AKP hükümeti belki de en büyük seçim yatırımı olacak ABD gezisinden eli boş döndü. PKK, Kerkük, sözde Ermeni soykırımı yasa tasarısı ve İran konularında, Türkiye'nin hassasiyetlerinin dile getirildiği toplantılarda ABD yönetimi, sayın Gül'ü deyim yerindeyse dinlemedi bile... Gezi sırasında Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Gül ile görüşmeyi dahi kabul etmedi. Henüz iktidara gelmeden okyanus ötesinden icazet almaya giden AKP için bu tavırlar ne anlama geliyor, bilemiyoruz ancak Türkiye Cumhuriyeti devletinin Başbakan Yardımcısı'nın görüşme talebinin reddedilmesi uluslararası arenada devletimizin ve milletimizin itibarı açısından tam bir hezimettir. Unutulmamalıdır ki, Türk askerinin başına çuval geçiren yine aynı ABD, dönemin hükümeti ise yine aynı AKP idi. Her zaman ifade ettiğimiz gibi Türk Milleti beşbin yıllık tarihinde daima baş olmuştur, bugün devam ettirdiği pasif siyaset anlayışına rağmen tüm dünya halklarınca halen eski liderlik vasfı ile yad edilmektedir. Özellikle AKP iktidarı döneminde yapılan icraatler bu soylu tarihe yakışmamaktadır. ABD'yi stratejik ortak ilan eden ve hatta onu BOP projesinde eş başkanlık yapmaya ikna eden bu iktidardır. Sayın Gül, ABD'nin Ermeni soykırımı yalanı karşısında aldığı tavrı değerlendirirken, "Eğer soykırımı kabul edeceklerse, niçin omuz omuza savaşıyoruz" diyebilmektedir. Türk Milleti ilk defa bu iktidar ile haçlı safında Müslüman'a karşı savaşmakdadır. Savaşın maliyeti bir yana hiçbir menfaatimizin olmadığı bu durum için her gün onlarca şehit veriyoruz. "ABD'nin Irak'taki başarısı bizim başarımız olacaktır" diyen Gül, olayı Haçlı ve Müslüman safları olarak değerlendirdiğimizde safını belli etmiştir. Aynı Gül 301'in değiştirilmesi sözünü vererek başka bir safını da belirlemiş oldu. AKP'ye oy vererek onu iktidara taşıyan herkesin bu yapılanlarda vebali olduğunu hatırlatarak konu hakkında başka bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Siyasette ileriyi görebilmek çok önemlidir. Bir devletin ve milletin kaderi sizin vereceğiniz kararlar ile şekillenirken izlenmesi gereken politikalar herhalde böyle olmamalıdır. BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş, bir süredir ABD ile ilgili olarak bir tespitte bulunuyor. "ABD, değişen iklim koşulları nedeni ile, 15-20 yıl içinde bulunduğu coğrafyayı terk etmek zorundadır. Kendine seçtiği yeni vatan BOP topraklarıdır. Türkiye de bunun içindedir" ikazını dile getiriyor. Açıklanan son iklim raporları onun altını çizdiği noktayı doğruluyor ABD'nin Türkiye'ye karşı tavrı ve değişmeyen politikalarını bu çerçevede değerlendirmekte fayda vardır. ABD kendi vatandaşını kurtarmak için BOP'u hayata geçrimek zorundadır. Irak'ta bazı köylerin Birleşik Devlet'e tahsis edilmesi için boşaltılması talep edilmiştir bile. ABD kendi menfaatlerinden zerre taviz vermeyerek tavrını ortaya koyarken, yapılması gereken Prof. Dr. Haydar Baş'ın belirtttiği hakikati dikkate alarak topraklarımıza sahip çıkmaktır. Siyasetin ilkesi Türkiye için başka bir devletten medet ummak değil, kendi kuralları ile ülke ve millet menfaatine hareket etmek olmalıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012