BTP'ye gönül veren gençler, Genel Başkan ve II. Kuva-yı Milliye'nin Lideri Prof.Dr. Haydar Baş'ın da katıldığı şölende coştu.
Gençlerin yoğun ilgi gösterdiği şölen İstiklal Marşı ile başladı. Tarihte Türkler'in anlatıldığı sinevizyon gösterisi izleyenleri hem gururlandırdı hem de duygulu anlar yaşattı. Çok renkli geçen şölende Kuva-yı Milliye gençliğinin okuduğu şiirler, skeçler ve Çanakkale Savaşı'ndan bir kesitin anlatıldığı drama coşkuyu had safhaya çıkarttı. Çok sayıda hediyenin de dağıtıldığı şölende, Yeniden Kuva-yı Milliye Dergisi yazarları da anlamlı konuşmalar yaparak gençliğin önemini ve hedeflerini anlattılar.
Misyonerler gençlerimize çengel attı
BTP'nin Gençlikten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayri Baş, şölende yaptığı konuşmada, misyonerlik faaliyetlerine dikkat çekti. "Diyalog ve hoşgörü" kılıfı altında faaliyet gösteren misyonerlerin özellikle gençleri hedef aldığını ve para karşılığında inançları ellerinden alınan gençlerin her geçen gün arttığını belirten Hayri Baş, Kuva-yı Milliye gençliğinin her alanda bu devlete ve millete sahip çıkacak bir kadro olduğunu vurguladı.
Konuşmasında Kıbrıs'ta yaşanan gelişmelere değinen BTP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara İl Başkanı Dr. Abdullah Terzi ise, yıllardan beri Kıbrıs Türk halkına milli kimliğini kazandıracak hiçbir çalışmanın yapılmaması neticesinde, bugün oradaki insanımızın AB uğruna vatanından bile vazgeçecek noktaya geldiğini vurguladı.
Türk milleti İslam'la bütünleşmiştir
Şölene katılarak gençlere hitap eden BTP Lideri lideri Prof. Dr. Haydar Baş, Oğuz Kağan'dan bahsederek başladı. Baş, Oğuz Kağan'ın doğduktan sonra annesini emmediğini, annesinin rüyasında çocuğunun kendisini putperest olduğu için emmediğini, onun inandığı Rab'bine inanırsa ancak o zaman emeceğini gördüğünü ve bunun üzerine onun da "bir olan Allah'a" inandığını ve çocuğunun kendisini emmeye başladığını belirtti. Oğuz Kağan'ın gittiği her yere adalet götürdüğünü söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, onu gören bütün devlet başkanlarının ondaki Allah'a olan inancı gördükten sonra ona tabi olduklarını belirtti. "İşte biz bu ceddin torunlarıyız" diyen Baş, bu nedenle kendisinin konuşmalarında sıkça Türk olmaktan gurur duyduğunu söylediğini hatırlattı. Dünyanın neresine giderseniz gidin Türk deyince müslüman, müslüman deyince de Türk'ün akla geldiğini, bunun da milletimizin İslam'la olan bütünleşmesini gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, diyalog ve hoşgörü adı altındaki misyonerlik faaliyetlerine de dikkat çekti.
Kıbrıs'taki havanın ters dönmesinin nedenleri
Baş, milletimizin inancıyla oynandığını belirtti. "İnancı olmayan bir topluluk millette olamaz" diyen Haydar Baş, bu nedenle inancımızın korunmasının zaruret olduğunu söyledi. Kıbrıs konusuna da değinen Haydar Baş şunları söyledi: "Gönlümde eskiden beridir iki yere, İstanbul ve Kıbrıs'a karşı büyük bir muhabbet olmuştur. Nedenini araştırdığımda gördüm ki Peygamber Efendimizin (s.a.v.) bu iki yeri öven hadisleri var. Bunu öğrenince bu sevgimin sebebini anladım. Yıllar önce Kıbrıs'ta bulunurken namaz vakti girdi. Ben de bulunduğum köyde bir eve giderek misafir oldum. Ev sahibi beni muhabbetle karşıladı. Namaz vakti olduğunu ve namaz kılmak istediğimi söyledim. Ev sahibi tabi dedi. Fakat kıble ne taraf diye sorduğumda bana kıbleyi gösteremedi. Eyvah! dedim. İşte biz Kıbrıs'ı daha o günden kaybetmiştik. Bugün içinde bulunulan durum şaşırtıcı değil. Çünkü biz oradaki insanımıza hiç sahip çıkmadık, ona inancını, kimliğini öğretmedik bu nedenle bugün bizden uzaklaşmaları ve Rumlarla birlikte olmaya çalışmaları kaçınılmaz sonuçtur. Gençler sizden söz istiyorum. Bu devlete, bu millete, inancımıza sahip çıkmaya var mısınız? Her şartta devletimizi, inancımızı korumaya var mısınız? Vallahi ben de varım."
- İbrahim Fatih EKİCİ
Gençlerin yoğun ilgi gösterdiği şölen İstiklal Marşı ile başladı. Tarihte Türkler'in anlatıldığı sinevizyon gösterisi izleyenleri hem gururlandırdı hem de duygulu anlar yaşattı. Çok renkli geçen şölende Kuva-yı Milliye gençliğinin okuduğu şiirler, skeçler ve Çanakkale Savaşı'ndan bir kesitin anlatıldığı drama coşkuyu had safhaya çıkarttı. Çok sayıda hediyenin de dağıtıldığı şölende, Yeniden Kuva-yı Milliye Dergisi yazarları da anlamlı konuşmalar yaparak gençliğin önemini ve hedeflerini anlattılar.
Misyonerler gençlerimize çengel attı
BTP'nin Gençlikten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayri Baş, şölende yaptığı konuşmada, misyonerlik faaliyetlerine dikkat çekti. "Diyalog ve hoşgörü" kılıfı altında faaliyet gösteren misyonerlerin özellikle gençleri hedef aldığını ve para karşılığında inançları ellerinden alınan gençlerin her geçen gün arttığını belirten Hayri Baş, Kuva-yı Milliye gençliğinin her alanda bu devlete ve millete sahip çıkacak bir kadro olduğunu vurguladı.
Konuşmasında Kıbrıs'ta yaşanan gelişmelere değinen BTP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara İl Başkanı Dr. Abdullah Terzi ise, yıllardan beri Kıbrıs Türk halkına milli kimliğini kazandıracak hiçbir çalışmanın yapılmaması neticesinde, bugün oradaki insanımızın AB uğruna vatanından bile vazgeçecek noktaya geldiğini vurguladı.
Türk milleti İslam'la bütünleşmiştir
Şölene katılarak gençlere hitap eden BTP Lideri lideri Prof. Dr. Haydar Baş, Oğuz Kağan'dan bahsederek başladı. Baş, Oğuz Kağan'ın doğduktan sonra annesini emmediğini, annesinin rüyasında çocuğunun kendisini putperest olduğu için emmediğini, onun inandığı Rab'bine inanırsa ancak o zaman emeceğini gördüğünü ve bunun üzerine onun da "bir olan Allah'a" inandığını ve çocuğunun kendisini emmeye başladığını belirtti. Oğuz Kağan'ın gittiği her yere adalet götürdüğünü söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, onu gören bütün devlet başkanlarının ondaki Allah'a olan inancı gördükten sonra ona tabi olduklarını belirtti. "İşte biz bu ceddin torunlarıyız" diyen Baş, bu nedenle kendisinin konuşmalarında sıkça Türk olmaktan gurur duyduğunu söylediğini hatırlattı. Dünyanın neresine giderseniz gidin Türk deyince müslüman, müslüman deyince de Türk'ün akla geldiğini, bunun da milletimizin İslam'la olan bütünleşmesini gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, diyalog ve hoşgörü adı altındaki misyonerlik faaliyetlerine de dikkat çekti.
Kıbrıs'taki havanın ters dönmesinin nedenleri
Baş, milletimizin inancıyla oynandığını belirtti. "İnancı olmayan bir topluluk millette olamaz" diyen Haydar Baş, bu nedenle inancımızın korunmasının zaruret olduğunu söyledi. Kıbrıs konusuna da değinen Haydar Baş şunları söyledi: "Gönlümde eskiden beridir iki yere, İstanbul ve Kıbrıs'a karşı büyük bir muhabbet olmuştur. Nedenini araştırdığımda gördüm ki Peygamber Efendimizin (s.a.v.) bu iki yeri öven hadisleri var. Bunu öğrenince bu sevgimin sebebini anladım. Yıllar önce Kıbrıs'ta bulunurken namaz vakti girdi. Ben de bulunduğum köyde bir eve giderek misafir oldum. Ev sahibi beni muhabbetle karşıladı. Namaz vakti olduğunu ve namaz kılmak istediğimi söyledim. Ev sahibi tabi dedi. Fakat kıble ne taraf diye sorduğumda bana kıbleyi gösteremedi. Eyvah! dedim. İşte biz Kıbrıs'ı daha o günden kaybetmiştik. Bugün içinde bulunulan durum şaşırtıcı değil. Çünkü biz oradaki insanımıza hiç sahip çıkmadık, ona inancını, kimliğini öğretmedik bu nedenle bugün bizden uzaklaşmaları ve Rumlarla birlikte olmaya çalışmaları kaçınılmaz sonuçtur. Gençler sizden söz istiyorum. Bu devlete, bu millete, inancımıza sahip çıkmaya var mısınız? Her şartta devletimizi, inancımızı korumaya var mısınız? Vallahi ben de varım."
- İbrahim Fatih EKİCİ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.