Haydar Baş'ın Atatürk'le ilgili kimi hakikatleri ortaya koymaya başlaması Atatürk düşmanlarının kimyasını bozdu.Sesini özleyecek kadar Obama hayranı olanların davulunu çalanlar, Atatürk'ü seven ve sevdiren Haydar Baş'a laf çakmak için meselâ "tencereci" diyor. Beyefendi ona "tencereci" denmez, "Sanayici" denir. Velev ki, "tencereci" olsun, o gelir "helâl" mi "haram" mı; sen ondan haber ver. Eğer "Helâl" diyorsan o zaman Allah(c.c.)'tan korkmadan Allah'ın helâl kıldığı bir mesleği niye istihza ediyorsun? Bir gelirin geldiği yer helâl, gittiği yer helâl ise, böyle bir devirde bu, o gelir sahibinin Allah'ın himayesi altında olduğunu göstermez mi? Siz aynı istihzayı adrese teslim ihalelerle zengin olan iktidar avenesi için kaç kere yaptınız? Bu nasıl iştir ki, iktidarın üst kademelerinde, daha düne kadar iki kaz gütmemiş ve bir çift çorap alıp satmamış, babaları iktidar olduğunda on-on beş yaşlarında olan çocuklar bugün pek çok şirketin sahibi ve ortağı olarak milyarder oluverdiler?Tabi, aynı şey iktidar yakını gazeteciler için de geçerli.Pek çoğunun aylık geliri neredeyse Fatih Terim'in aylık gelirini solladı. Bir Müslüman ve bir gazetecinin işi helâl yolla para kazanan namuslu insanlara laf çakmak mı yoksa akşam fakir yatıp sabah erken kalkan iktidar yakınlarına, "Bu değirmenin suyu nereden geliyor?" diye sormak mı olmalı? Neyse?Gelelim Atatürk bahsine!Çatlasanız da patlasanız da Atatürk Çanakkale Zaferi'nin yıldızı, Kurtuluş Savaşı'nın muzaffer komutanıdır.Çanakkale ile övünen ve Atatürk'ün tek yetkili ve sorumlu olarak sevk ve idaresi altında kurtulan vatanda doğup büyüyen, meslek sahibi olan ve o vatanda alnını secdeye koyan herkes O'na çok şey borçlu olduğunu bilmeli ve O'nu hayırla yâd etmelidir. Metrekareye 6 bin merminin düştüğü Çanakkale'de bir saniye bulunmanın o kişiyi bin kusuru olsa dahi cennetlik etmeyeceğini kim iddia edebilir? Neymiş efendim, Atatürk'ü Anadolu'ya Vahdettin, "Vatanı kurtar" diye göndermiş.Diyelim ki öyle olmuş?O bunu başarmış mı?Başarmış?Öyleyse, "Allah razı olsun" demek gerekmez mi?Efendim Vahdettin Atatürk'e, "Paşa, şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin. Fakat asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden mühim olabilir. Paşa, Paşa devleti kurtarabilirsin!" demiş. Atatürk, Çankaya isimli eserde bu sözleri nakleder. Atatürk düşmanları da, "Bak işte gördün mü, Atatürk'ün kendisi de kabul ediyor" sakızını çiğnerler.Evet, amma, bu sözlerin bir de devamı vardır.Biz bu "devamı" biraz geriden alarak özetleyelim..Yıl 1919.Tablo şudur.Vahdettin Padişah!Damat Ferit Başbakan!Mustafa Kemal'i bir bahane ile Anadolu'ya geçirmek isteyen Ali Fuat Paşa'nın dostu Mehmet Ali Bey de, İçişleri Bakanı'dır.İşte o günlerde İstanbul'daki İşgal Kuvvetleri Komutanı Sadarete, "Samsun ve dolaylarında asayiş bozuldu. Rum köyleri sürekli taarruza uğruyor. Hükümet asayişi temin edemediği takdirde hadiselere bizzat biz müdahale edeceğiz" anlamında bir nota verir.Damat Ferit, Mehmet Ali Bey'i çağırıp, "İçişleri Bakanı olarak bu meseleye dair ne gibi bir çaren var?" diye sorar ve İçişleri Bakanı da, "Bu iş burada, Bâbıâli'de yoluna konamaz. Asayişin bozulduğu bölgeye, bu davanın hakkından gelebilecek, dirayetli, tecrübeli bir şahsiyeti, geniş salâhiyetle göndermek lazımdır" der ve mevcut kumandanlar arasında bu vasıflara haiz olan tek kişinin Mustafa Kemal olduğunu söyler.İşte işin özü budur.Yani Vahdettin, Mustafa Kemal'i "Vatanı kurtarmak için" değil, İngilizleri öfkelendiren Türkleri terbiye için Samsun'a göndermiştir.Çankaya isimli eserdeki ilgili bölümün devamında Atatürk'ün söylediği de budur.Bir de?Vahdettin'e gönderilen mektup meselesi var. O mektup Mustafa Kemal'in Vahdettin'e kayıtsız şartsız teslimi olarak değerlendiriliyor ve M. Kemal'in sözünde durmadığı iddia ediliyor.Oysa mektupta Atatürk, Vahdettin'i, Kurtuluş Savaşı'na destek vermeye çağırıyor.Mektuptan şu satırları birlikte okuyalım lütfen:"Asya'nın ve İslâm'ın alemdarı, diye cihanşumül bir şöhret olan milletimiz, halâsını (kurtuluşunu) canına susamış düşmanların merhametinden bekler mi?"Yani, "Vazgeç şu, yalnız Allah ve İngilizlere güveniyorum" saplantından demektedir. Mustafa Kemal daha ne desin?Bir yanda Vahdettin ve devletin bütün imkânları, diğer yanda başta İngilizler ve Yunanlılar olmak üzere İtalyanlar ve Fransızlarla askerî ve diplomatik pek çok cephede savaşarak Müslüman Türk milletini vatansız kalmaktan kurtaran bir insanı, Haydar Baş elbette sevecek ve sevdirecek.O'nun, Milyonlarca Müslüman'ın kanına ekmek doğrayan ABD ile "Stratejik ortak" olması ve Başkanının sesine hayran kalmasını mı umuyordunuz? Siz O'nun batmış AB'ye bile kayıtsız şartsız teslim olmasını, Yahudi ödüllerine ağzının sulanmasını mı bekliyordunuz?"Tencereci"ymiş?Sevilmesi için "Çuvalcı" mı olsaydı?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hasan Demir / diğer yazıları
- Artık yeter! / 02.11.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015