Acısıyla tatlısıyla bir yılı daha geride bırakıyoruz. Çocukken bir türlü bitmek bilmeyen günler, aylar ve yıllar özendiğimiz büyüklerimiz gibi olma hayali, bir an evvel büyüme arzusu. Belli bir yaşa geldikten sonra bu kez yıllar tepeden boşa alınıp salıverilen vasıtalar gibi süratli bir şekilde uçup gidiyor.
Yıl içinde aramıza katılan dünya tatlıları çocuklarımız, yeğenlerimiz hatta torunlarımız mutluluk saçıyor hayatımıza ve etrafımıza... Yine aramızdan ayrılan, Hakk'a yürüyen sevdiklerimiz canlarımız… Hepsini rahmetle anıyorum buradan.
Kışın gelişini kardan ayazdan değil; aşırı fırtına olarak esen Kestane rüzgârından, dökülen yapraktan anlayan mü'min heybesini neyle nasıl dolduracağına dikkat etmeli, bunun muhasebesini çok iyi yapmalı elbette. Nasıl gelirimizi giderimizi, ödemelerimizi birikmişlerimizi hesap ediyorsak; bir sonraki yılda örneğin kızların üniversite giderleri, oğlanın spor ve dershane giderleri, evin mutfak mobilya arabanın vergi giderleri gibi muhasebeci marifetiyle aktif-pasif oluşturabiliyorsak, ahiretimiz içinde iyi bir muhasebe ve murakabe yapmak gerekmez mi?
Namazımızı huşû içinde kılıyoruz elhamdülillah da, çoluğumuz çocuğumuzda aynı iştiyakla lavaboda abdest sırasına giriyor mu? Orucumuz, zekatımız, hac farizamız... Haramı sokmamışsan o aile ocağına, faize, kul hakkına... Gıybet, gaflet, dünya hırsı, gadap, kin, buğz, şehvet, fısk fücur, heva ve hevesten uzak durmuşsak... Eskilerin dediği gibi "Def-i mazarrat, celb-i menfaatten evladır/Zararlı şeyi def etmek, iyilik yapmaktan çok daha iyidir).
Peki, yeterli mi?
Yeterli değil elbette. İyilik yapmadan nasıl iyilik bulacaksın? Hizmet etmeden himmet ne ola ki?
Bağımsız özgür bir ülkede yaşayacak ailene ve çocuklarına hür bir ülke bırakacaksan bunun için 'Bağımsız Türkiye' diyen bir ekibin içerisinde yer alman zaruridir.
Cumhuriyetimizin bânisi, bize bağımsız koskoca bir ülke bırakan dindar, Ehl-i Beyt soyundan merhum Mustafa Kemal'i öğrenmek istiyorsan 'Hoş Geldin Atatürk' başyapıtını tekrar tekrar okumalısın.
Bilgi çağında yaşadığımız ve bu zamanda asparagas haberlerin havada uçuştuğu bir vasatta 'Yeni Mesaj' okuyacak okutacaksın.
Mütefekkir, münevver, gönül erlerinin oluşturduğu adeta bir üniversitede eğitim alacaksan 'İcmal' soluyacaksın, içinde hissedeceksin.
Türk aile yapısını bozmaya yönelik proje yayınları değil 'Meltem' rüzgârı dolduracak huzur dolu aileni...
"Allah'ın on pulunu bekleye dursun on kul/Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul/Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa" diye şairin haykırdığı bu düzende; Adam Smith'lerin, John M. Keynes'lerin papaz düzeni değil, Karl Marx'ların, Friedrich Engels'lerin komünist sistemi değil; İmam Ali (a.s.)'ın, Mustafa Kemal Atatürk'ün modelinin bütünü olan 'Milli Ekonomi Modeli'ni belleyecek, konferanslarına ve her türlü etkinliğinde hizmet edeceksin.
Yıllardır ülkemizde milli birliğimizi bozmak istediklerinde 'Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler', hatta 'Din Tahripçilerine Kur'an-ı Kerim'in Cevabı' adlı eserleri hıfzedeceksin.
Biz Sünnilerden yıllarca saklanan Gadir-i Hum olayını ve Ehl-i Beyt gerçeğini öğrenmek istiyorsan, on iki İmamın hayatını kaynaklarıyla Sahibinin Eserinden okuyacaksın...
Namaz ve diğer fıkhi konularda gerçek ve doyurucu bilgi sahibi olmak istiyorsan, kaynak niteliğinde 1280 sayfadan oluşan 'Kur'an ve Sünnet Işığında Büyük İslam İlmihali-Namaz' adlı büyük kaynağı yanıbaşında tutacaksın.
Daha onlarca eserin ve çalışmanın sahibi, Türk oğlu Türk, ilim fikir ve bilim insanı, Allah'ın adamını bulup takip edecek, peşisıra gideceksin.
Ben isim vermeyeyim sen bul. Bul da hem bu dünyada ve hem öbür dünyada cenneti yaşayalım inşaallah.
Mutlu yıllar…
Bülent Yıldırım / diğer yazıları
- 2018’e elveda 2019’a merhaba / 30.12.2018
- NSU cinayetleri / 27.12.2018
- Almanlar / 22.12.2018
- Stockholm sendromu / 18.12.2018
- Almanya mektubu / 05.12.2018
- Güle güle gadanalım / 26.11.2018
- NSU cinayetleri / 27.12.2018
- Almanlar / 22.12.2018
- Stockholm sendromu / 18.12.2018
- Almanya mektubu / 05.12.2018
- Güle güle gadanalım / 26.11.2018