"İmam Ali'nin" yazarı Albülfettah Abdulmaksud'un eserinden: "Hz. Ömer geldi ve dedi ki: 'Ömer'in nefsi kudret elinde olan Allah'a yeminler olsun ki, ya onlar çıkarlar veya evi içindekiler ile birlikte yakarım.' Orada bulunanlardan bir grup Hz. Ömer'e, 'Allah'tan kork. Resûlullah (s.a.v.)'in ardından O'nun hakkını gözet. Ey Ebu Hafs! Bu evde Fâtıma (a.s.) vardır…' dediler. Bunun üzerine Hz. Ömer aldırmaksızın haykırmaya başladı. Yaklaştı, kapıyı çaldı, ardından kapıyı vurdu ve düşünmeksizin eve saldırdı. Ali (a.s.) ona göründü. İşte bu esnada eve giriş anında Zehra (a.s.)'ın inlemesi ve feryadı yükseldi. Bu feryad ancak yardım isteme feryadıydı. 'Ey Babacığım! Resûlullah (s.a.v.)…' kelimesi dilinden döküldü. Bu cümleyle Rabbinin rızasına ulaşmak Hz. Resul'e olan yakınlığı ile istimdat etmek istedi. Topluluk geri dönünce, korkmuş ceylanın kaçışı gibi Zehra (a.s.)'ın çığlığından kaçtılar. Ali (a.s.)'ın üzüntüden gözleri şaşkına dönmüştü. Ali (a.s.)'ın hilmi bitip tükenmişti. Himmeti ağırlaşmıştı. Meydana dalış yapıp saldıran kimse gibi öfkesinden parmakları artık kılıcını kavramıştı." (Abdülfettah Abdülmaksud, İmam Ali (as.), c. 4, s. 274-277).
Ehl-i Beyt kaynaklarından Bihârü'l-Envâr'dan: "… Nihayet Hz. Ömer kapıyı ateşe verdi sonra da şiddetle tekmelemeye ve itmeye başladı. Kapı açıldı, Hz. Ömer içeri girmek istedi. Hz. Fâtıma (a.s.) Hz. Ömer'in önünü kesti. Hz. Ömer kılıfında olan kılıcıyla o Hazrete vurmaya başladı. Hazret belki de halk gaflet uykusundan uyanır ve Ali'yi savunurlar diye ağlayıp, feryat etmeye başladı. Hz. Fâtıma'nın (a.s.) ağlayıp, yardım talebinde bulunmaları, o taş yürekli insanlara hiç tesir etmedi. Hatta O Hazreti dövmeye başladılar ve kamçıyla kolunu morarttılar." (Bihârü'l-Envâr, c. 43, s. 197).
Sünni İbn-i Ebi'l-Hadid Nehcü'l-Belağa Şerhi'nde (c. 1, sy. 134) bu olayı şöyle aktarır: "Haşimiler, Ali'nin (a.s.) evinde toplanmışlardı. Zübeyr de onlarla beraberdi; zira kendisini Haşimiler'den sayıyordu. Hz. Ali (a.s.) buyurmuştur ki; Zübeyr sürekli bizimle beraberdi ancak çocukları büyüdükten sonra O'nu bizden ayırdılar. Hz. Ömer, bir grup askerle Hz. Fâtıma (a.s.)'ın evine gitti. Useyd ve Selme de onunla birlikte idi. Hz. Ömer şöyle dedi: 'Dışarı çıkın, biat edin.' Onlar biat etmeye yanaşmadı. Zübeyr kılıcını çekerek dışarı çıktı. Hz. Ömer, 'Bu köpeği yakalayın!' dedi. Selme b. Eslem kılıcını alıp duvara vurdu. Bu sırada Ali'yi (a.s.) çekerek zorla Hz. Ebu Bekir'e doğru götürdüler. Haşimiler de O'nunla beraber gelip tepkisinin ne olacağına bakıyorlardı. Ali (a.s.), 'Ben Allah'ın kuluyum, Resûlullah (s.a.v.)'in kardeşiyim' diyordu. Ama kimse aldırış etmiyordu. Nihayet O'nu Hz. Ebu Bekir'in yanına götürdüler. Hz. Ebu Bekir, 'biat et' dediğinde, Hz. Ali şöyle buyurdular: 'Ben bu makama daha layığım, Ben size biat etmiyorum; sizin Bana biat etmeniz gerekir. Siz Resûlullah (s.a.v.)'e yakınız diyerek bunu Ensar'dan kopardınız. Aynı delille Ben de size delil sunuyorum. Öyleyse insaflı olun. Ensar'ın size insaflı davrandığı gibi insaflı olun. Allah'tan korkuyorsanız hakkımızı itiraf edin. Eğer böyle yapmazsanız bilin ki Bana zulmediyorsunuz.' Bu esnada Hz. Ömer: 'Biat etmedikçe Seni bırakmayız' dedi. Hz. Ali (a.s.) da şöyle buyurdular: 'Birbirinizle iyi anlaşmışsınız! Bugün ona çalışıyorsun ki, yarın o bu makamı sana döndürsün. Allah'a and olsun ki, senin sözünü kabul ederek ona biat etmeyeceğim.'
Daha sonra halka dönerek şöyle buyurdular: 'Ey Muhacir topluluğu! Allah'tan korkun! Allah'ın Muhammed (s.a.v.) ailesine verdiğini onlardan çıkarmayın; onları kendi haklarından ve makamlarından uzaklaştırmayın; sizin aranızda Allah'ın Kitabını ve Resûlullah (s.a.v.)'in sünnetini bizden daha iyi bilen ve dini tam mânâsıyla kavrayan kimse yoktur. Allah'a and olsun ki, bunların hepsi bizdedir. Öyleyse nefsinize uyarak Haktan uzaklaşmayın.' Bu sırada Ali (a.s.) biat etmeden eve döndü. Hz. Fâtıma (a.s.) hayatta olduğu müddetçe evinde kalarak biat etmedi. Ama O'nun vefatından sonra biat etmek zorunda kaldı." (devam edecek…)
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020