Vatandaşın duygularını, düşüncelerini dile getirmekten korktuğu bir ortamda yazmak haliyle çok daha tehlikeli. Anında hain veya bir terör örgütüne yama, sözcü yapılabilir, itibarsızlaştırma kampanyasına dahil edilebilirsiniz.
Bu mealde atıyorum ben, "FETÖ ile çok yakın, irtibatlı kişiler hâlâ sistemde varlıklarını alenen devam ettiriyor, alınan kararlarda etkili oluyorlar' deseydim halim nice olurdu?
Ama bu cümleyi daha fazlasıyla birlikte 18 Ekim 2018 'FETÖ davaları nasıl gidiyor?' başlıklı yazısıyla Akit gazetesinden Abdurrahman Dilipak yazdı.
Veya "adam kollanıyor, iş ehline verilmiyor, torpil had safhada" gibi sistemin nasıl çürüdüğünü anlatmaya kalksaydım başıma neler gelirdi?
Ama aynı Dilipak, 11 Aralık 2018 tarihli 'Velevkane 180' başlıklı yazısında; "Yıllardır belli seviyede bir yere çakılıp kalan bir bürokrat diyor ki; 'Hatırlı birinin bir yakını geliyor, yeni mezun olmuş, ona işi öğretiyoruz, yetiştiriyoruz, adam iki kursa gidiyor şef oluyor, sonra bir başka yere yükselip gidiyor, biz bu adamlardan artık randevu bile alamıyoruz.'
Bu itirafını yazdıktan sonra Dilipak, bu işin ucunun en tepeye kadar gittiğini de iddia ediyor.
Aynı yazısında Dilipak, FETÖ işleyişinin devam ettiğini de iddia ederek şöyle diyordu; "FETÖ'cüleri kınıyorduk, şimdi birileri de onların ayak izinden gidiyor… FETÖ'cü olup terfi edenler de var, FETÖ'cü olmayıp, hâlâ FETÖ'cü olmadığını ispatlamak için çabalayanlar da."
Tabi bu cümleler hele günümüz siyasi ortamında yenilir, yutulur cümleler değil. Açık itham ve suçlama var.
Ama hiçbir savcı işlem başlatmadığı gibi zan altında kalan kişi, anlayış ve kurumlardan da kamuoyuna yansıyan bir açıklama gelmedi.
Zannım odur ki, perde arkasından Abdurrahman Dilipak'ın kulağı iyice çekildi. Çünkü 25 Aralık 2018 tarihli yazısında geçmişi aklama adına tarihi itirafını yapıyordu; "Hepimizi kullandılar!"
Kim kullandı? FETÖ, ABD.
Nasıl kullanıldıklarını, nerede kullanıldıklarını, bu kullanılmalarının kaç cana mal olduğunu, milli ve manevi bütünlüğümüze açtığı gedikleri Dilipak anlatır mı bilmem ama biz kullanıldıklarını ve hâlâ da kullanılmaya devam edildiklerini çok iyi biliyoruz.
Yerel seçimler öncesi 'kullanıldık' kapısı aralanınca ilginç itiraflar da gelmeye başladı.
Örneğin AKP Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can: "Ben, Amerika'ya gittim, biz hep gittik. Suçsuz olan ilk taşı atsın. Gülen'e niye gittim? Siyasette, bürokraside ve ticarette yükselme o yolla oluyordu."
Nasıl yani?
Sayın Can, hepimiz derken kimleri kastediyor. Taş kime atılacak? Siyasette, bürokraside, ekonomide kimler yükseldi?
'Kullanıldık' furyasına AKP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Özhaseki de katıldı ve "Duygusal olduğumuz için de bunlara (FETÖ'ye) yardımlar ettik." dedikten sonra "FETÖ'ye bir karış arazi vermeyen var mı!" diye dönemin belediye başkanlarını zan altına soktu.
Tabi sorular çok; nasıl kullanıldınız, nerede, kaç karış toprak, ne karşılığı verdiniz? Kimlere verdiniz? sorularını, bağımsız savcılarımız sorar herhalde!
Sonuç olarak başta da dediğim gibi bu yazıları ben yazmadım, bu ithamları ben yapmadım, bu itiraflar da benden gelmedi.
15 Temmuz'dan sonra yaşanan gelişmelere bakarak, bu konulara değinenlere işletilen prosedürlerin şimdi de işletilmesini beklemek sosyal-hukuk devletinde yaşayan bir vatandaş olarak doğal hakkımdır, diye düşünüyorum!
Çok mu düşünüyorum acaba?
Akın Aydın / diğer yazıları
- Numan Kurtulmuş’un kehaneti gerçekleşti / 12.06.2024
- Medyanın BRICS başlığı ve Putin’in AKP’ye uyarısı / 10.06.2024
- Tarımı da, tarım alanlarını da çiftçiyi de bitirdiler / 09.06.2024
- ‘Tek adam sistemi’ kalemlerimize de sirayet etti / 08.06.2024
- Bu işler ‘ey’ çekmekle olmaz / 07.06.2024
- İktidar, Allah’ın nimetlerini inkar ediyor / 06.06.2024
- İktidarın tek tasarruf kalemi insan eğitimi ve sağlığı / 05.06.2024
- Erdoğan’ın ‘teröristan’ çıkışını samimi buluyor musunuz? / 03.06.2024
- Bu soykırıma hahamlar, Yahudiler neden sessiz? / 02.06.2024
- Kendini tarif edemeyen insanlık / 01.06.2024
- Medyanın BRICS başlığı ve Putin’in AKP’ye uyarısı / 10.06.2024
- Tarımı da, tarım alanlarını da çiftçiyi de bitirdiler / 09.06.2024
- ‘Tek adam sistemi’ kalemlerimize de sirayet etti / 08.06.2024
- Bu işler ‘ey’ çekmekle olmaz / 07.06.2024
- İktidar, Allah’ın nimetlerini inkar ediyor / 06.06.2024
- İktidarın tek tasarruf kalemi insan eğitimi ve sağlığı / 05.06.2024
- Erdoğan’ın ‘teröristan’ çıkışını samimi buluyor musunuz? / 03.06.2024
- Bu soykırıma hahamlar, Yahudiler neden sessiz? / 02.06.2024
- Kendini tarif edemeyen insanlık / 01.06.2024