlendirmesini yaptı.
Camilere saldırılar olağanlaştı
Bugün resmi kayıtlara göre Bulgaristan'da 585 binden fazla Türkün yaşadığına dikkati çeken Yeneroğlu, "Kayıt altına alınmayanlar da bu gruba dahil edildiğinde, sayının bir milyonu aştığı düşünülmektedir. Soydaşlarımız anadilin kaybedilmesi, camilere yönelik saldırılar ve ayrımcılık gibi sorunlarla karşı karşıyadır. Okullarda Türkçe dersleri seçmeli ders olarak verilmekte, ders saatleri katılımı engelleyici geç vakitlere koyulmaktadır. Bu durum anadile olan ilgiyi azaltmaktadır.Öte yandan devlet tarafından Türkçe yayın imkânının verilmemesi ve Türkçe radyo kanalı kurulmasının dolaylı olarak engellenmesi Bulgaristan'da asimilasyon politikası kalıntılarının hala devam ettiğini göstermektedir. Günlük hayatta camilere ve imamlara yönelik saldırıların sürmesiyse karşılaşılan bir diğer sorundur. Ülkede sahip oldukları nüfus yoğunluğuna göre devlet dairelerinde yeterli düzeyde temsilin olmaması, dışlamanın bir başka göstergesidir."
Aşırı sağ partilerin hükümette yer almasının da Türk ve Müslümanlar için yeni sorunların habercisi olduğunu belirten Yeneroğlu, Bulgaristan'ın, Avrupa'nın normatif iddialarından çok uzak olduğunu vurguladı.
AA
O zorlu süreçte, Türkçe konuşmanın ve eğitimin yasaklandığını, Müslüman-Türk isimlerinin değiştirildiğini anlatan Yeneroğlu, İslam geleneklerine göre yapılan cenaze ve defin işlemlerinin önünün kapatıldığını, kıyafetlere yasak getirildiğini ve sünnetin yasaklandığını hatırlattı.
Toplumsal gerilimin zirveye çıktığı 1989 yılının Mayıs ayına gelindiğinde, Türklere ya benliklerinden vazgeçmelerinin ya da ülkeyi terk etmelerinin söylendiğini aktaran Yeneroğlu, "Böylece binlerce aile parçalandı ve yüzyıllardır o topraklarda filiz veren 350 bini aşkın Bulgaristan Türkü köklerinden koparılmış oldu. Bu kişiler, kendilerine kapılarını açan, ev ve iş imkânı yaratan Türkiye'ye doğru yola çıktı" değerlendirmesini yaptı.
Camilere saldırılar olağanlaştı
Bugün resmi kayıtlara göre Bulgaristan'da 585 binden fazla Türkün yaşadığına dikkati çeken Yeneroğlu, "Kayıt altına alınmayanlar da bu gruba dahil edildiğinde, sayının bir milyonu aştığı düşünülmektedir. Soydaşlarımız anadilin kaybedilmesi, camilere yönelik saldırılar ve ayrımcılık gibi sorunlarla karşı karşıyadır. Okullarda Türkçe dersleri seçmeli ders olarak verilmekte, ders saatleri katılımı engelleyici geç vakitlere koyulmaktadır. Bu durum anadile olan ilgiyi azaltmaktadır.Öte yandan devlet tarafından Türkçe yayın imkânının verilmemesi ve Türkçe radyo kanalı kurulmasının dolaylı olarak engellenmesi Bulgaristan'da asimilasyon politikası kalıntılarının hala devam ettiğini göstermektedir. Günlük hayatta camilere ve imamlara yönelik saldırıların sürmesiyse karşılaşılan bir diğer sorundur. Ülkede sahip oldukları nüfus yoğunluğuna göre devlet dairelerinde yeterli düzeyde temsilin olmaması, dışlamanın bir başka göstergesidir."
Aşırı sağ partilerin hükümette yer almasının da Türk ve Müslümanlar için yeni sorunların habercisi olduğunu belirten Yeneroğlu, Bulgaristan'ın, Avrupa'nın normatif iddialarından çok uzak olduğunu vurguladı.
AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.