Yeni bir sezona hazırlanıyoruz. Otobüsçüler hem sektör içi çekişmelerle boğuşuyor ve hem de dış etkenlerin getirdiği sorunları çözmeye çalışıyor. Nereden bakarsanız bakınız, bir "sorunlar yumağı" içinde boğuşuyoruz. İçinde bulunduğumuz günlerin iyi değerlendirilmesi, geleceğimizin planlanması açısında büyük önem taşıyor. Bu nedenle gündemimizdeki güncel konulara ve gelişmeler bir göz atalım. MAZOT/ Dünyanın en pahalı akaryakıtını tüketiyoruz. Bunu biz söylemiyoruz. Bu gerçeği, IMF'nin "Dünyanın Ekonomik Görünümü Raporu"'i belirtiyor. Üstelik rapora göre, en yüksek vergide Türkiye'de. Buna göre, 3,78 litrelik bir galon mazot Türkiye'de 6 dolara satılıyor. Bunun maliyeti, yaklaşık 1,5 Dolar. Demek ki biz, kullandığımız 3,78 litre tutarında bir galon mazot için 4.5 Dolar vergi ödüyoruz. Amerika'da vergi dâhil, bir galon mazotun fiyatı 2 Dolara yaklaşıyor. Bütçe zorlukları düşünüldükçe, verginin indirilmesi ve mazotun ucuzlatılması gibi sürpriz bir "indirim" beklemeyelim. MALİYET/ Düşen enflasyona rağmen maliyetlerimiz artmaya devam ediyor. Hele sınırsız hizmet yarışının hepimize getirdiği maliyetler günden güne artıyor. Artık gelir düzeyi düşük olanlara hitap edecek hizmeti ve maliyeti düşük taşıma neredeyse kalmadı. Bizde kulağa pek hoş gelen ve sıkça tekrarlanıp savunulan "hizmette yarışalım" sloganının getirdiği tabloyu görmek zorundayız. Bir de akaryakıt fiyatları sezonda artarsa ki öyle görünüyor, işimiz bu yönüyle daha da zor olabilir. HAVAYOLU/ Uzunca bir süredir ÖTV. Ö.Ö'siz ucuz akaryakıt kullanmakta olan hava yolu şirketleri, dönemdeki ilave kolaylıklar ve iç hat şirketlerle hem de yeni hatlar açarak hizmetlerini genişletiyorlar. Taşıdıklar yolcu sayısı da epey bir rakama ulaştı. Bunların bize rakip olduğu, büyük ölçüde de bizim yolcumuzu aldığı ya da çaldığı da bir gerçek. Bu iş, "hükümet politikası"nın bir ürünü. Yapacak bir şey yok. DEMİR YOLU/ Ankara-İstanbul arasında demiryolunun iyileştirilmesi yönünde çalışmalar devam ediyor. Projenin ilk aşamasında yaşanan olumsuzluklardan "ders" çıkarılmış gibi görünüyor. Başka hatlarda da iyileştirmeler devam ediyor. Bunlara da daha hızlı seferler konulup, yolcu taşınacak. Yolcumuzu azaltabilir.DENİZYOLU/ Hükümetin son dönemde verdiği ek kolaylıklara rağmen yolcu taşımacılığı açısından henüz olumsuz, önemli gelişmeler yok. Şimdilik gelişmeler Marmara ile sınırlı. Galiba da böyle olacak. Bu hattın, az da olsa bizden bir şeyler götüreceği kabul edilebilir.OTOMOBİL/ İnsanların refah artışı, yaşam tarzına ilişkin düşünce değişiklikleri ve mazot-benzin makasının iyice kapanmasıyla bir miktar artış olabilir. Henüz önemli bir ekonomik rahatlama olmadığı için, pek büyük bir artış beklenmese de, olumsuz etkisi aklımızdan çıkmamalı.Herşeye rağmen panik yok!Havayolu taşımalarının maliyetine ve fiyatına katlanabilecek insan sayısı sınırlıdır. Dünyada sınırlı olan, bizde daha da sınırlı olmak zorunda. Fiyatlarını arttırmaya, devletten yeni isteklerde bulunmaya başladılar bile. Ben, bu cicim aylarının pek sürmeyeceğini düşünüyorum. Özel havacılık şirketlerinde şimdiden "sızlanmalar" başladı. Demiryolunda geçici iyileştirmeler hep yapılmıştır. Bir süre sonra bunu sürdürmek mümkün olmamış ve eskisine dönülmüştür. Bu kez de bekleyip göreceğiz. Ben, demiryolunun yolcu payının kısa sürede çok fazla artmasını bekleyenlerden değilim. Zengin ülkelerde dâhil yoğun kullanılan karayolu, bizim gibi fakir- orta halli arası bir ülkede çok kullanılmak zorunda. Bu durum hiç de göz ardı edilemez? Ekonomik imkânı iyileşen ve dünyaya bakışı değişen insanlar artık daha fazla rekabet yapacağını hatırdan çıkarmamak gerek. Bizim de hem gezilecek yerler ait bilgilendirme yaparak, hem de hizmet- fiyat alanında uygun olanı bularak bu artışı hızlandırmamız lazım. Bunlar içinde bilinçli olmalıyız?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012