Avrupa'dan şaşırtan Türkiye açıklaması!
Almanya'da Başbakan Merkel ile SPD lideri Schulz'un "Türkiye'nin AB adaylığı sürecini askıya alma" çıkışına AB'den fazla destek gelmedi. Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile Avrupa Parlamentosu Başkanı Antonio Tajani, 'sığınmacı riski' nedeniyle AB'nin Türkiye'ye kapıyı açık tutmak zorunda olduğunu söyledi!
07.09.2017 00:00:00
RECEP BAHAR/İSTANBUL
Almanya Başbakanı Angela Merkel, 5 Eylül'de Federal Meclis'in genel seçimlerden önce düzenlediği son oturumda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin hukuk ilkelerinden uzaklaştığını, bu nedenle Ekim ayında yapılacak Avrupa Konseyi toplantısında, Türkiye ile yürütülen Avrupa Birliği (AB) üyelik müzakerelerinin dondurulması ya da tümüyle kesilmesi konusunu görüşebileceklerini söylemişti.
Merkel, Çarşamba günü yaptığı açıklamada ise hiçbir zaman Türkiye'nin AB üyeliğini desteklemediğini savunmuştu. Merkel'in bir numaralı siyasi rakibi Sosyal Demokrat Parti (SPD) lideri ve başbakan adayı Martin Schulz da, 3 Eylül'deki TV düellosunda, Türkiye'nin AB üyeliğine de karşı çıkarak, "Eğer Başbakan olursam Türkiye ile AB üyelik müzakerelerini keseceğim" demişti.
Ortaklardan destek gelmedi
Şu ana kadar Merkel-Schulz ikilisi, AB içinde beklediği desteği bulamadı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Atina ziyareti öncesinde Yunan Kathimerini gazetesine yaptığı açıklamada, Türkiye ve AB arasındaki ilişkilerde sorunlar bulunduğu ve Türkiye'nin kendisini AB'den uzaklaştırdığı ifadesini kullanarak, "Ancak Türkiye ile ilgili ilişkilerde bir çatlağın oluşmasını arzu etmem. Türkiye, birlikte karşı karşıya kaldığımız birçok krizde, özellikle göçmen krizi ve terör tehdidine karşı önemli bir ortak" diye konuştu.
Macron'un sığınmacı krizine vurgu yapması dikkat çekiyor. Macron, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile düzenli iletişimde olduklarını da kaydetti. Türkiye ve AB arasındaki göçmen mutabakatı hakkında Macron, "Türkiye-AB arasındaki göçmen anlaşması kesinlikle olumlu sonuçlar doğuruyor. Bu sonuçlar, özelde göçmen krizinde ilk baştan esas sorunla karşılaşan Yunanistan'ın üzerindeki baskıyı azaltmak için etkili" değerlendirmesinde bulundu.
AP'den şaşırtıcı açıklama
Normal koşullarda Türkiye'den pek hazzetmeyen Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Başkanı Antonio Tajani da, Brüksel'de bulunan Politico haber sitesine yaptığı açıklamada, AB'nin Türkiye ile sığınmacı sorunu, terörle mücadele gibi konular için diyalog yollarını açık tutmak zorunda olduğunu belirterek, "AB, Türkiye'ye kapıyı açık tutmak zorunda" dedi.
AB-Türkiye üyelik müzakerelerinin, ancak Türkiye'de idam cezası geri getirilmesi halinde son verilebileceğini vurgulayan Tajani, AB'nin Türkiye'de idam cezasının geri getirilmesinin kabul edilemez olduğu mesajını çok net bir şekilde vermesi gerektiğini söyledi.
Tajani, "Ancak bu durumda Türkiye-AB arasındaki diyaloğun kesilme ihtimali çok artar" ifadelerini kullandı. Türkiye-AB arasındaki gümrük birliği anlaşmasının güncellenmesinin ikili ilişkilerin seyrine bağlı olacağını ifade eden Tajani, "Türkiye ile sürekli olarak konuşmaya devam etmeliyiz. Ancak bu şekilde bazı konularda Türkiye'nin tutumunu değiştirmesini sağlayabiliriz" diye konuştu.
Türkiye'nin değerini bu rakamlar artırıyor!
Türkiye üzerinden Avrupa'ya geçen sığınmacı sayısı 2015'te 885 bin 400'dü. Sayı 2016'da 182 bin 500'e geriledi. Söz konusu 182 bin 500 sığınmacının çok büyük bir bölümü Ocak, Şubat ve Mart aylarında Avrupa'ya ulaştı.
Mart 2016'da Türkiye ile Avrupa Birliği arasında akdedilen anlaşma Nisan 2016'da yürürlüğe girdi. Bu anlaşmayı takiben, bir başka ifadeyle Nisan-Aralık döneminde Türkiye üzerinden Avrupa'ya geçen sığınmacı sayısı 21 bine düştü.
Oysa Akdeniz üzerinden Avrupa'ya ulaşan sığınmacı sayısı 2015'e göre artarak geçen yıl 181 bini geçti. Rakamlara bakıldığında sanki Türkiye'ye 'Avrupa bekçiliği' görevi verilmiş gibi...
Almanya Başbakanı Angela Merkel, 5 Eylül'de Federal Meclis'in genel seçimlerden önce düzenlediği son oturumda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin hukuk ilkelerinden uzaklaştığını, bu nedenle Ekim ayında yapılacak Avrupa Konseyi toplantısında, Türkiye ile yürütülen Avrupa Birliği (AB) üyelik müzakerelerinin dondurulması ya da tümüyle kesilmesi konusunu görüşebileceklerini söylemişti.
Merkel, Çarşamba günü yaptığı açıklamada ise hiçbir zaman Türkiye'nin AB üyeliğini desteklemediğini savunmuştu. Merkel'in bir numaralı siyasi rakibi Sosyal Demokrat Parti (SPD) lideri ve başbakan adayı Martin Schulz da, 3 Eylül'deki TV düellosunda, Türkiye'nin AB üyeliğine de karşı çıkarak, "Eğer Başbakan olursam Türkiye ile AB üyelik müzakerelerini keseceğim" demişti.
Ortaklardan destek gelmedi
Şu ana kadar Merkel-Schulz ikilisi, AB içinde beklediği desteği bulamadı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Atina ziyareti öncesinde Yunan Kathimerini gazetesine yaptığı açıklamada, Türkiye ve AB arasındaki ilişkilerde sorunlar bulunduğu ve Türkiye'nin kendisini AB'den uzaklaştırdığı ifadesini kullanarak, "Ancak Türkiye ile ilgili ilişkilerde bir çatlağın oluşmasını arzu etmem. Türkiye, birlikte karşı karşıya kaldığımız birçok krizde, özellikle göçmen krizi ve terör tehdidine karşı önemli bir ortak" diye konuştu.
Macron'un sığınmacı krizine vurgu yapması dikkat çekiyor. Macron, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile düzenli iletişimde olduklarını da kaydetti. Türkiye ve AB arasındaki göçmen mutabakatı hakkında Macron, "Türkiye-AB arasındaki göçmen anlaşması kesinlikle olumlu sonuçlar doğuruyor. Bu sonuçlar, özelde göçmen krizinde ilk baştan esas sorunla karşılaşan Yunanistan'ın üzerindeki baskıyı azaltmak için etkili" değerlendirmesinde bulundu.
AP'den şaşırtıcı açıklama
Normal koşullarda Türkiye'den pek hazzetmeyen Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Başkanı Antonio Tajani da, Brüksel'de bulunan Politico haber sitesine yaptığı açıklamada, AB'nin Türkiye ile sığınmacı sorunu, terörle mücadele gibi konular için diyalog yollarını açık tutmak zorunda olduğunu belirterek, "AB, Türkiye'ye kapıyı açık tutmak zorunda" dedi.
AB-Türkiye üyelik müzakerelerinin, ancak Türkiye'de idam cezası geri getirilmesi halinde son verilebileceğini vurgulayan Tajani, AB'nin Türkiye'de idam cezasının geri getirilmesinin kabul edilemez olduğu mesajını çok net bir şekilde vermesi gerektiğini söyledi.
Tajani, "Ancak bu durumda Türkiye-AB arasındaki diyaloğun kesilme ihtimali çok artar" ifadelerini kullandı. Türkiye-AB arasındaki gümrük birliği anlaşmasının güncellenmesinin ikili ilişkilerin seyrine bağlı olacağını ifade eden Tajani, "Türkiye ile sürekli olarak konuşmaya devam etmeliyiz. Ancak bu şekilde bazı konularda Türkiye'nin tutumunu değiştirmesini sağlayabiliriz" diye konuştu.
Türkiye'nin değerini bu rakamlar artırıyor!
Türkiye üzerinden Avrupa'ya geçen sığınmacı sayısı 2015'te 885 bin 400'dü. Sayı 2016'da 182 bin 500'e geriledi. Söz konusu 182 bin 500 sığınmacının çok büyük bir bölümü Ocak, Şubat ve Mart aylarında Avrupa'ya ulaştı.
Mart 2016'da Türkiye ile Avrupa Birliği arasında akdedilen anlaşma Nisan 2016'da yürürlüğe girdi. Bu anlaşmayı takiben, bir başka ifadeyle Nisan-Aralık döneminde Türkiye üzerinden Avrupa'ya geçen sığınmacı sayısı 21 bine düştü.
Oysa Akdeniz üzerinden Avrupa'ya ulaşan sığınmacı sayısı 2015'e göre artarak geçen yıl 181 bini geçti. Rakamlara bakıldığında sanki Türkiye'ye 'Avrupa bekçiliği' görevi verilmiş gibi...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.