BTP Genel Sekreteri Dr. Nuri Kaplan, Başbakan Erdoğan'ın 10 ve 12 Ağustos'ta yaptığı açıklamayla 20 yıldan bu yana başımıza bela edilen PKK terörünü "Kürt sorunu" olarak tanımladığını ve bununla yetinmeyerek "bu sorun benim sorunum" diyerek kendisini sorunun merkezine oturttuğunu hatırlattı. Başbakanın devletin geçmişte hata yaptığını, bu hatasıyla yüzleşmesi gerektiğini de sözlerine eklediğini hatırlatan Nuri Kaplan, şunları söyledi: "Bu sözler, Türkiye'de bir dönüm noktasını teşkil etmektedir. Yıllardır beslediği terörle Türkiye'yi diz çöktürmeyi hedefleyen dış güçler her zamankinden daha fazla hedefine yaklaşmıştır. Milyarlarca dolar ekonomik kayba ve sayısı kırk bine varan vatandaşımızın hayatını kaybetmesine yol açan terörle hedeflenen netice elde edilmek üzeredir. Hedef artık çok yakındır. Çünkü Avrupa Birliği ülkelerinin ve AKP Hükümetinin stratejik ortağı ABD'nin olaya yaklaşımı açık seçiktir."Başbakan neden çark ettiBundan 4 ay önce Başbakan Erdoğan'ın "Türkiye'de Kürt sorunu yoktur" dediğini hatırlatan Dr. Kaplan, "Bugün ne olmuştur da Sayın Başbakan o günkü sözlerini unutarak 'Kürt sorunu vardır ve bu benim sorunumdur' demiştir. Başbakandan böyle konuşmasını kim ya da kimler, niçin istemiştir?" diye sordu. Erdoğan'ın destekçileriDr. Kaplan, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Başbakan Erdoğan'a bu konuyla ilgili destek verenlere baktığımızda karşımıza AB temsilcileri, ABD yetkilileri, PKK sözcüleri ve PKK yanlısı siyasi partiler, terörist başı Öcalan, Başbakan'ı ziyaret eden sözde aydınlar, AKP Diyarbakır İl Başkanlığında toplanarak Başbakan'a desteklerini açıklayan bazı işadamları, AB aşığı bazı sivil toplum kuruluşları, mandacı köşe yazarları ile akademisyenler ve nihayet danışman sıfatlı meşhur akıldâneler çıkmaktadır. Gelinen bu noktada milletimizin bileğinin zorla bükülmesi topraklarımızın bölünmesi, devletimizin parçalanması tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyoruz. Artık saflar ayrışmıştır.Milletimizin tamamı bu bölünmenin karşısındadır. Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin bölünmez bütünlüğünün kıyamete kadar devamını istemektedir. Arzu ettiği sadece ve sadece yetki verdiği demokratik kuruluşlar ve görevi Cumhuriyetimizi korumak ve kollamak olan güvendiği kurumlardan kendisine önderlik etmesidir. Yüreklerini serinletecek gür bir sesin ülkemizi bölmeye kilitlemiş güçlerin kulaklarında patlamasını beklemektedir. Bu sesi duyamadığı takdirde bunun sebebini sorgulamaya yönelecektir. Böyle bir manzara karşısında Sayın Başbakan ve yanlış yaptığını kabul ederek telafi yoluna yönelmeli yada iktidarı terk etmelidir. Yarın 'Eyvah, ben ne yaptım' demesinin bir faydası olmayacaktır. Milletimiz böylesine zor şartların çözümü için var olan BTP kadrolarının iktidarını beklemekte ve Kainat Devleti güçlü Türkiye'nin mimarı olacak BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın başbakanlık dönemini özlemektedir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.