‘Bağışladığın şeyi fazla görme’
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “İnsanlardan bir şey dilemenin ağırlığı bağışlamaktan daha çoktur. O halde bağışladığın şeyi fazla görme. Zira o bir şey dilemenin ağırlığına denk değildir”
05.11.2019 00:00:00





Hellad birinden naklen şöyle demiştir:
İmam Sâdık'ın (a.s) huzurunda otururken bir dilenci geldi. İmam ona bir dirhem verdi. Sonra başka biri geldi. İmam ona da bir dirhem verdi. Üçüncüsü geldi İmam ona da bir dirhem verdi. Dördüncüsü geldi İmam şöyle buyurdu: "Rızkını Allah versin." Ardından bize dönerek şöyle buyurdu: "Eğer sizden biri yirmi bin dirheme sahip olsa, hepsini bu yolda harcamak isterse harcar ve kendisine bir şey kalmaz. Böyle bir kimse duası müstecab olmayan üç kişiden biridir." (Emali'et-Tusi, 679/1445).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Birinci, ikinci ve üçüncü dilenciye veriniz. Ondan sonrası size kalmıştır." (İddet'ud-Dai, 91).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Üç dilenciye yiyecek verin. Ondan sonrası size kalmıştır. Eğer isterseniz onlara da veriniz. Eğer vermezseniz yine de o gün görevinizi yapmış olursunuz." [3]
Muhammed b. Ebi Hamza şöyle diyor:
Gözleri görmeyen yaşlı biri dilencilik yapıyordu. Müminlerin Emiri Ali (a.s), "Bu kimdir?" diye sordu. Onlar, "Ey Müminlerin Emiri! O Hıristiyan bir adamdır" deyince Müminlerin Emiri (a.s) şöyle buyurdu: "Onu çalıştırdınız, şimdi de yaşlanıp aciz düşünce ona yardım etmiyor musunuz? Ona beytülmalden bir şey verin." (Vesail'eş-Şia, 11/49/1).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "İnsanın, insandan bir şey dilemesi bir fitnedir. Eğer ona verirse, o kendisine vermemiş bir kimseyi över. (Çünkü gerçek veren Allah'tır ve onu övmesi gerekir). Eğer onu reddederse, kendisini mahrum etmemiş bir kimseyi kınamış olur. (Çünkü ondan esirgeyen Allah'tır.)" (Tuhef'ul-Ukul, 365).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Hakkını isteyen kimsenin mükâfatı ona sadaka (ve hakkını) veren kimsenin mükâfatı gibidir." (Bihar, 96/157/33).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Fakire bakınız, eğer kalbinizde ona karşı bir merhamet duyarsanız ona verin. Çünkü o doğru söylemektedir." (Nevadir'ur-Ravendi, 3).
İmam Sâdık (a.s), dilencinin doğru söyleyip söylemediği hakkında soru soran kimseye şöyle buyurmuştur: "Kalbinde kendisine karşı acıma hissini duyduğun kimseye bağışta bulun." (El-Fakih, 2/68/1743).
İmam Zeyn'ul-Abidin (a.s) ağlayan bir dilenciyi görünce şöyle buyurmuştur: "Eğer bütün dünya bu adamın elinde olsaydı onu kaybetmiş olsaydı yine de onun için ağlamasına değmezdi." (Bihar, 78/158/10).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Az bağışlamaktan utanma. Zira mahrum kılmak bundan aha azdır." (Nehc'ul-Belağa, 67. Hikmet).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Eller üç çeşittir: En üstün el olan Allah'ın eli, ondan sonra gelen bağışlayan kimsenin eli ve onun altında dilenen el. O halde bağışlayıcı ol ve kendini zayıf/aciz kılma." (el-Hisal, 133/144).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "İnsanlardan bir şey dilemenin ağırlığı bağışlamaktan daha çoktur. O halde bağışladığın şeyi fazla görme. Zira o bir şey dilemenin ağırlığına denk değildir." (Gurer'ul-Hikem, 3496).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Dilenen kimsenin şehadeti kabul olmaz." (Vesail'uş-Şia, 6/309/16). (Muhammed Muhammedî reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.