Bağımsız Türkiye Partisi'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Selim Kotil Bey yerel seçimlere bir başka hava getirdi. Başka bir deyim ile ayar verdi.
Evet, ayar verdi. Adeta; dilin değil projen konuşsun. Sen kendini anlatma, projen seni anlatsın, mesajı verdi.
Selim Bey'in mesajını, Meclis'ten trilyonlarca lira seçim yardımı alan, devletin imkânlarıyla seçime hazırlanan parti ve adaylar da almış olacaklar ki, başladılar proje açıklamaya.
İlginçtir! Açıklanan projeler ya çalma, ya çarpma, ya da kırpma çıktı, çıkıyor. Evet, Sayın Kotil'in projelerinden alıyorlar, çarpıyorlar, kırpıyorlar ve İstanbulluya biz de yaparız, diyorlar.
Unuttukları nokta ise Selim Kotil'in projelerinin hepsi bir zincirin halkaları gibi. Birini eksik bırakırsan zincir kopar yani diğerlerini yapamazsın.
Diğer taraftan Sayın Kotil'in, merkezi hükümetin bile tasavvur edemediği projelerini vatandaşa anlatıyoruz.
Boğazdan elektrik üretimi (yıllık 4 Keban'a eşit enerji).
Arıtma sistemleri, çürütme tankları, buralardan elde edilecek metan gazı ile taksi, otobüslere yakıt temini, böylece mazotun hem kirliliğinden, hem de maliyetinden kurtulmak. Neticesinde ulaşımın öğrenciye bedava, vatandaşa % 50 ucuz olarak verilmesi.
Güneş tarlalarından ve termal sulardan sağlanan enerji ile seracılık yapılarak kışın bile fiyatların, yaz fiyatları düzeyinde tutulması.
Ulaşımda maglev dönemi, deniz ulaşımında elektrikli vapurların devreye konması…
Yandaşa değil vatandaşa yatırım, yandaş vakıflara aktarılan paraların üniversite öğrencilerine burs olarak verilip bunun İstanbul ekonomisine sağlayacağı katkı, bu katkı neticesinde ortaya çıkacak istihdam ihtiyacı…
Hava kirliliğini, ses kirliliğini önlemek için nerelere ne kadar hangi ağaçların dikilmesi, çalışan kadınların sorunlarının çözümü, ev hanımlarına evde iş imkânı ve ürettikleri mala pazar garantisi ve daha nice kültürel, sosyal projeleri anlatıyoruz.
Tabi vatandaş can kulağı ile dinliyor. Art niyetli kişiler bile işin matematiğini gördüğü, her projenin birbirinin sağlayıcısı olduğunu anladığı için eleştiri bile yapamıyor.
Birçok kişi ise 'yahu siz deli misiniz' cümlesi ardından hayranlık vurgusu yaptıkları cümleleri duyuyoruz. Gerçi bu tabire yabancı değiliz.
Çünkü Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ve sosyal devlet projelerini 17 yıldır anlatıyoruz.
Bizler, Prof. Dr. Haydar Baş liderliğinde kapitalizme boyun eğmedik, ABD karşısında el pençe durmadık.
Hem milletimizi, devletimizi hem de insanlığı kapitalizmin esaretinden kurtarmak için bu yoldayız.
Kısaca bu esaret sistemine, ezilmişliğe, köleliğe, kendini dünyanın efendisi zanneden ABD'ye 'hayır' dediğimiz için vatandaşımız, bize; 'siz deli misiniz' diye hayranlığını ifade ediyor.
Evet, biz deliyiz. Çünkü Türkiye'de ve dünyada bugüne kadar hep akıllı olduğunu iddia eden kişiler ve sistemlerin ülkemizi ve dünyayı ne hale getirdiği ortada.
Gelin herkesin akıllı taklidi yaptığı günümüzde siz de bir delilik yapın ve gerçek akıl, fikir ve proje sahipleriyle birlikte olun. Görün o zaman nasıl mutlu olacağınızı, esaretten kurtulacağınızı.
Deli demişken!
Doktor, akıl hastanesindeki hastalarından birine;
"Oldukça sakin de görünüyorsun, dostum. Seni ne sebepten buraya getirdiler?"
"Çok basit. Ben herkesin deli olduğunu söylüyordum, herkes de bana deli diyordu."
"Sonra ne oldu?"
"Ne olacak… Çoğunluğun söylediği kabul edildi."
Artık çoğunluğun değil haklı olanın, Hakk'ın yanında olanın, planı, projesi olanın yanında durma zamanı.
Varsın deli desinler…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025