Sık sık seçim anketleri yapılıyor ve biz bu anketlerde kazanan yahut oyunu artıran partinin anketi yapan parti olduğunu görüyoruz.
Gün geçiyor anketörlerin yerini seçmenler alıyor ve sandıktan bazen bir parti tek başına iktidar olarak bazen birkaç parti ortaklığı ile bir koalisyon çıkıyor. Lâkin değişmeyen bir şey var: Sistemi öyle kurmuşlar ki seçim ne zaman olursa olsun ve sandıktan hangi parti çıkarsa çıksın kazanan hep emperyalizm oluyor.
İşçiye, öğretmene, emekliye, çiftçiye, askere, polise, hastaya, öğrenciye yani halkın %99’una %1 ve onların efendileri için paryalık düşüyor. Evet, göreceli olarak dün yemeklerini tel dolaplarda saklayanlar bugün buzdolabı ve derin dondurucu kullanıyor ve dün doğru dürüst giyeceği bulunmayanların bugün içleri tıka basa giyecek dolu dolapları, mobilyadan kımıldanmayacak salonları, çifter çifter ayakkabıları var. İşe kendi otomobili ile gidenleri, tatil yapanları bile mevcut.
İyi de, neyin karşılığı?
Bütün bunlardan daha fazlasını dün Almanya’ya vasıfsız işçi olarak gidenler elde etti, bizim yukarıda saydığımız imkânlara ise bu topraklarda ancak “çok çalışan” ve “üstün zekâlılar” sahip olabildi. Tabi bir de, “yetim hakkı yiyenler.”
Bir ülke ki, bunca servet içerisinde kendi çalışanına, üstelik çok çalışanına ve üstün zekâlısına bir Alman’ın, bir Fransız’ın yabancı vasıfsız işçisine verdiğinden az imkân veriyorsa, siz o ülkede kazananın kim olduğunu hâlâ anlayamaz mısınız?
İşte onun için diyoruz, seçim ne zaman yapılırsa yapılsın ve sandıktan hangi parti çıkarsa çıksın kazanan hep emperyalizmdir, hem Haçlılardır. Bu dün böyle idi, bugün de böyle. Bastıkları kâğıtlara “dolar” diyerek çalışanın alın terini, toprağın altı ve üstündekileri alıyor, alıp götürmeye değer görmediklerini ise “paryalarımız ölmesin” ve bir de “kimse uyanmasın” diye %99’a bırakıyor. İşte o %99 da işte o bırakılanla buzdolabı alıyor, elbise giyiyor, otomobile biniyor.
Eğer bugün seçim olsun ve Bağımsız Türkiye Partisi dışında hangi parti kazanırsa kazansın yine bugüne kadar olan olacak, yine emperyalizm ve Haçlılar kazanmış olacak.
Mâzisinin kahir ekseriyeti Haçlılarla mücadele ile geçen ve dini sömürüyü değil adaleti esas almış İslâm olan Türk milletinin kendini Haçlılaştırması ve kendi eli ile kendini sömürtmesi gerçekten karşı tarafın “usta” milletimizin ise “hasta” olduğunu gösteriyor…
Gün geçiyor anketörlerin yerini seçmenler alıyor ve sandıktan bazen bir parti tek başına iktidar olarak bazen birkaç parti ortaklığı ile bir koalisyon çıkıyor. Lâkin değişmeyen bir şey var: Sistemi öyle kurmuşlar ki seçim ne zaman olursa olsun ve sandıktan hangi parti çıkarsa çıksın kazanan hep emperyalizm oluyor.
İşçiye, öğretmene, emekliye, çiftçiye, askere, polise, hastaya, öğrenciye yani halkın %99’una %1 ve onların efendileri için paryalık düşüyor. Evet, göreceli olarak dün yemeklerini tel dolaplarda saklayanlar bugün buzdolabı ve derin dondurucu kullanıyor ve dün doğru dürüst giyeceği bulunmayanların bugün içleri tıka basa giyecek dolu dolapları, mobilyadan kımıldanmayacak salonları, çifter çifter ayakkabıları var. İşe kendi otomobili ile gidenleri, tatil yapanları bile mevcut.
İyi de, neyin karşılığı?
Bütün bunlardan daha fazlasını dün Almanya’ya vasıfsız işçi olarak gidenler elde etti, bizim yukarıda saydığımız imkânlara ise bu topraklarda ancak “çok çalışan” ve “üstün zekâlılar” sahip olabildi. Tabi bir de, “yetim hakkı yiyenler.”
Bir ülke ki, bunca servet içerisinde kendi çalışanına, üstelik çok çalışanına ve üstün zekâlısına bir Alman’ın, bir Fransız’ın yabancı vasıfsız işçisine verdiğinden az imkân veriyorsa, siz o ülkede kazananın kim olduğunu hâlâ anlayamaz mısınız?
İşte onun için diyoruz, seçim ne zaman yapılırsa yapılsın ve sandıktan hangi parti çıkarsa çıksın kazanan hep emperyalizmdir, hem Haçlılardır. Bu dün böyle idi, bugün de böyle. Bastıkları kâğıtlara “dolar” diyerek çalışanın alın terini, toprağın altı ve üstündekileri alıyor, alıp götürmeye değer görmediklerini ise “paryalarımız ölmesin” ve bir de “kimse uyanmasın” diye %99’a bırakıyor. İşte o %99 da işte o bırakılanla buzdolabı alıyor, elbise giyiyor, otomobile biniyor.
Eğer bugün seçim olsun ve Bağımsız Türkiye Partisi dışında hangi parti kazanırsa kazansın yine bugüne kadar olan olacak, yine emperyalizm ve Haçlılar kazanmış olacak.
Mâzisinin kahir ekseriyeti Haçlılarla mücadele ile geçen ve dini sömürüyü değil adaleti esas almış İslâm olan Türk milletinin kendini Haçlılaştırması ve kendi eli ile kendini sömürtmesi gerçekten karşı tarafın “usta” milletimizin ise “hasta” olduğunu gösteriyor…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hasan Demir / diğer yazıları
- Artık yeter! / 02.11.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015