Malumunuz yaşadığımız zaman diliminde maddi ve manevi kasırgalar dünyayı sarmış vaziyette. Özellikle İslam coğrafyasında kasırgaların sonu gelmiyor.
Vahim olan ise gerek insanımız ve gerekse tüm Müslümanlar, bu coğrafyadaki devletlere, siyaset ya da din adına öne çıkanlar isimlere bakarak, 'İslam bu ise ben, Müslüman değilim', 'kahrolsun şeriat' gibi planlı bir manevi yıkımın tarafı oluyorlar.
Siyasi gelişmelerde farklı değil. Dünyanın süper güçleri karşılıklı rüzgâr ekiyorlar. Bu rüzgârlar Afganistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Irak, Suriye, Libya, Yemen, Kıbrıs ve Türkiye yani İslam coğrafyası üzerinden kasırgaya dönüştürülüyor.
Son ABD-AB ile Rusya, Çin arasındaki rüzgârların coğrafyamız üzerinde tufana dönüşmesi tahmin değil yaşanılmış bir gerçektir.
Evet, İslam coğrafyasını bir tufan daha bekliyor. İlk tufandan kurtulanlar kimlerdi? Hz. Nuh'un gemisine binenler.
Yaşadığımız bu zaman diliminde esen maddi ve manevi fırtınalar ve çıkan tufanlardan kurtulacak olanlar kimlerdir? Ehl-i Beyt'in gemisine binenler.
Neden? Çünkü 'Ehl-i Beyt, Nuhun gemisidir'. Kim diyor? Hz. Muhammed (s.a.a.v): "Ehl-i Beyt'im, Nuh'un gemisi gibidir. Ona binen kurtulur. Binmeyen helak olur."
Ehl-i Beyt kimdir? 'Ben peygamberliğimi tebliğe karşılık sizden, Ehl-i Beyt'imi sevmenizden başka, hiçbir ücret istemiyorum' (Şura 23) ayetinde geçen ve : "Ben sizin aranızda iki ağır-paha biçilmez emanet bırakıyorum. Onlar Allah'ın kitabı (Kur'ân) ve İtretimdir (Ehlibeyt'imdir). Şüphesiz onlar, (Kevser) havuzu başında bana varıncaya kadar birbirinden ayrılmazlar…" hadisindeki o seçilmiş 5 kişidir.
Bütün hayatını 'Allah rızasına' endeksleyen Merhum Prof. Dr. Haydar Baş her ortamda, 'tek başıma kalsam dahi Ehl-i Beyt'i savunmaktan asla vazgeçmem' diyerek bizleri bu kurtuluş gemisine çağırdı.
(Allah, O'nsan razı olsun) Haydar Baş Hocamız bu iki emanetin birlikteliğini ve tek kurtuluş yolu olduğunu ve de İslam dünyasının 'tevhidin merkezi Ehl-i Beyt'te bulaşma zorunluluğunu İslam tarihine damga vurmuş 220 Sünni alimin eserlerinde vurgulanan 'Ehl-i Beyt' hakikatini toparlayarak 14 ciltlik Ehl-i Beyt Külliyatı ile ortaya koydu.
Ve O Haydar Baş dua niyetiyle şöyle diyordu: "Allah, Sünni kardeşlerimizin gönlünü Şii, Alevi, Caferi kardeşlerimize... Şii, Alevi, Caferi kardeşlerimizin gönlünü de Sünni kardeşlerimize bu vesile ile açacak... Bir bilek, bir yürek olacağız."
Ehl-i Beyt'i nasıl sevilir ve sevmenin yolu nedir?
Kişi, tanımadığını birisini sevebilir mi? Hayır. O halde sevgi bir iddiadır. İspat ister, emek ister, gözyaşı ister.
Bu mealde Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız şöyle der: "Bir kişiye uymanın kaynağı, o kişiye duyulan sevgi ve sempatidir. Sevilen kişiye uymak insana eziyet vermek şöyle dursun bilakis zevk kaynağı olur. Bunun için Resulüllah(sav) peygamber ve Ehl-i Beyt sevgisini imanın ölçüsü yapmıştır."
Demek ki Ehl-i Beyt'i sevmek için önce tanımamız lazım.
Prof. Dr. Haydar Baş Ehl-i Beyt ve hak imamların maddi-manevi-siyasi-sosyal-ekonomik kısaca hayatın her alanındaki duruşlarını anlatan 14 ciltlik dev bir eser ortaya koydu.
Başlıkta belirttiğim gibi Ehl-i Beyt Külliyatı'nın fragmanını ortaya koymak ise değerli hemşerim, abim Hukukçu Yücel Parlak Bey'e nasip oldu.
Evet, fragman dedim. Hani vizyona giren bir filmin veya yayınlanan bir dizide gelecek bölümü kısa özet ile tanıtılır. Neden? İzleyici de merak uyandırmak ve izleyiciyi yönlendirmek için.
Yücel Parlak da 'İlahi Seçilmişlik' eseri ile bunu yaptı.
40 yıl Prof. Dr. Haydar Baş'ın eğitiminden geçen Yücel abi ile sohbetlerimizde bir eser çalışması yaptığını anlatırdı. İşte yıllar süren o çalışma neticesinde ortaya ''İlahi Seçilmişlik' adlı eseri ortaya çıktı.
Yazın köye gittim. Köylerimiz karşı karşıya olduğu için Yücel abiyi ziyaret ettim. Kitap üzerine konuşurken, 'bu kitabı, Hocam hayatta iken bitirmek istedim ama nasip olmadı' serzenişinde bulundu.
Çünkü Yücel abinin kaynağı Prof. Dr. Haydar Baş idi. Zaten eserin içindekiler bölümündeki başlıkları incelediğiniz zaman Ehl-i Beyt külliyatının fragmanı olduğunu göreceksiniz.
Kitabın içeriği ise çok akıcı. Konu başlıkları net. Alıntılar kısa ve öz. Değerlendirmeleri de herkesin anlayıp, kavrayacağı bir dil ile yazılmış.
Yücel Bey biraz da hukukçuluğundan olsa gerek her konuya olabilecek itirazları göz önünde bulundurarak mutlaka kaynak göstermiş. Zaten kaynaklar bölümünü açtığınızda 123 temel kaynak eserlerinin isimlerini göreceksiniz.
Ve iddia ediyorum bu eseri okuyunca Ehl-i Beyt Külliyatını okumak artık sizin için bir ihtiyaç olacaktır.
Teşekkürler Yücel abi. Allah razı olsun…
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025