Kavanozu yalamakla bal tadılır mı?
Fırının ya da lokantanın etrafını tavaf etmekle karın doyar mı?
Yoksulluk kaybol, yolsuzluklar defolun, yasakların tümü bundan sonra yasaktır demekle işlem tamam olur mu?
Bin yıldır bu milletin ruh köküne düşman, toprağına göz dikmiş, tarih boyunca elde ettiği tüm fırsatları kendi lehine değerlendirmekte hiç tereddüt etmemiş ehl-i salipten bu ülkeye, bu millete dost olur mu?
Bu diyarın can düşmanlarını bağrına basanlardan, el üstünde tutup, baştacı edenlerden, tüm imkanlarını ayaklarına serenlerden bu diyarın sakinlerine dost olur mu?
Dünya kurulalı beri hep aşağı akan Fırat'ın, Dicle'nin, Seyhan'ın, Ceyhan'ın yokuş yukarı akması mümkün mü?
Neyin derdindeyiz, neyin gayretindeyiz, neyi ispat etmeye çalışıyoruz? Kimden alkış almanın, aferin almanın peşindeyiz?
Bindörtyüz yıldır oluşmuş tefsir geleneğini, tefsir usulünü bir kenara iterek ayetlere yeni anlamlar vererek, zorlama teviller yaparak ne yapmak istiyoruz?
Son Peygamber Hz. Muhammed aleyhisselamın arzusunun, rızasının hilafına, tefsirinin, tatbikatının hilafına, yorumunun, yaşayışının, anlayışının hilafına, tavrının, duruşunun hilafına; tavır ve tutum içerisinde olmakla ne yapılmak isteniyor?
Son Peygamber'den onay almayan, aferin almayan, olur almayan herhangi bir tefsirin, tevilin, yorumun, davranışın ne anlamı olabilir? Ceviz kabuğunu dolduracak kadar bir anlam ifade edebilir mi? Tüm dünyadan, milyarlarca insandan alkış almış olsanız, olur alsanız dahi neyi ifade eder?
O'nun adını, O'nun yolunu, O'nun kredisini kullanarak çıktığınız zirveden, alemlerin, hürmetine yaratıldığı O Resulullah'a, O Habibullah'a karşı tavır alarak, O'nu devreden çıkarma nasipsizliğine düşerek paramparça olmaktan, iki dünyada rezil ve rüsvay olmaktan korkmuyor musunuz?
Alemlerin Efendisi'nin ezeli ve ebedi düşmanları ile sarmaş dolaş olarak, onları el üstünde tutarak, onların izbelerde kalmış değerlerini cımbızla günyüzüne çıkarıp dergilerinizde kapak yaparak o son Peygamberi darıltmış olduğunuzu düşünemiyor musunuz?
Her şey apaçık yazılıp çizildiğine göre, her şey artık belgelendiğine göre, hala; papazlarla, hahamlarla flört edenlere, iman etmek için "Muhammedün Resulullah" demek şart değildir diyenlere maddi ve manevi destek verenler, ya sizin derdiniz nedir, kaygınız nedir, ölçünüz nedir, endişeniz, telaşınız nedendir? Tavrınız, duruşunuz ne zaman netleşecek, kaşınızı ne zaman çatacaksınız? Bizim Hz. Muhammed'siz ne günümüz var, ne ânımız var deyip tavrınızı ne zaman netleştireceksiniz?
Biz böyle diyoruz, böyle soruyoruz, ey dostlar, yarenler!
Kınanacak bir halimiz varsa Allah için söyleyin lütfen.
Fırının ya da lokantanın etrafını tavaf etmekle karın doyar mı?
Yoksulluk kaybol, yolsuzluklar defolun, yasakların tümü bundan sonra yasaktır demekle işlem tamam olur mu?
Bin yıldır bu milletin ruh köküne düşman, toprağına göz dikmiş, tarih boyunca elde ettiği tüm fırsatları kendi lehine değerlendirmekte hiç tereddüt etmemiş ehl-i salipten bu ülkeye, bu millete dost olur mu?
Bu diyarın can düşmanlarını bağrına basanlardan, el üstünde tutup, baştacı edenlerden, tüm imkanlarını ayaklarına serenlerden bu diyarın sakinlerine dost olur mu?
Dünya kurulalı beri hep aşağı akan Fırat'ın, Dicle'nin, Seyhan'ın, Ceyhan'ın yokuş yukarı akması mümkün mü?
Neyin derdindeyiz, neyin gayretindeyiz, neyi ispat etmeye çalışıyoruz? Kimden alkış almanın, aferin almanın peşindeyiz?
Bindörtyüz yıldır oluşmuş tefsir geleneğini, tefsir usulünü bir kenara iterek ayetlere yeni anlamlar vererek, zorlama teviller yaparak ne yapmak istiyoruz?
Son Peygamber Hz. Muhammed aleyhisselamın arzusunun, rızasının hilafına, tefsirinin, tatbikatının hilafına, yorumunun, yaşayışının, anlayışının hilafına, tavrının, duruşunun hilafına; tavır ve tutum içerisinde olmakla ne yapılmak isteniyor?
Son Peygamber'den onay almayan, aferin almayan, olur almayan herhangi bir tefsirin, tevilin, yorumun, davranışın ne anlamı olabilir? Ceviz kabuğunu dolduracak kadar bir anlam ifade edebilir mi? Tüm dünyadan, milyarlarca insandan alkış almış olsanız, olur alsanız dahi neyi ifade eder?
O'nun adını, O'nun yolunu, O'nun kredisini kullanarak çıktığınız zirveden, alemlerin, hürmetine yaratıldığı O Resulullah'a, O Habibullah'a karşı tavır alarak, O'nu devreden çıkarma nasipsizliğine düşerek paramparça olmaktan, iki dünyada rezil ve rüsvay olmaktan korkmuyor musunuz?
Alemlerin Efendisi'nin ezeli ve ebedi düşmanları ile sarmaş dolaş olarak, onları el üstünde tutarak, onların izbelerde kalmış değerlerini cımbızla günyüzüne çıkarıp dergilerinizde kapak yaparak o son Peygamberi darıltmış olduğunuzu düşünemiyor musunuz?
Her şey apaçık yazılıp çizildiğine göre, her şey artık belgelendiğine göre, hala; papazlarla, hahamlarla flört edenlere, iman etmek için "Muhammedün Resulullah" demek şart değildir diyenlere maddi ve manevi destek verenler, ya sizin derdiniz nedir, kaygınız nedir, ölçünüz nedir, endişeniz, telaşınız nedendir? Tavrınız, duruşunuz ne zaman netleşecek, kaşınızı ne zaman çatacaksınız? Bizim Hz. Muhammed'siz ne günümüz var, ne ânımız var deyip tavrınızı ne zaman netleştireceksiniz?
Biz böyle diyoruz, böyle soruyoruz, ey dostlar, yarenler!
Kınanacak bir halimiz varsa Allah için söyleyin lütfen.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025