‘Biz, rahmet evi ve nübüvvet ağacıyız’
İmam Hüseyin (a.s) buyurdu ki: “Halkın bize karşı niçin düşmanlık ettiklerini bilmiyorum. Hâlbuki biz, rahmet evi, nübüvvet ağacı ve ilim kaynaklarıyız”
23.05.2021 17:10:00
İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurdu: "Geçmişteki nimetlerin şükrünü yerine getirmek, gelecekteki nimetleri beraberinde getirir." (Nuzhetü'n-Nazir ve Tenbihü'l-Hâtır, s.80).
İmam Hüseyin (a.s.) buyurdu ki: "Güçlü olmak kişiyi ihtiyatlı davranmaktan uzaklaştırır. Şüphesiz herkes kendi şanını ve şahsiyetini herkesten daha iyi bilir." (Nuzhetü'n-Nazir ve Tenbihü'l-Hâtır, s.84).
İmam Hüseyin (a.s.) buyurdu ki: "Hakkın seni yükümlü kıldığı hoşlanmadığın şeylere karşı sabret. Aynı şekilde heva ve hevesinin arzu ettiği şeylerden uzak durmak konusunda da sabırlı ol." (Nuzhetü'n-Nazir ve Tenbihü'l-Hâtır, s.85).
Ebân b. Tağlib diyor ki:
İmam Hüseyin (a.s.) şöyle buyurdu: "Bizi seven herkes, biz Ehl-i Beyt'tendir." Ebân, "Siz Ehl-i Beyt'ten midir?" dedim. İmam Hüseyin (a.s.), "Biz Ehl-i Beyt'tendir" dedi ve bunu üç defa tekrar etti. Sonra şöyle devam etti: "Salih kulun Kur'ân'da, 'Artık kim bana uyarsa o bendendir' (İbrahim, 36) sözünü duymadın mı?" (Nuzhetü'n-Nazir ve Tenbihü'l-Hâtır, s.85).
Münzir b. Carud bir gün imam Hüseyin'in (a.s) huzuruna gelerek, "Ey Allah Resûlü'nün (s.a.a) oğlu, canım sana feda olsun, nasıl sabahladınız?" diye sordu. İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurdu: "Araplar, Arap olmayan Acemlere karşı, Muhammed'in (s.a.a) kendilerinden olmasından dolayı övünerek sabahladılar ve Acemler de bu övünmeyi kabul ediyorlar. Kureyş ile biz, Kureyş'in bizim üstünlüğümüzü bilmelerine rağmen bunu kabul etmedikleri halde sabahladık. Bu, Müslüman ümmetin uğradığı bir beladır. Onları hakka davet ettiğimizde kabul etmiyorlar, kendi başlarına bıraktığımızda ise biz olmadan hidayet yolunu bulamıyorlar." (Nuzhetü'n-Nazir ve Tenbihü'l-Hâtır, s.85).
İmam Hüseyin (a.s) buyurdu ki: "Halkın bize karşı niçin düşmanlık ettiklerini bilmiyorum. Hâlbuki biz, rahmet evi, nübüvvet ağacı ve ilim kaynaklarıyız." (Nuzhetü'n-Nazir ve Tenbihü'l-Hâtır, s.85).
Bir gün İmam Hüseyin'in (a.s) çocuklarından biri vefat etti. Fakat hazretin mübarek yüzünde üzüntü belirtisi görülmedi. Bundan dolayı bazıları İmam Hüseyin'i (a.s) kınamaya kalkıştıklarında, İmam (a.s) şöyle buyurdu: "Biz Ehl-i Beyt (a.s) ne zaman Allah'tan bir şeyler istesek bize bağışlamaktadır. Bizim hoşumuza gitmeyen bir şeyi de irade ettiği zaman, biz O'nun razı olduğu şeye rıza gösteririz." (el-Hüseyin (a.s ), c.1, s.163).
İmam Hüseyin (a.s.) buyurdu ki: "Güçlü olmak kişiyi ihtiyatlı davranmaktan uzaklaştırır. Şüphesiz herkes kendi şanını ve şahsiyetini herkesten daha iyi bilir." (Nuzhetü'n-Nazir ve Tenbihü'l-Hâtır, s.84).
İmam Hüseyin (a.s.) buyurdu ki: "Hakkın seni yükümlü kıldığı hoşlanmadığın şeylere karşı sabret. Aynı şekilde heva ve hevesinin arzu ettiği şeylerden uzak durmak konusunda da sabırlı ol." (Nuzhetü'n-Nazir ve Tenbihü'l-Hâtır, s.85).
Ebân b. Tağlib diyor ki:
İmam Hüseyin (a.s.) şöyle buyurdu: "Bizi seven herkes, biz Ehl-i Beyt'tendir." Ebân, "Siz Ehl-i Beyt'ten midir?" dedim. İmam Hüseyin (a.s.), "Biz Ehl-i Beyt'tendir" dedi ve bunu üç defa tekrar etti. Sonra şöyle devam etti: "Salih kulun Kur'ân'da, 'Artık kim bana uyarsa o bendendir' (İbrahim, 36) sözünü duymadın mı?" (Nuzhetü'n-Nazir ve Tenbihü'l-Hâtır, s.85).
Münzir b. Carud bir gün imam Hüseyin'in (a.s) huzuruna gelerek, "Ey Allah Resûlü'nün (s.a.a) oğlu, canım sana feda olsun, nasıl sabahladınız?" diye sordu. İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurdu: "Araplar, Arap olmayan Acemlere karşı, Muhammed'in (s.a.a) kendilerinden olmasından dolayı övünerek sabahladılar ve Acemler de bu övünmeyi kabul ediyorlar. Kureyş ile biz, Kureyş'in bizim üstünlüğümüzü bilmelerine rağmen bunu kabul etmedikleri halde sabahladık. Bu, Müslüman ümmetin uğradığı bir beladır. Onları hakka davet ettiğimizde kabul etmiyorlar, kendi başlarına bıraktığımızda ise biz olmadan hidayet yolunu bulamıyorlar." (Nuzhetü'n-Nazir ve Tenbihü'l-Hâtır, s.85).
İmam Hüseyin (a.s) buyurdu ki: "Halkın bize karşı niçin düşmanlık ettiklerini bilmiyorum. Hâlbuki biz, rahmet evi, nübüvvet ağacı ve ilim kaynaklarıyız." (Nuzhetü'n-Nazir ve Tenbihü'l-Hâtır, s.85).
Bir gün İmam Hüseyin'in (a.s) çocuklarından biri vefat etti. Fakat hazretin mübarek yüzünde üzüntü belirtisi görülmedi. Bundan dolayı bazıları İmam Hüseyin'i (a.s) kınamaya kalkıştıklarında, İmam (a.s) şöyle buyurdu: "Biz Ehl-i Beyt (a.s) ne zaman Allah'tan bir şeyler istesek bize bağışlamaktadır. Bizim hoşumuza gitmeyen bir şeyi de irade ettiği zaman, biz O'nun razı olduğu şeye rıza gösteririz." (el-Hüseyin (a.s ), c.1, s.163).