Türkiye'nin yumuşak karnı, teslimiyetçilerin "AB yolu", PKK'nın birinci, Barzani'nin ikinci başkenti, Güneydoğu ve Doğu'nun bölünme pimi Diyarbakır'da son birkaç gündür cereyan eden olayları sıradan bir isyan ve teröristlerin cenaze törenlerindeki eylemlerinin dozunun kaçması şeklinde yorumlayamayız. Diyarbakır'da 3 kişinin ölümüne, yüzlerce kişinin yaralanmasına ve başta devlet kuruluşları olmak üzere yüzlerce kurum ve işyerinin tahrip edilip yağmalanmasına neden olan olaylar düpedüz ve doğrudan bir bölünme provasıdır.Nitekim Diyarbakır'da başlayan olaylar, sadece Diyarbakır'la sınırlı kalmamış, Van, Muş, Şırnak, Hakkari ve diğer kritik illerle devam etmiştir.Diyarbakır'da PKK'lı teröristlerin nasıl kente inip, Türkiye'yi parçalama provası gerçekleştirdiklerini televizyon ekranlarından izleyen herkes, Türkiye'nin bölünmeye ne kadar yaklaştığını net bir şekilde müşahede etmiş oldu. Polise, jandarmaya, panzerlere, devlet kurumlarına ve hepsinden önemlisi varlık sebebimiz ve sembolümüz Türk bayrağına yapılan saldırıları izleyen herkesin gözleri, devleti, otoriteyi ve hükümeti aradı. Ama maalesef bulamadı.Olaylardan daha birkaç gün önce Emniyet Teşkilatı'nın terörle mücadelede "yetkisizlikten" yakındığı haberlerini okumuştuk. Aynı şekilde Genelkurmay da geçtiğimiz aylarda terör örgütüne karşı elinin kolunun bağlandığını ve yetkilerinin geri verilmesini istemişti. Dikkat edin, yetki artırımı değil Genelkurmay'ın istediği, elinden alınan yetkilerin geri verilmesi!Terörü sıfır noktasında teslim alan AKP hükümetinin 3.5 yıllık iktidarı döneminde terör, Diyarbakır'dan ülkeyi bölme mesajı verme noktasına kadar tırmandırılmıştır. Başbakan Erdoğan'ın Danimarka'da toplantıyı terk etme şovuna sözde gerekçe oluşturan Roj TV, bölgedeki isyan girişimlerini yönetip, adeta Türkiye'ye meydan okuyor. Esnafa kepenklerini kapatıp, polise, askere ve devlet kurumlarına saldırmasını salık veren, halkı galeyana getirip ayaklandıran ve dağdaki teröristin mesajlarını kenttekine ulaştıran bu televizyon kanalını kapattıramayan bir irade, Türkiye'nin birliğini nasıl sağlayabilir!Başbakanın, İçişleri Bakanının, Dışişleri Bakanının ve bilcümle hükümet erkanının sessizliğe gömüldüğü bir ortamda, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Türkiye'nin Roj TV'nin kapatılması talebiyle ilgili hukuki sürecin sonuçlandırılmasını beklediklerini ifade ediyor. Daha ne kadar bekleyeceksiniz! Roj TV, "Türkiye'den ayrılın, yakın, yıkın" mesajlarını geçip, Türkiye'yi böldükten sonra mı kapattıracaksınız!Manzara-i Umumiye tıpkı Şemdinli'deki PKK provokasyonundan sonrası gibi. Ülke toprakları bölücülerin, düşmanların ve işbirlikçilerin ortak tezgahıyla elden çıkmak üzere ama hükümet adına hiç kimse ortalarda görünmüyor. Dağda Mehmetçiğe kurşun sıkan hain teröristin cenazesi, Diyarbakır'da "şehit" muamelesiyle ve büyük törenlerle nasıl gömülebilir! Buna ses çıkarmayan, müsaade eden hükümet nasıl bir hükümettir!Şemdinli'de teröristin dükkanına geçmiş olsun ziyaretinde bulunan ama vatan uğruna şehit düşen Mehmetçiğin, polisin cenazesine katılmayan Başbakan neden ortalarda görünmüyor? Neden olaylar patlak verdiğinde Diyarbakır'a gidip, halkı ve mağdurları teskin etmiyor, devletin varlığını ve birliğini göstermiyor?Bölücü yayınlarla Türkiye'yi bölünmenin eşiğine getiren Roj TV'yi, masaya gerçekten Türkiye'nin yumruğunu vurarak neden kapattıramıyor?Hiç kimsenin kuşkusu olmasın, Türkiye büyük ve güçlü bir ülke. O kadar güçlü ki, üç beş çapulcunun provokasyonuyla yıkılmaz! Terörü sıfır noktasından bu aşamaya getiren AKP iktidarının daha fazla o koltukta oturmaması şartıyla!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012