Teknoloji çağı olarak da isimlendirilen 21. yüzyılda ülkemizde, elektrik ulaştırılamadığı için ne yazık ki, hayatını halâ gaz lambasıyla devam ettiren yerler var!
Hakkari merkezinde 40 kilometre uzaklıktaki 15 haneli, 125 nüfuslu Kavaklı Köyü'nün Çeltik Mezrası sakinleri, zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor. Mezrada elektrik olmadığı için halk yıllardır evlerini gaz lambalarıyla aydınlatmaya çalışıyor. Dedelerinin ölene kadar gaz lambası ışığında yaşamlarını sürdürdüklerini söyleyen Naime ile Leyla Temel isimli genç kızlar, Türkiye'ye bu tür görüntülerin yakışmadığını söyledi.
Kızlar, "Dedelerimiz gaz lambası ışığı altında hayatlarını geçirdi. Gün geçtikçe teknolojinin geliştiği ülkemizde bizler halen dedelerimizin kullandığı gaz lambalarını kullanmak istemiyoruz" dedi.
Tam bir mahrumiyet bölgesiHaberleşme araçlarından tamamen yoksun olduklarını da ifade eden kızlar, "Biz de televizyon izlemek istiyoruz. Akşam olunca erkenden yatıyoruz. Gündüzleri ise tarımla uğraşıyoruz. Ulaşımımızı kendi imkanlarımızla Katil Deresi üzerinde yapmış olduğumuz teleferikle sağlıyoruz. Yolumuz ve içme suyumuz da yok. Yetkililerin bize sahip çıkmasını istiyoruz. Şehirde iş imkanları olsaydı bizler burada ilkel yöntemlerle yaşam mücadelesi vermezdik" şeklinde konuştu.
Hakkari merkezinde 40 kilometre uzaklıktaki 15 haneli, 125 nüfuslu Kavaklı Köyü'nün Çeltik Mezrası sakinleri, zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor. Mezrada elektrik olmadığı için halk yıllardır evlerini gaz lambalarıyla aydınlatmaya çalışıyor. Dedelerinin ölene kadar gaz lambası ışığında yaşamlarını sürdürdüklerini söyleyen Naime ile Leyla Temel isimli genç kızlar, Türkiye'ye bu tür görüntülerin yakışmadığını söyledi.
Kızlar, "Dedelerimiz gaz lambası ışığı altında hayatlarını geçirdi. Gün geçtikçe teknolojinin geliştiği ülkemizde bizler halen dedelerimizin kullandığı gaz lambalarını kullanmak istemiyoruz" dedi.
Tam bir mahrumiyet bölgesiHaberleşme araçlarından tamamen yoksun olduklarını da ifade eden kızlar, "Biz de televizyon izlemek istiyoruz. Akşam olunca erkenden yatıyoruz. Gündüzleri ise tarımla uğraşıyoruz. Ulaşımımızı kendi imkanlarımızla Katil Deresi üzerinde yapmış olduğumuz teleferikle sağlıyoruz. Yolumuz ve içme suyumuz da yok. Yetkililerin bize sahip çıkmasını istiyoruz. Şehirde iş imkanları olsaydı bizler burada ilkel yöntemlerle yaşam mücadelesi vermezdik" şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.