İnsanın düşünce ve hareketlerini etkileyen asıl unsur gönül cihetiyledir ki, insanda merkez nokta da bu boyuttur... İnsanın düşünce ve hareketlerini etkileyen asıl unsur gönül cihetiyledir ki, insanda merkez nokta da bu boyuttur. Konuyu daha anlaşılır kılmak için somut bir ifade kullanırsak; "Vücut araç, akıl direksiyon, ruh şoför hükmündedir" diyebiliriz. Bir işin vücuda gelmesi, öncelikle bilgi (fikir) boyutundan başlar, sonra niyetlerin merkezi olan kalp (gönül) boyutunda "yönü" oluşur, sonra da davranışa geçer. Buna tasavvuf literatüründe "ilim-amel-hâl" ilişkisi denir. Siz, "bilgi-davranış-niyet" ilişkisi de diyebilirsiniz. Akılda var olan bir bilginin davranışa geçirilmemesi, "ilim-amel-hâl" arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanmaktadır. Bir hadis-i şeriflerinde Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (sav) işin gönül cephesini işaretle şöyle buyurmaktadır: "İnsanda bir et parçası vardır; o düzelirse bütün vücut düzelir, o bozuk olduğunda bütün vücut ifsat olur. İyi bilin ki, o et parçası kalptir" (1). Bir başka Hadis-i Şeriflerinde Resulullah Efendimiz (sav), "Ameller niyetlere göredir" (2) buyurarak, oluşların asıl hareket noktasının gönül boyutu olduğuna dikkat çekmişlerdir. "İlim-amel-hâl" ilişkisi arasındaki uyum sağlanmadan, toplumun çekirdeği olan insan meselesinin anlaşılması ve de çözüme kavuşturulması mümkün değildir. DİPNOT1: Buhârî, İmân, 39; Müslim, Musâkât, 107.2: Kütübü Sitte, Hadis No: 5715; Buhâri, Bed'ü'l-Vahy 1, Itk 6, Menâkıbu'l-Ensâr 45, Nikâh 5