FASL-I MUHABBET / Ümit KAYAÇELEBİ
Türk ordusunda top, ilk kez 1389'da cereyan eden Birinci Kosova Meydan Savaşı'nda kullanılmıştır. Bu savaşta yeniçerilerin safları arasında ve Haydar Ağa'nın kumandası altında toplar yerleştirilmiş ve zaferin kazanılmasında Türk topçusunun bir hayli himmeti ve hizmeti geçmişti. Haçlıların perişan olduğu cengin sonunda Sultan Murat Hüdevandigar, Haydar Ağa'ya iltifat etmiş:
-Bir güzel cenk eylediniz, berhudar olun, ekmeğim size helal olsun, demişti.
1452'de Rumelihisarı'na konan top, o zamanın en önemli deniz yollarından birisine hakim olmuş, Karadeniz'in Akdeniz ile olan irtibatını kesmişti. Fetih hazırlıkları devam ederken, tarihte ilk defa olarak Edirne'de muazzam bir topçu parkı vücuda getirilmişti. Fatih'in cihangir ordusunun safları arasında bulunan yüz otuz top Bizans surları üzerinde patlamış, yıkılmaz sanılan bu surlar delik deşik olmuştu. Sultan Mehmet fetihten bir gün evvel söylediği meşhur nutkunda topçularımızı övmüş ve surları göstererek:
-Bu beldenin zahiri azametine ve kuvvetine kapılarak zaptının müşkül olduğunu tasavvura kalkışmayınız, sizin savletinize mukavemet edemeyecektir. Şu dolmuş hendeklere, şu delik deşik olmuş surlara bakınız! Topların açtığı şu üç gedikten değil yalnız piyadelerimiz, suvarilerimiz bile geçer, demişti.
Feth-i mübin müyesser oldu sonra da topçubaşıya iltifatta bulunmuştu:
-Bu büyük gazada himmetiniz ve ikdamınız ziyadesiyle görülmüştür, iki cihanda aziz olun.
1480'de İtalya'nın göbeği Otranto Kalesine Fatih'in şanlı sancağını çeken Gedik Ahmet Paşa, bu parlak zaferini Türk topçusuna borçluydu.
Haritayı tetkik ederken:
-Meğer dünya bir hükümdara yetecek kadar büyük değilmiş! Diyen Yavuz Sultan Selim Han, 22 Ağustos 1514'te ordugahını Çaldıran sahrasında kurduğu zaman, topçusuna da güvenmişti. 1516'da Memlük Sultanı Kansu Gavri'nin binayı devletini fenaya vermeyi mukarrer kılan aynı Hakan, Mercidabık Meydan Savaşında Mısırlıları yere serdiği zaman, Türk topçusu da üzerine düşen görevi yapmıştı. Mısır yolları açılmış, meşhur Tih Sahrası geçilmiş Ridaniye'ye gelinmişti. 22 Ocak 1517'de Türk topları hep birden Ridaniye müstahkem mevkiine ateşler yağdırmıştı.
Yıllar geçti... 1521'de ilk seferini zaferle tamamlayan Kanuni Sultan Süleyman, Avrupa'nın kilidi Belgrad'ı müthiş bir topçu ateşinden sonra fethetmişti. 29 Ağustos 1521'de şafakla beraber bütün toplar birden ateşe başlamıştı. Vezirler, beyler ve kumandanlar sancaklarını açmışlardı. Mehteran cenk havasını vuruyordu. Topçu ateşi kesildi ve başlayan piyade hücumundan sonra kale teslim bayrağını çekti.
1522'de Rodos'un fethi mukarrerdi. Ordunun bir kısmı donanmayı hümayunla gitmişti. Sultan Süleyman kara yolu ile Marmaris sahillerine gelmiş ve buradan bir kadırga ile yüzden fazla muhasara topunun selam atışları arasında karaya çıkmıştı.
Türk topçusu Birinci Dünya Harbinde Çanakkale'de dünyanın en muazzam donanmasına karşı şaheser bir savunma yaratmıştı. İstiklal mücadelesinde İnönü'de, Sakarya'da, Afyon ve Dumlupınar'da topçularımızın yarattıkları ateş kudreti her türlü takdirin üzerindedir.
Türk milli mücadele tarihinin hayat ve istiklalini açan büyük Taarruz 26 Ağustos 1922'de saat tam beş buçukta şiddetli topçu ateşinden sonra başlamıştı. İmha ateşini müteakip Türk kıt'alarının hücum dalgaları görülmüştü, ordumuza zafer kapılarını Türk topçusu açmıştı. Gazi Mustafa Kemal Paşa Başkumandanlık Meydan Savaşında Türk topçularını şu cümlelerle övmüştü:
-Topçularımızın göstermiş olduğu maharet ve vukuf dünya topçuları için misal olacak mahiyettedir. Haya-tı askeriyemde bu kadar mükemmel bir topçu ve bu kadar iyi idare edilmiş bir topçu ateşi nadiren gördüm.
Bugün en modern silahlarla techiz edilmiş olan Türk topçusu, gerekirse yine zafer yollarını ordularımıza açacaktır.
Yaşasın Türk topçusu!
Türk ordusunda top, ilk kez 1389'da cereyan eden Birinci Kosova Meydan Savaşı'nda kullanılmıştır. Bu savaşta yeniçerilerin safları arasında ve Haydar Ağa'nın kumandası altında toplar yerleştirilmiş ve zaferin kazanılmasında Türk topçusunun bir hayli himmeti ve hizmeti geçmişti. Haçlıların perişan olduğu cengin sonunda Sultan Murat Hüdevandigar, Haydar Ağa'ya iltifat etmiş:
-Bir güzel cenk eylediniz, berhudar olun, ekmeğim size helal olsun, demişti.
1452'de Rumelihisarı'na konan top, o zamanın en önemli deniz yollarından birisine hakim olmuş, Karadeniz'in Akdeniz ile olan irtibatını kesmişti. Fetih hazırlıkları devam ederken, tarihte ilk defa olarak Edirne'de muazzam bir topçu parkı vücuda getirilmişti. Fatih'in cihangir ordusunun safları arasında bulunan yüz otuz top Bizans surları üzerinde patlamış, yıkılmaz sanılan bu surlar delik deşik olmuştu. Sultan Mehmet fetihten bir gün evvel söylediği meşhur nutkunda topçularımızı övmüş ve surları göstererek:
-Bu beldenin zahiri azametine ve kuvvetine kapılarak zaptının müşkül olduğunu tasavvura kalkışmayınız, sizin savletinize mukavemet edemeyecektir. Şu dolmuş hendeklere, şu delik deşik olmuş surlara bakınız! Topların açtığı şu üç gedikten değil yalnız piyadelerimiz, suvarilerimiz bile geçer, demişti.
Feth-i mübin müyesser oldu sonra da topçubaşıya iltifatta bulunmuştu:
-Bu büyük gazada himmetiniz ve ikdamınız ziyadesiyle görülmüştür, iki cihanda aziz olun.
1480'de İtalya'nın göbeği Otranto Kalesine Fatih'in şanlı sancağını çeken Gedik Ahmet Paşa, bu parlak zaferini Türk topçusuna borçluydu.
Haritayı tetkik ederken:
-Meğer dünya bir hükümdara yetecek kadar büyük değilmiş! Diyen Yavuz Sultan Selim Han, 22 Ağustos 1514'te ordugahını Çaldıran sahrasında kurduğu zaman, topçusuna da güvenmişti. 1516'da Memlük Sultanı Kansu Gavri'nin binayı devletini fenaya vermeyi mukarrer kılan aynı Hakan, Mercidabık Meydan Savaşında Mısırlıları yere serdiği zaman, Türk topçusu da üzerine düşen görevi yapmıştı. Mısır yolları açılmış, meşhur Tih Sahrası geçilmiş Ridaniye'ye gelinmişti. 22 Ocak 1517'de Türk topları hep birden Ridaniye müstahkem mevkiine ateşler yağdırmıştı.
Yıllar geçti... 1521'de ilk seferini zaferle tamamlayan Kanuni Sultan Süleyman, Avrupa'nın kilidi Belgrad'ı müthiş bir topçu ateşinden sonra fethetmişti. 29 Ağustos 1521'de şafakla beraber bütün toplar birden ateşe başlamıştı. Vezirler, beyler ve kumandanlar sancaklarını açmışlardı. Mehteran cenk havasını vuruyordu. Topçu ateşi kesildi ve başlayan piyade hücumundan sonra kale teslim bayrağını çekti.
1522'de Rodos'un fethi mukarrerdi. Ordunun bir kısmı donanmayı hümayunla gitmişti. Sultan Süleyman kara yolu ile Marmaris sahillerine gelmiş ve buradan bir kadırga ile yüzden fazla muhasara topunun selam atışları arasında karaya çıkmıştı.
Türk topçusu Birinci Dünya Harbinde Çanakkale'de dünyanın en muazzam donanmasına karşı şaheser bir savunma yaratmıştı. İstiklal mücadelesinde İnönü'de, Sakarya'da, Afyon ve Dumlupınar'da topçularımızın yarattıkları ateş kudreti her türlü takdirin üzerindedir.
Türk milli mücadele tarihinin hayat ve istiklalini açan büyük Taarruz 26 Ağustos 1922'de saat tam beş buçukta şiddetli topçu ateşinden sonra başlamıştı. İmha ateşini müteakip Türk kıt'alarının hücum dalgaları görülmüştü, ordumuza zafer kapılarını Türk topçusu açmıştı. Gazi Mustafa Kemal Paşa Başkumandanlık Meydan Savaşında Türk topçularını şu cümlelerle övmüştü:
-Topçularımızın göstermiş olduğu maharet ve vukuf dünya topçuları için misal olacak mahiyettedir. Haya-tı askeriyemde bu kadar mükemmel bir topçu ve bu kadar iyi idare edilmiş bir topçu ateşi nadiren gördüm.
Bugün en modern silahlarla techiz edilmiş olan Türk topçusu, gerekirse yine zafer yollarını ordularımıza açacaktır.
Yaşasın Türk topçusu!