Lider Galatasaray, evinde Antalyaspor karşısında 46 dakika on kişi oynamasına rağmen golsüz berabere kalarak liderlik koltuğunu averajla Alanyaspor'a kaptırdı.
Galatasaray’ın oynamış olduğu sistemde arıza var fakat inatla Fatih Hoca bu sistem üzerinde diretmeye devam ediyor.
Sezon başında bu sisteme uygun oyuncular alınamadığından dolayı, sistemde ki aksaklıklar yavaş yavaş kendini göstermeye başlıyor.
Eğer Fatih Hoca bu sistemde devam etmekte kararlıysa devre arasında sistemine uygun iki hızlı kanat oyuncusu almak zorunda. Alınmadığı takdirde bir varmış, bir yokmuş diye başlayan masallar gibi bir sezon yaşamaya devam eder Galatasaray.
Antalyaspor karşısında sağda Emre Kılınç, solda Arda ile başladı. Arda bu karşılaşmada özellikle de Emre’nin acemice yaptığı faul ile atılmasından sonra ağırlığını sahaya koydu.
Ayağına aldığı her topta rakip için tehlikeli oldu. Arda ve Marcao takımları rakip karşısında bir eksik kalmasına rağmen o eksikliği hissettirmediler. Onların sahada göstermiş olduğu performans takımlarını mağlubiyetten kurtardı diyebiliriz.
Gelelim acemice kırmızı kart gören ve takımının 46 dakika sahada on kişi ile mücadele etmesine sebep olan Emre Kılınç kardeşimize.
Emre’cim burası Galatasaray, o formayı sen kolay elde etmedin, kolay da teslim etmemen gerekir. Yaptığın faul çok gereksiz ve yersiz. Seni geçmiş olsa bile arkada üç savunma oyuncun var ayrıca rakibin tehlikeli bir atak yaratma durumu da yok orada.
Bana göre daha da kötüsü yaptığın harekette ki düşüncen. Bilerek, isteyerek ve kasten rakibi sakatlamaya yönelik bir hareketti yaptığın. Umarım bu sana bir ders olur ve böyle bir durumla bir daha karşı karşıya kalmazsın.
Diğer taraftan çok şey beklenen Falcao’nun sadece ve sadece oyuna girdikten 30 dakika sonra sakatlanarak çıkması, bana göre Galatasaray’da ki son maçlarından birisiydi diye düşünmeye sevk etti beni.
Bir oyuncu tam anlamıyla hazır olmadan neden oynar veya oynatılır anlamak çok zor. Günümüzde sakatlık tedavi yöntemleri ile çok ileri seviyedeyiz ama gel gör ki anlayışımız da değişen hiçbir şey yok.
Antalyaspor adına tek söyleyebileceğim Hatayspor maçından sonra gol yememeye endeksli bir futbol anlayışıyla sahaya çıkmak, biz futbolseverleri pek tatmin etmedi.
Çünkü Antalyaspor’un futbol adına bir şeyler yaptığını söylemek çok zordu. Ne zaman rakip bir kişi eksik kaldı o zaman Antalyaspor biraz futbol oynamaya çalıştı.
Özellikle de Amilton sürati ve çabukluğuyla oyunu hareketlendirdi. Ersun Yanal gibi tecrübeli ve istatistikçi bir teknik adamın oyuna geç müdahalesi Antalyaspor’un korkak ve zayıf futbolunun başrolündeydi.
Galatasaray’ın oynamış olduğu sistemde arıza var fakat inatla Fatih Hoca bu sistem üzerinde diretmeye devam ediyor.
Sezon başında bu sisteme uygun oyuncular alınamadığından dolayı, sistemde ki aksaklıklar yavaş yavaş kendini göstermeye başlıyor.
Eğer Fatih Hoca bu sistemde devam etmekte kararlıysa devre arasında sistemine uygun iki hızlı kanat oyuncusu almak zorunda. Alınmadığı takdirde bir varmış, bir yokmuş diye başlayan masallar gibi bir sezon yaşamaya devam eder Galatasaray.
Antalyaspor karşısında sağda Emre Kılınç, solda Arda ile başladı. Arda bu karşılaşmada özellikle de Emre’nin acemice yaptığı faul ile atılmasından sonra ağırlığını sahaya koydu.
Ayağına aldığı her topta rakip için tehlikeli oldu. Arda ve Marcao takımları rakip karşısında bir eksik kalmasına rağmen o eksikliği hissettirmediler. Onların sahada göstermiş olduğu performans takımlarını mağlubiyetten kurtardı diyebiliriz.
Gelelim acemice kırmızı kart gören ve takımının 46 dakika sahada on kişi ile mücadele etmesine sebep olan Emre Kılınç kardeşimize.
Emre’cim burası Galatasaray, o formayı sen kolay elde etmedin, kolay da teslim etmemen gerekir. Yaptığın faul çok gereksiz ve yersiz. Seni geçmiş olsa bile arkada üç savunma oyuncun var ayrıca rakibin tehlikeli bir atak yaratma durumu da yok orada.
Bana göre daha da kötüsü yaptığın harekette ki düşüncen. Bilerek, isteyerek ve kasten rakibi sakatlamaya yönelik bir hareketti yaptığın. Umarım bu sana bir ders olur ve böyle bir durumla bir daha karşı karşıya kalmazsın.
Diğer taraftan çok şey beklenen Falcao’nun sadece ve sadece oyuna girdikten 30 dakika sonra sakatlanarak çıkması, bana göre Galatasaray’da ki son maçlarından birisiydi diye düşünmeye sevk etti beni.
Bir oyuncu tam anlamıyla hazır olmadan neden oynar veya oynatılır anlamak çok zor. Günümüzde sakatlık tedavi yöntemleri ile çok ileri seviyedeyiz ama gel gör ki anlayışımız da değişen hiçbir şey yok.
Antalyaspor adına tek söyleyebileceğim Hatayspor maçından sonra gol yememeye endeksli bir futbol anlayışıyla sahaya çıkmak, biz futbolseverleri pek tatmin etmedi.
Çünkü Antalyaspor’un futbol adına bir şeyler yaptığını söylemek çok zordu. Ne zaman rakip bir kişi eksik kaldı o zaman Antalyaspor biraz futbol oynamaya çalıştı.
Özellikle de Amilton sürati ve çabukluğuyla oyunu hareketlendirdi. Ersun Yanal gibi tecrübeli ve istatistikçi bir teknik adamın oyuna geç müdahalesi Antalyaspor’un korkak ve zayıf futbolunun başrolündeydi.
Engin Özmen / diğer yazıları
- Derbinin etkisiz elemanları / 07.02.2021
- Futbolun iki yüzü / 08.01.2021
- Bir varmış, bir yokmuş / 03.01.2021
- Ava giderken avlanmak / 27.12.2020
- Hakem nedir? / 24.12.2020
- Penaltı mı? / 21.12.2020
- Alanya Kalesi / 14.12.2020
- No to racism / 10.12.2020
- Futbol aklı / 09.12.2020
- Futbolun iki yüzü / 08.01.2021
- Bir varmış, bir yokmuş / 03.01.2021
- Ava giderken avlanmak / 27.12.2020
- Hakem nedir? / 24.12.2020
- Penaltı mı? / 21.12.2020
- Alanya Kalesi / 14.12.2020
- No to racism / 10.12.2020
- Futbol aklı / 09.12.2020