Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in hemen her konuşmasında vurgu yaptığı, milletin dikkatine sunduğu "Bizi biz yapan değerler" kavramı vardır. "Dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzdür. Milli bütünlüğümüz ise dini bütünlüğümüzdür" tespiti ise güçlü devlet, güçlü millet ve de dünya devletleri arasında söz sahibi olmanın belkide ilk ve temel şartıdır.Dilerseniz Sayın Baş'ın bir tespitinden daha yola çıkarak gündeme gelelim."Küreselleşmenin hâkim olduğu bu dünyada değerlerimizi kesinlikle koruyamadığımız gibi böyle bir derdimizde yok. Hâlbuki batıya baktığımız zaman bir Amerikalı Amerikalı gibidir. Bir Fransız Fransız gibidir. Bir Alman Alman gibidir. Bir İtalyan İtalyan gibidir. Yani aynı medeniyeti paylaşmalarına rağmen benlik duygusu hakimdir.Ne hikmetse çok zamandan bu tarafa biz bu duyguyu kaybettik. Yani millet olma zevkini, şuurunu, kıymetini, esasını unuttuk. Biz büyük bir milletiz. Bunu dediğimiz takdirde biz, bize benzeriz. Bizden başkası gibi olmamız mümkün değildir, hükmünü verip de hayata ve kurallara baktığımız zaman çok farklı globalleşme görürüz. O globalleşmede biz başkasına benzemek yerine, menfaatimize olduğu kadar orada yerimiz olur. Olmadığı müddetçe onlar bizden olurlar. Yani millet olarak biz, kendimizi merkeze oturtmalıyız." (Prof. Dr. Haydar Baş Niçin Türkiye sh:263)Şöyle bir kendimizi kontrol edelim, biz hangi değerimize sahip çıkıyoruz? Bozulmadık neyimiz kaldı? Yine hüsnü zanla bir kıyas yapalım. Bir an için camilerimizin, türbelerimizin, mezarlıklarımızın ve de İslami mimarinin baskın olduğu yapılarımızı sanal olarak ortadan kalktığını düşünelim. İstanbulluysan İstanbul'a, Artvinliysen Artvine, Antalyalıysan Antalyaya vs. bir bak. Londra'dan, Paris'ten, münihten ne farkı var. Onların mübah saydığını sende mübah saymışsın, onların yaptığı her türlü fuhşiyatı sende yapar olmuşsun. Farkımız kalmamış. Bir isimlerimiz farklı. Senin benim adım Ahmet, Mehmet, onun ki Hans, Luter vs.Sadece ismimizin farkıyla avunmak ve övünmek bizim için dünyalık bir teselli olur sadece. Bir duruşu, bir kimliği olmayan milletler başka milletlerin oyuncağı olurlar. Buna biz razı olur muyuz? Asla ve asla olamayız, olanlardan yana da olamayız.Evet, biz millet olarak "asla" diyoruz ama yöneticilerimiz bir duruş sahibi olamadıkları için millete ve milletin itikadına rağmen haçlılarla kol kola bir olup sefere çıktılar. Hem de Müslüman halkın üzerine?Ülke içinde ise ilginçtir birbirinin musluklarını bile gündem edip muhalefete kalkışan CHP, AKP safında haçlılarla yan yana durdu. Hele hele kaleminin mürekkebini kan, kin, fitne, fesat, milli ve manevi değerlere saldırı hammaddesinden dolduranlar neler yazmadı ki. Bir kısmı manevi olarak halkı iknaya çalıştı diğerleri milli olarak, birileri de alçakça senaryolar üreterek.Müslüman Kürtlere yönelik; "Kaddafi gibi bir deli Türkiye'de iktidara gelse ve uçaklarıyla, tanklarıyla, toplarıyla Diyarbakır'a Kürtleri yok etmek için yürüse, birileri buna müdahale etsin istemez misiniz?" (Ahmet Altan Taraf)Hani Osmanlının son demlerinde itilaf devletleri (İngiltere, Fransa, İtalya vs.) Osmanlıya hasta adam deyi dalga geçerlerken bir Osmanlı paşasının dünyanın en güçlü devleti Osmanlıdır, sözüyle afallamışlardı. Nasıl yani? dediklerinde, siz dışarıdan, biz içerden yıkmaya çalıştığımız halde hala ayakta, demişti. Şimdi aynı kaderi Türkiye cumhuriyeti yaşıyor. Birileri dıştan yıkmaya onların dostlarıda içten yıkmaya çalışıyor ama bu sefer başaramayacaklar.Unutmayın; muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025