Ekonomisi çöküş, yeraltı kaynakları Batılı şirketlere devredilmiş, toprak bütünlüğü büyük bir tehdit ile yüzyüze bulunan ülkemizin artık ne israf edecek kaynağı, ne de boşa harcayacak zamanı vardır. Şu ana kadar siyasi kadroların 260 milyar doları bulduğu tahmin edilen görev zararlarını bu millet karşılamıştır. Yanlız alınan politik kararları asker tolere etmiştir. Ancak artık bıçak kemiğe dayanmıştır.
Gün milletin ciddi bir karar verme günüdür. Tek ve son hakkını milletin isabetli kullanma mecburiyeti vardır. Gerçekten doğru bir insanın etrafında kurulacak birlik ve beraberlik ülkenin son çıkışıdır. Peki adres kim olmalıdır? Burada bir kretere ihtiyacımız var. Konuşmaya gelince herkes yüzde yüz garanti veriyor. Bugün siyasi arenada bulunan bütün partilerin söylemleri temelde aynıdır. Enflasyonu düşüreceğiz, ekonomiyi düzelteceğiz çağdaş ve daha demokrat bir ülke yapacağız . Bunlar güzel cümleler... Ancak lafla peynir gemisini yürümediği de gerçek. Şimdi yeni bu parti kuruldu. Medyada Ak Parti tarafları (Yeni Şafak) diyor ki bu ampul Türkiye aydınlatır, ampulun etrafındaki oklar ülkeyi kuşatır. Diğer bazı yazarlar da hayır bu ampul bu ülkeyi aydınlatmaz diyor. Al birini, vur ötekine. Türkiyenin önünü bu bağnaz ve kısır tartışmaların açması mümkün değil.
Mesela ekonomik saha da soruyorum sizlere... Ak Parti bu alanda ne diyor? (İktidarı sormuyorum, onlar zaten gemiyi kara oturttu.) Elcevap: Hiçbir şey. Sadece biz bu işi çözeriz. Ama nasıl, ne şekilde; cevab yok. Yanlış anlamayın, millet bu çözümlerden anlamadığı için değil çözümünü bilmedikleri için söyleyemiyorlar. Bugün millet slogan üreten değil, çözüm üreten insana ihtiyaç duymaktadır.
İşte tam bu noktada bütün bu Ak mak siyasetçilere inat, bütün bu konulardaki net ve anlaşılır, dünya çapında ödül olmış çözümleri ile Prof. Dr. Haydar Baş ortaya çıkıyor.
Ülkenin nasıl kurtulacağının formüllerini ortaya koyuyor.
Liderin vitrini pop şarkıları, malum filmleri yıldızları değildir. Liderin vitrini kendi fikirleridir. O milletin karşına üçbeş tane toplama insanla çıkmaz ve onlara da ihtiyaç duymaz. O milletin önüne çözümleri ile çıkar. Adeta yalancı sihirbazların önüne çıkan asa misali gibidir onun fikirleri...
Kendi kadrosunu yetiştirir. Çünki o insanların şişirdiği kişi değildir. Onu bir noktaya insanlar getirmez; o insanları bir noktaya getirmeye taliptir.
Şimdi bakıyorum da siyasiler kuşatıcı olmak için yerlerine bir açık, bir kapalı bayan; bir sporcu, bir sinemacı; bir de tacir ve bürokrat ikilisini eklediler mi biz milleti kuşattık diyorlar. Hz. Mevlana'nın yanında bunların hiçbiri yoktu ama bütün insanlığı kucakladığı bu inceliği anlamak ne kadar zor bu siyasetçiler için.
Halkla yaptığımız konuşlarda şunu soruyorlar. Dinlediğimiz zaman en karışık konuları en tatmin edici cevabını buluyoruz Prof. Dr. Haydar Baş'ta. Hep çözümden bahsediyor. Dediği her şey de zamanla çıkıyor. Onun en iyi tasdikcisi adeta zaman. Nasıl oluyorda her sahada herkesten iyi? Bu bir kumaş meselesi... Allah vergisidir. O yüzden lider sonradan olunmaz ve bunun okulu da yoktur.
Şuana kadar hep vaat dağıtanlara bu millet destek verdi. Anadolu izlenimlerim bana bu sefer halkın vaatlere karnının tok olmakta kararlı olduğu gösterdi. Güneş doğunca aydınlanmak için ampule ihtiyaç yok. Evin perdesini açmak yeterli. Onu da biz yapacağız diyor Anadolu insanı.
Selim KOTİL
Gün milletin ciddi bir karar verme günüdür. Tek ve son hakkını milletin isabetli kullanma mecburiyeti vardır. Gerçekten doğru bir insanın etrafında kurulacak birlik ve beraberlik ülkenin son çıkışıdır. Peki adres kim olmalıdır? Burada bir kretere ihtiyacımız var. Konuşmaya gelince herkes yüzde yüz garanti veriyor. Bugün siyasi arenada bulunan bütün partilerin söylemleri temelde aynıdır. Enflasyonu düşüreceğiz, ekonomiyi düzelteceğiz çağdaş ve daha demokrat bir ülke yapacağız . Bunlar güzel cümleler... Ancak lafla peynir gemisini yürümediği de gerçek. Şimdi yeni bu parti kuruldu. Medyada Ak Parti tarafları (Yeni Şafak) diyor ki bu ampul Türkiye aydınlatır, ampulun etrafındaki oklar ülkeyi kuşatır. Diğer bazı yazarlar da hayır bu ampul bu ülkeyi aydınlatmaz diyor. Al birini, vur ötekine. Türkiyenin önünü bu bağnaz ve kısır tartışmaların açması mümkün değil.
Mesela ekonomik saha da soruyorum sizlere... Ak Parti bu alanda ne diyor? (İktidarı sormuyorum, onlar zaten gemiyi kara oturttu.) Elcevap: Hiçbir şey. Sadece biz bu işi çözeriz. Ama nasıl, ne şekilde; cevab yok. Yanlış anlamayın, millet bu çözümlerden anlamadığı için değil çözümünü bilmedikleri için söyleyemiyorlar. Bugün millet slogan üreten değil, çözüm üreten insana ihtiyaç duymaktadır.
İşte tam bu noktada bütün bu Ak mak siyasetçilere inat, bütün bu konulardaki net ve anlaşılır, dünya çapında ödül olmış çözümleri ile Prof. Dr. Haydar Baş ortaya çıkıyor.
Ülkenin nasıl kurtulacağının formüllerini ortaya koyuyor.
Liderin vitrini pop şarkıları, malum filmleri yıldızları değildir. Liderin vitrini kendi fikirleridir. O milletin karşına üçbeş tane toplama insanla çıkmaz ve onlara da ihtiyaç duymaz. O milletin önüne çözümleri ile çıkar. Adeta yalancı sihirbazların önüne çıkan asa misali gibidir onun fikirleri...
Kendi kadrosunu yetiştirir. Çünki o insanların şişirdiği kişi değildir. Onu bir noktaya insanlar getirmez; o insanları bir noktaya getirmeye taliptir.
Şimdi bakıyorum da siyasiler kuşatıcı olmak için yerlerine bir açık, bir kapalı bayan; bir sporcu, bir sinemacı; bir de tacir ve bürokrat ikilisini eklediler mi biz milleti kuşattık diyorlar. Hz. Mevlana'nın yanında bunların hiçbiri yoktu ama bütün insanlığı kucakladığı bu inceliği anlamak ne kadar zor bu siyasetçiler için.
Halkla yaptığımız konuşlarda şunu soruyorlar. Dinlediğimiz zaman en karışık konuları en tatmin edici cevabını buluyoruz Prof. Dr. Haydar Baş'ta. Hep çözümden bahsediyor. Dediği her şey de zamanla çıkıyor. Onun en iyi tasdikcisi adeta zaman. Nasıl oluyorda her sahada herkesten iyi? Bu bir kumaş meselesi... Allah vergisidir. O yüzden lider sonradan olunmaz ve bunun okulu da yoktur.
Şuana kadar hep vaat dağıtanlara bu millet destek verdi. Anadolu izlenimlerim bana bu sefer halkın vaatlere karnının tok olmakta kararlı olduğu gösterdi. Güneş doğunca aydınlanmak için ampule ihtiyaç yok. Evin perdesini açmak yeterli. Onu da biz yapacağız diyor Anadolu insanı.
Selim KOTİL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.