Avrupa Birliği'nin zor seçimi
AB, 23-26 Mayıs tarihlerinde AB Parlamentosu için seçime gidiyor. Çeşitli senaryolar öngörülüyor. Bu senaryoların hepsinde AB karşıtları ve aşırı sağ gruplar yer alıyor
21.05.2019 00:00:00





Önümüzdeki günlerde, 23-26 Mayıs tarihleri arasında Avrupa Birliği'nde seçimler yapılacak ve AB parlamentosu için 751 üye seçilecek. Halen, yılan hikayesine dönen Brexit aşamasında olup tam olarak üyelikten ayrılmayan ve Brexit süreci için 31 Ekim 2019'a kadar süre verilen İngiltere'de de AB parlamento seçimleri yapılacak ve AB parlamentosu için temsilciler gelecek.
İngiltere'nin seçimlere katılması, üye sayısının eski sayıda, yani 751 de kalması anlamını taşıyor.
İngiltere'nin seçimlere katılması, üye sayısının eski sayıda, yani 751 de kalması anlamını taşıyor.
Aşırı sağ hareketler sivrildi
Artık saklanmayan bir gerçeklik olarak Avrupa siyasetinde yer alan aşırı sağ hareketler, 2019 seçimlerini domine edecek görünüyor. Seçim öncesi yapılan propaganda çalışmalarında en yoğun hareket, aşırı sağcı ya da AB karşıtı partiler tarafında yaşanıyor.
Aşırı sağ partilerin AB içerisinde üye ülkelerde ve AB üyesi olmayan diğer ülkelerde zaman zaman birlikte hareket ettikleri biliniyor.
Siyasi arenada konuşulanların başında, Avrupa aşırı sağının Rusya etkisinde kaldığı ve Rusya'nın ulusal parlamento seçimlerinde aşırı sağ partilere destek verdiği iddiaları geliyor. Avrupa parlamentosu seçimlerinde de değişik metotlar ve kampanyalarla doğrudan ya da dolaylı olarak AB seçimlerini Rusya tarafından manipüle edileceği iddiaları ortalıkta dolaşıyor.
Hatta bu iddialarda, 2019 AB seçimleri, 2016 ABD seçimleriyle karşılaştırılıyor, Rusya kaynaklı sosyal medya hesaplarının eş zamanlı olarak hem aşırı sağcı partileri hem de aşırı sağ karşıtı, anti-faşist grupları destekleyici mesajlar attığı ifade ediliyor.
Seçimlerde ABD gölgesi
ABD Başkanı Trump'ın seçimleri kazanmasında etkili olan, ABD aşırı sağının önemli figürü Steve Bannon, kurmuş olduğu Brüksel merkezli 'The Movement' organizasyonuyla 2019 AB seçimlerinde, AB parlamentosunda güçlü bir aşırı sağ ve AB karşıtı bloğun oluşması için çalışıyor.
Rusya'nın Avrupa siyasetine müdahalesi kesinleşmemiş iddialar düzeyinde kalırken Bannon, Fransa, Almanya, İtalya, Macaristan gibi ülkelerdeki aşırı sağ ile aynı sahnede resim vermekten çekinmiyor.
Trump'ın, Bannon'ın işine son vermesinden sonra, kendisini dünya aşırı sağının fikir babası olarak gören Bannon, siyaset sahnesinde şansı olan her sağ harekete yardımcı olmaya hazır olduğunu her fırsatta ifade ediyor.
27 Mayıs sabahı bir kabusa uyanmak istemeyen AB kurumları ve parlamento, kurumsal olarak seçim kampanyalarıyla Avrupalıyı sandığa çağırıyor. Önceki dönemlerde yapılan AB seçimlerinde katılımın düşük olması, aşırı sağ ve AB karşıtı partilerin işine yarıyordu. Bu defa işi şansa bırakmak istemeyen AB parlamentosu "bu defa seçiyorum" sloganıyla kampanya başlatarak, seçime katılımı artırmaya çalışıyor.
Muhterem DİLBİRLİĞİ / AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.