Baz istasyonları hala tartışılıyor
Mobil iletişimin vazgeçilmez unsuru olan baz istasyonları ve yaydığı elektromanyetik dalganın insan ve çevreye olan etkisi kamuoyunu meşgul etmeye devam ediyor
07.12.2012 00:00:00
YENİ MESAJ - İSTANBUL İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyofizik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tunaya Kalkan, elektromanyetik dalgaların insan sağlığına olan olumsuz etkisi yerine teşhis ve tedavide nasıl kullanılacağı önem kazanmaya başladığını ifade etti. Malta’da geçtiğimiz ay gerçekleştirilen uluslararası çalıştayda seneler içinde bu alanların zararlı etkileri üzerinde net bilgi oluşamadığını, hiç değilse enerjimizi daha fazla teşhis ve tedaviye yönelik çalışmalara ağırlık verilmesinin tartışıldığını belirtti. Prof. Kalkan, “Bilim insanları elektromanyetik dalgaların insan sağlığına olan etkisini araştırarak bir kriter geliştirdiler. Bu kriter, insan vücudu sıcaklığını bir derece artıran ve zararlı kabul edilen 2.000 Volt/Metre olarak belirlenmiştir. Buna göre baz istasyonları gibi elektromanyetik dalga yayan cihazlarda uluslararası kuruluşlar tarafından belirlenen zararlı olmadığı bilinen standart bu değerin 50 de biri olan 41 Volt/Metre olarak uygulanmaktadır” dedi. Elektromanyetik ışıma limit değeri tüm Avrupa ülkeleri için Dünya Sağlık Örgütü’ne bağlı olarak çalışmalarını sürdüren Uluslararası İyonize Olmayan Işımadan Korunma Komisyonu (ICNIRP) tarafından yapılan çalışmalarla belirlendiğine dikkat çeken Prof. Dr. Tunaya Kalkan, dünyada 41 Volt/Metre olarak belirlenen standardın Türkiye’de BTK tarafından 4 kat daha aşağı çekerek, zararlı sınırın 200’de biri olan 10 V/m olarak uygulanmasına karar verildiğini belirtti. Dikkat edilmesi gereken hususlar Prof. Dr. Tunaya Kalkan, elektromanyetik alanlar ve baz istasyonları konusunda dikkat edilmesi gereken bazı hususlar ve önerileri şöyle sıraladı: “Radyasyon ile elektromanyetik ışıma birbirine karıştırılmamalıdır. Elektromanyetik dalga iyonlaştırıcı olmayan ışıma sınıfına girerken, radyasyon iyonlaştırıcı ışıma sınıfına dâhildir. Baz istasyonlarından yayılan enerji radyasyon değil elektromanyetik ışımadır ve bunlar hücre yapısına yani DNA’ya zarar verecek nitelikteki ışımalar değildir. Mobil iletişim sağlamak için baz istasyonları gerekli ve şarttır. Teknik olarak hiçbir cep telefonu baz istasyonu olmadan iletişim kuramaz. Baz istasyonlarının gerekliliği ise kapsama alanı ve kapasite ihtiyacıyla doğrudan bağlantılıdır. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tunaya Kalkan, “Çağımız teknoloji çağı. Mobil iletişimin hayat kurtardığı günümüzde teknolojiden vazgeçmek yerine teknolojiyi daha iyi nasıl kullanabiliriz ona yoğunlaşmalıyız. Cep telefonlarının hayatımızın nasıl bir parçası haline getirdiysek, baz istasyonlarının da cep telefonlarıyla iletişim sağlamamızda olmazsa olmaz bir faktör olduğu gerçeğini kabul etmeliyiz. Baz istasyonu olmadan cep telefonu iletişimi sağlanamaz” dedi. Kesin kanıt yok Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Elektromanyetik alanların yeni bir fenomen olmadığını belirtti. Doç. Dr. İlhan, sadece baz istasyonları değil, ev aletleri ve endüstriyel üretimde de maruziyet olduğunu ifade etti. Sağlıklı gönüllülerde yapılan deneyler, çevrede veya ev ortamında maruziyetin zararlı bir etkiye neden olmadığını belirten Doç. Dr. İlhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Zararlı olabilecek daha yüksek düzeyde elektromanyetik alan maruziyeti ulusal ve uluslararası kurallar ile kısıtlanmıştır. Bu kısıtlama Uluslararası İyonize Olmayan Radyasyondan Korunma Komitesi standartları ile belirlenmiştir. Dünya Sağlık Örgütü de, bugüne kadarki bilimsel kanıtların elektromanyetik alana maruz kalma ve belirtiler arasındaki bağlantıyı desteklemediğini belirtmektedir. Mevcut bilgilerimize göre elektromanyetik alanların en çok tartışılan olası sağlık etkileri olan gebelik döneminde ve olası kanser etkilerinde epidemiyolojik olarak anlamlı bir artış bulunmamaktadır.”
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.