Kuzey Irak'taki yerel Kürt yönetimi başkanı Mesut Barzani'nin, Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu'nda önceki gün yaptığı konuşmada PKK sorununun siyasi yöntemlerle çözülecek bir sorun olduğunu söylemesi Avrupa'daki gündemi iyi takip ettiğini gösteriyor. Bu yüzden de bu söylemin Avrupa'da kabul göreceğini biliyor. Nedeni ise Kuzey İrlanda'da son olarak meydana gelen ve AB ile ABD'yi son derece memnun eden gelişmelerdir. Avrupa gündemini pek takip etmediğimiz için buradaki ilintiyi açıklamakta yarar var. Protestanlar ile Katolikler 1966 yılından bu yana sürdürdükleri ve 4 bin kişiye yakın insanın hayatını kaybettiği savaşlarını nihayet bir yana bırakarak Kuzey İrlanda'yı birlikte yönetmeye karar verdiler.
40 yıl kavga ettilerİngiltere'ye bağlı olan Kuzey İrlanda'nın özerk olan yerel hükümetinin "Birinci Bakanı" Rahip Ian Paisley, yardımcısı ise Martin McGuinness olacak. Bu kişilerin kim olduklarını hemen anlatalım. İkincisi, yani McGuinness, Protestanlara karşı çok sayıda eyleme karışmış olan eski bir IRA teröristidir. Paisley ise aşırı milliyetçi Protestan teröristleri 40 yıldır Katoliklere karşı kışkırtan kişidir.İngiliz ordusunun müdahalesine rağmen önlenemeyen terör saldırılarında, onca masum insanın ölmesine yol açan olayların kışkırtıcısı veya saldırganı olan bu iki kişinin, aralarındaki sorunun ancak siyasi yollardan çözümlenebileceğini anlamaları tam 40 yıl aldı. Ama sonunda o noktaya geldiler. Bu yüzden de Avrupa ve Amerika'daki gözlemciler buna "hiç kimsenin önceden hayal edemeyeceği bir mucize" olarak bakıyorlar. Bu arada bir hususu daha açıklamakta yarar var.
Tüm Avrupa için önemliTürkiye'de PKK bağlantılı saldırılarda 30 binden fazla insan ölürken, Kuzey İrlanda'da terör saldırıları nedeniyle ölenlerin sayısı, dediğimiz gibi, 4 bin civarındadır. Onun için mutlak anlamda bakıldığında iki rakam karşılaştırılamaz bile.Fakat Kuzey İrlanda'nın nüfusunun sadece 1.6 milyon olduğu düşünülürse, bu 4 bin rakamı göreceli olarak çok farklı bir anlam kazanıyor. Zira her Kuzey İrlandalı 40 yıl süren kanlı çatışmalardan ya bizzat etkilendi, ya yakınları veya akrabaları etkilendi ya da tanıdıkları etkilendi. İngiliz milliyetçisi Protestanlar ile İrlanda'ya bağlanmak isteyen ayrılıkçı Katolikler arasında sağlanan bu barış bu yüzden tüm Avrupa için büyük önem taşıyor. Zira bu olay, bu kadar kanlı bıçaklı olmuş iki milletin, gerekli siyasi iradeyi bulmaları halinde, terörü ve şiddeti bırakıp sorunlarına siyasi çözümler bulabileceklerini gösteriyor.
Kızgın sesler işine geliyorİşte Barzani'nin hesabı burada devreye giriyor. Bu gelişmenin AB'de ve ABD'de alkışlandığını bildiği için "Türkiye'deki PKK sorununun çözümü askeri değil, siyasi yollardan geçiyor" diyor. Bunun Türkiye'de anında reddedilecek bir yaklaşım olduğunu da bildiği için, Avrupalılara son derece makul gelen bu temayı işlemek suretiyle Ankara'yı AB nezdinde zorda bırakmayı amaçlıyor. Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmaya Türkiye'den yükseleceğini bildiği kızgın sesler de haliyle işine geliyor. Özetle, Barzani Türkiye'ye karşı diplomatik etki alanını genişletiyor. Semih İdiz
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.