Ayağını kalbine göre uzat

Kardiyovasküler Cerrahi Uzamanı Doç. Dr. Nezihi Küçükarslan, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de birinci ölüm nedeni olan kalp hastalıklarının önlenmesi için ilginç bir yöntem önerdi. Küçükarslan, en fazla stresin tetiklediği kal rahatsızlıklarına yakalanmamak için, bireylerin ayağını yorganına göre uzatmaları gerektiğini söyledi.


Küçükarslan, "Stres tüm hastalıklarda olduğu gibi kalp hastalıklarının da ortaya çıkışını, şiddetini artıran bir faktör. Stres sırasında vücudun salgıladığı, gereksiz zamanda vücuda salınan bir takım hormonlar ve enzimler direkt olarak ilk kalp ve damar duvarını etkiler. Günümüz ekonomik dengesinde kişisel ekonomimizi buna uydurmaya çalışmak zorluğunun getirdiği stres yükü, her aile babasının omuzlarında. Stresten uzak durmak neredeyse imkansız. Ailenin ekonomik stabilizesini sağlama eforu sırasında yaşanan stres ve gerilimin insan vücudunu en fazla hırpalayan bir faktör olduğu dünyada yapılan çalışmalarla ispatlanmış. Değiştiremeyeceğiniz parametrelerle hayatı kendinize ve sevdiklerinize zehir etmeyiniz. Buna engel olmanın basit bir yolu var "ayağı yorgana göre uzatmak". Başkasının sahip olduklarına değil kendi sahip olduklarımıza bakıp, sahip çıkarak, onlarla mutlu olarak yaşayalım." diye konuştu.

Dikkat edilmesi gereken unsurlar


Bunun yanı sıra aile bireyleriyle geçirilecek kaliteli zamanların da kalp rahatsızlığını önlemenin bir yolu olduğuna değinen Küçükarslan, kalbin mutlu ve huzurlu olunan ortamlarda besleneceği kan miktarını fazlasıyla aldığına dikkat çekti.


Sofrayı zenginleştirmenin yolunun ambalajlı değil, doğal gıdalardan geçtiğini vurgulayan Küçükarslan "Doğal sebze meyve ile zenginleştirilmiş bir diyet, yeme kültürünün kalp ve insan sağlığı için elzem olduğu kaçınılmazdır. Beslenme için lifli posalı gıdaları tercih ediniz. Yapılan çalışmalar bel çevresi kalınlığının artışının kalp hastalığı riskini direkt olarak artırdığını ortaya koymuştur. Erkeklerde 100 cm kadınlarda 85 cm üzeri artış her cm si kalp hastalıkları için risktir" dedi.


Küçükarslan, doğru oranda şeker kullanımının da kalp hastalıklarını önlemekte önemli bir etken olduğunun altını çizdi. Beslenme alışkanlığının küçüklükten başladığını söyleyen Küçükarslan, çocukların, çok sevdiği şekerli ve gazlı içecekler başta olmak üzere yapay tatlandırıcılı şekerlemelerden de korunması gerektiğini ifade etti. "Şeker regülasyonu bozuk olan hastaların damar yapı ve kalitesi, kalbi besleyen damarları başta olmak üzere tüm vücut organ damarları da hasta veya hastalık adayıdır. Aşırı tüketilen şeker ve şekerli yiyecek içecekler bu regülasyonu bozar." diyen Küçükarslan, şekerden mümkün olduğu oranda uzak durulması önerisinde bulundu.


Küçükarslan, su tüketiminin artırılması, tuz tüketiminin azaltılması, yağ kullanımının doğru ayarlanması tavsiyelerinde bulundu.