Dar alanda İsrail'in yaptığını geniş alanda ABD yapıyor.
Böylece de, dar alanda eylem yapan -şimdilik- dar alanı işgal ediyor. Ramallah'la, Gazze ile yetinirken, geniş alanda eylem yapan da, önce Afganistan'ı, ardından da Irak'ı işgal etti.
Gerekçe hep aynı: Terör.
1947'deki Arap-İsrail savaşı sonrası bir milletin toprağını işgal eden İsrail, aradan geçen 55 yıllık süre içinde hedefine varmak için her yolu mübah kabul ederek, yakıyor, yıkıyor, öldürüyor, hatta "soykırım" bile yapıyor.
O meşru ama, evimden çık diyen "terörist." Yesinler bu tarifi.
İş tam da sükunete kavuştuğu sanıldığı bir anda al sana bir "intihar saldırısı" ve arkasından tekrar işgal, vahşet, kuşatma.
Önce Afganistan'da, sonra da Irak'ta, dünyanın gözüne baka baka sıraladığı hayali gerekçelerle hedefe varan ABD, gözüne kestirdiği ülkelerde meydana gelen "terör saldırılarına" yönelmiş vaziyette ve hazır kıta, eli tetikte bekliyor.
Gerek İsrail'de ve gerekse de diğer ülkelerde meydana gelen bu tip "terör saldırıları" kimin işine yarıyorsa, bu olaylardan kim karlı çıkıyorsa, bu onların işidir.
Düşmanına karşı silah olarak sadece "taş" kullanabilen birinin böylesi eylemlere kalkışabileceğine bir türlü aklım ermiyor.
Bütün dünyaya Irak'ta kitle imha silahı var yalanını yutturan ABD, genişleme sürecinde, önce Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da, sonra da Fas'ın başkenti Kazablanka'da meydana gelen ve onlarca insanın ölümüyle sonuçlanan saldırıları diline dolayıp lisan-i haliyle şunu mu demek istiyor:
"Eee biz ne demiştik? Biz dememiş miydik size dünya büyük bir terör belasıyla karşı karşıyadır. Dedik ama siz inanmadınız. Şimdi inanın."
Aynen şu fıkrada olduğu gibi:
Oflu ne yaptıysa hasta olduğuna inandıramamış eşi dostu.
Sonunda ölmüş; amansız hastalığından.
Mezar taşına şunu yazdırmış: "Hastayum dedum inanmadunuz. Öliyurum dedim gene inanmadınız. Eee, şimdi ne oldi?"
Tek korkum, dünyayı tehdit eden terör belasına, ABD tarzında inandırılan(!) ülkelerin içinde Türkiye'nin de olması.
Yıllarını terörle mücadeleyle geçiren ve bu uğurda yüz milyarlarca dolar zarar gören ülkemiz, bu belayı çok iyi tanıyor. Ey ABD'li müttefiklerimiz, siz bu konuda bizi inandırmak için bir işe kalkışmayın, emi?
Dünyanın en büyük istihbarat örgütleri 11 Eylül'de olduğu gibi gene çuvalladılar.
Dünyanın dikkatini başka yerlere çektiler, oysa eylem hiç hesapta olmayan Fas'ta meydana geldi.
Bu bile başlı başına bazı şeyleri çözmek için yeterli bir argümandır. Tabii anlamak isteyene.
Allah bütün insanlığı bu, yalan ve hileye dayanan vahşetten korusun.
Böylece de, dar alanda eylem yapan -şimdilik- dar alanı işgal ediyor. Ramallah'la, Gazze ile yetinirken, geniş alanda eylem yapan da, önce Afganistan'ı, ardından da Irak'ı işgal etti.
Gerekçe hep aynı: Terör.
1947'deki Arap-İsrail savaşı sonrası bir milletin toprağını işgal eden İsrail, aradan geçen 55 yıllık süre içinde hedefine varmak için her yolu mübah kabul ederek, yakıyor, yıkıyor, öldürüyor, hatta "soykırım" bile yapıyor.
O meşru ama, evimden çık diyen "terörist." Yesinler bu tarifi.
İş tam da sükunete kavuştuğu sanıldığı bir anda al sana bir "intihar saldırısı" ve arkasından tekrar işgal, vahşet, kuşatma.
Önce Afganistan'da, sonra da Irak'ta, dünyanın gözüne baka baka sıraladığı hayali gerekçelerle hedefe varan ABD, gözüne kestirdiği ülkelerde meydana gelen "terör saldırılarına" yönelmiş vaziyette ve hazır kıta, eli tetikte bekliyor.
Gerek İsrail'de ve gerekse de diğer ülkelerde meydana gelen bu tip "terör saldırıları" kimin işine yarıyorsa, bu olaylardan kim karlı çıkıyorsa, bu onların işidir.
Düşmanına karşı silah olarak sadece "taş" kullanabilen birinin böylesi eylemlere kalkışabileceğine bir türlü aklım ermiyor.
Bütün dünyaya Irak'ta kitle imha silahı var yalanını yutturan ABD, genişleme sürecinde, önce Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da, sonra da Fas'ın başkenti Kazablanka'da meydana gelen ve onlarca insanın ölümüyle sonuçlanan saldırıları diline dolayıp lisan-i haliyle şunu mu demek istiyor:
"Eee biz ne demiştik? Biz dememiş miydik size dünya büyük bir terör belasıyla karşı karşıyadır. Dedik ama siz inanmadınız. Şimdi inanın."
Aynen şu fıkrada olduğu gibi:
Oflu ne yaptıysa hasta olduğuna inandıramamış eşi dostu.
Sonunda ölmüş; amansız hastalığından.
Mezar taşına şunu yazdırmış: "Hastayum dedum inanmadunuz. Öliyurum dedim gene inanmadınız. Eee, şimdi ne oldi?"
Tek korkum, dünyayı tehdit eden terör belasına, ABD tarzında inandırılan(!) ülkelerin içinde Türkiye'nin de olması.
Yıllarını terörle mücadeleyle geçiren ve bu uğurda yüz milyarlarca dolar zarar gören ülkemiz, bu belayı çok iyi tanıyor. Ey ABD'li müttefiklerimiz, siz bu konuda bizi inandırmak için bir işe kalkışmayın, emi?
Dünyanın en büyük istihbarat örgütleri 11 Eylül'de olduğu gibi gene çuvalladılar.
Dünyanın dikkatini başka yerlere çektiler, oysa eylem hiç hesapta olmayan Fas'ta meydana geldi.
Bu bile başlı başına bazı şeyleri çözmek için yeterli bir argümandır. Tabii anlamak isteyene.
Allah bütün insanlığı bu, yalan ve hileye dayanan vahşetten korusun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024