Geçtiğimiz perşembe günü ülkemizin Avrupa kupasındaki temsilcisi olan Beşiktaş'ımız İngiliz takımı Liverpool'a karşı tarihi bir zafer kazandı. Müslüman Türk evladı olarak gurur duydum. Allah yeni zaferler nasip etsin.Bu galibiyete millet olarak çok sevindik diyeceğim ama her geçen sene birileri tarafından bilinçli olarak birbirine düşman yapılmak istenen kitleler var ülkemizde. Buna futbol taraftarları, sempatizanları da dahil. Örnek olarak ben fanatik bir Trabzonspor'luyum, eğer ki Beşiktaş'ın Avrupa'daki zaferine en az bir Beşiktaşlı kadar sevinemiyorsam benim milliyetçilik konusunda büyük bir sıkıntım var demektir. Böylesi bir duruma üzülmemek elde değil açıkcası. Ne diyelim Allah milletimize tekrar birlik beraberlik nasip etsin, bizi bölmeye ayrıştırmaya çalışanlara fırsat vermesin.AKP hükümetinin milletimize zafer diye yutturduğu hezimetlerden sonra gerek oyun olarak, gerek mücadele olarak böyle bir galibiyeti Türk milletine armağan ettikleri için Beşiktaş camiasını, futbolcularını ve stadda takımını yalnız bırakmayıp desibel rekorlarına imza atan taraftarları da tekrar tebrik ediyorum. Liverpool'a ne kadar dünya devi denilse de, Türk ruhu taşıyan bir birlikteliğe karşı dünya devi olmanın hiçbir şey ifade etmeyeceğini hep beraber tekrar görmüş olduk.Yazı başlığına okuyunca Beşiktaş'ın zaferiyle, AKP hükümetinin Süleyman Şah Türbesi operasyonunun ne ilgisi var diye düşünebilirsiniz. Aslında çok ilgisi var. Tabii bu da yaşadığımız zaferden sonra, hak ile bâtılı ayırt etmesi gereken bizlerin Allah'ın kulu olarak bize verilen aklımızı kullanabilmesiyle olur. Şahsen ben Beşiktaş'ın mükemmel mücadelesini izlerken ve elde ettiğimiz zaferden sonra aklıma gelen ilk şey geçtiğimiz günlerde yapılan Süleyman Şah Operasyonu oldu. Hepimizin bildiği gibi hükümet ve yandaş medya bu operasyonu kahramanlık olarak empoze etmeye çalıştı ve maalesef belli bir kesime etmeyi başardı da.İnsan düşünmeden edemiyor, vatan toprağını bırakıp kaçmak zafer ise savaşarak kazanmanın adı ne olur? Gerçi AKP zihniyetinin bu tür mevzulardaki düşünceleri çok açık ve net. Cuhmurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başbakan olduğu yıllarda, "haçlı seferleri savaş değil, aksine kültür medeniyet alışverişidir" açıklaması yapmıştı. Uğruna 100 binlerce şehit verdiğimiz Çanakkale ve Kurtuluş savaşları hükümet partisi tarafından kültür medeniyet alışverişi olarak görülüyorsa, portatif türbe operasyonunun zafer ilan edilmesi çok normaldir. Şimdi siz iki olay arasında seçim yapın. Beşiktaş'ın İngilizlere karşı galibiyeti mi zafer, yoksa vatan toprağını terk edip kaçmak mı?
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018