Bir dik duruş hikayesi daha!

Türkiye dış politikada bir darbe de Avrupa Parlamentosu'ndan yedi.Rumların Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz aramasında destek veren Avrupa Parlamentosu bölgeye sismik araştırma gemisi gönderen Türkiye'yi sert bir şekilde uyardı.Bu kriz aslında Eylül 2011'de patlak vermişti.Rumlar, ABD ve İsrail desteği ile Doğu Akdeniz'de sondaj çalışması başlatmış, Türkiye de bu adıma haklı olarak itiraz etmişti.Ancak bu itiraz hepimizin içini acıtan bir şekilde bastırıldı. Ankara'dakiler bu süreç içerisinde itiraz noktasından "İsrail gazı" noktasına geldi.Şimdi sizlere Ankara'nın bu süreçteki dik duruş (!) hikâyesini aktarmak istiyorum.* * *1- Rumlar Doğu Akdeniz'de sondaj yapacaklarını açıkladı.2- Enerji Bakanı Taner Yıldız'dan "Rumlar bu riski alamaz" açıklaması geldi.3- ABD'nin Noble Energy Şirketi Rumlar adına sondaj yapmak üzere bölgeye ulaştı.4- Dönemin Rum Dışişleri Bakanı Markulli: "Türkiye'nin Amerikan şirketinin sondaj noktasına ulaşmasına tepki göstermemesi Ankara'nın son haftalardaki aslanlıklarının içi boş olduğunun bir göstergesidir" dedi.5- Tam da bu ortamda dönemin Başbakanı Erdoğan Newyork'ta ABD Başkanı Obama ile görüştü. Görüşme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Erdoğan Rumların sondaj çalışmasını engelleme niyetlerinin olmadığını söyledi.6- Türkiye Piri Reis sismik araştırma gemisini bölgeye gönderdi. Bu durum da vatandaşa "Türkiye de bölgede sondaja başladı" şeklinde aktarıldı.7-  ABD Dışişlerinden Ankara'ya "Olayın içinde bir Amerikan şirketi de var" uyarısı geldi.8- Avrupa Birliği'nden de "AB sadece Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıyor. Türkiye gerginlik yerine diyalogdan daha fazla kazanır" açıklaması yapıldı.9- Enerji Bakanı Taner Yıldız, "Piri Reis'in yaptığı sondaj çalışması değil, sismik arama çalışmasıdır" dedi.* * *Bu gelişmeler sondaj krizinin başladığı Eylül 2011'de yaşandı. Gelen tepkiler üzerine geri adım atan Ankara'dan 3 yıl sonra yeni bir açıklama geldi.3 yıl önce "Rumlar sondaja cesaret edemez" diyen Enerji Bakanı Yıldız bu sefer Doğu Akdeniz'de çıkarılan gaz için İsrail gazı ifadesini kullandı.Bakan Yıldız, "İsrail gazı önemli bir konu. Akdeniz'de Güney Kıbrıs yerel yönetimlerinin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ve bölgedeki istikrarının sağlanması açısından enerjinin olumlu manada ciddi bir katalizör göreceğine inanıyoruz. Özel şirketlerle İsrailli firmaların görüşmeleri devam ediyor" diye konuştu. Ve son nokta?Rum, İsrail ve ABD ortaklığıyla çıkarılan doğalgaz ve petrolü, Türkiye üzerinden Avrupa'ya pazarlanacak. Planın devreye girmesi için de Türkiye'nin Kıbrıs'ta çözüm tiyatrosuyla yumuşatılması ve temelinde ABD İsrail ikilisinin menfaati olan Rum planına evet demesi gerekiyor.Öte yandan bu kapsamda Rum kesimi, Yunanistan, ABD ve İsrail arasında önümüzdeki günlerde işbirliği anlaşması yapılacak. Yani bu ülkeler Türkiye'ye karşı cephe oluşturacak.Tüm bu gelişmeler "gündemi belirlenen ülke değil gündem belirleyen ülke olduk"   propagandasını hatırıma getiriyor ve içim acıyor.Ak Saray ve cep telefonuCumhurbaşkanı Erdoğan, "Herkes birbirine bir de havasını atıyor. Diyor yenisi çıkmış. Hemen git bir tane de bakkal dükkanından ciklet alır gibi bir tanesini daha alıyor. Böyle bir yaşam var. Tahrik ediyor insanı" diyor.Eee doğru söze ne denir. Birileri kendine bin odalı saray yaptırırsa vatandaş da karnının açlığına, sırtının çıplaklığına bakmadan ciklet alır gibi telefon alır.İmam cemaat ilişkisi gibi yani!..İmam saray ile itibar ararsa, cemaat de telefonla itibar arar.Durum gayet normal yani?