IMF ve AB üzerinden global sermayenin oyuncağı haline getirilen ülkemizde çıkartılan bütün iktisadi kanunlar, global odakların çıkarları doğrultusunda düzenlenmektedir.
Özelleştirme düzenlemelerinden Bankacılık Yasası ve Petrol Yasasına kadar pek çok düzenleme, bunun en açık örneklerindendir.
Uygulanan dış politika milli çıkarlarımıza uygun değilBütün bunları bir araya getirip düşündüğümüzde; ne kadar yanlış bir dış siyaset takip ettiğimiz anlaşılacaktır. Bu icraatların hiçbirisi, "milli çıkarlarımız"a uygun olmadığı gibi, ülke olarak bölünmeye doğru gidişimize de sebep olacak boyutta vahim hatalardır.
Dış politika, bağımsızlığımızı tehdit etmemeliMilli Devlet'te dış politika "bağımsızlık, milli menfaatler, barış, karşılıklı çıkar" temelleri ve kavramları üzerine oturmaktadır. Kısa da olsa bu temellere göz atalım?BA?IMSIZLIK: Devletlerin dış politikalarında uygulayacakları politikalara elbette kendileri karar vermeleri gerekir. Gerek dış, gerekse iç lobilerin etkisinde uygulanacak bir dış politika asla olumlu netice vermeyecektir. Globalleşme sürecinde ülkelerin içeride "dış destekli sivil toplum örgütleri, dışarıda ise "uluslarüstü örgütler" tarafından kuşatıldığı görülmektedir.
Milli çıkarlarımızı zedelemeyen birlikteliklere gidilebilirElbette devletler uluslar arası örgütlere üye olarak birlikteliğe gitmelidir. Ama bunu kendi iradesi ile yapmalıdır; bu örgütlerde bazı kararların onlara dikte ettirilmemesi gerekmektedir. Gerek GATT görüşmeleri, gerekse BM'nin yapısı bağımsız dış politika anlayışlarına ters düşmektedir. GATT görüşmeleri esnasında global firmaların istediği kararlar alınarak, gelişmekte olan devletlere uygulatılmaktadır.
Bugünkü BM ve AB bağımsızlığımıza ters düşmektedirBugünkü hali ile Birleşmiş Milletler de, adeta ABD'yi dinlemek ve onun talep ettiği kararları düzenlemek zorunda olan milletler topluluğuna dönüşmüştür. AB süreci, ülkemiz açısından Milli Devlet tezimizin ortaya koyduğu bağımsız dış politika anlayışına ters düşmektedir.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLER
Prof. Dr. İbrahim Arslanoğlu / Gazi Üniversitesi Öğretim ÜyesiFakirlik kalkacakMilli devlette hayata geçirilecek olan Milli Ekonomi Modelinde liberal kapitalist ekonominin bugüne kadar başaramadığı sürekli büyüme, tam istihdam ve gelir dağılımındaki adalet sağlanarak fakirlik ortadan kaldıracaktır. Milli devlet anlayışı ve milli ekonomi modeli sadece Türkiye'yi değil sömürgeci kapitalizmin kuşattığı bütün ülkeleri kurtaracak ve onların refah ve mutluluk içinde yaşamalarını sağlayacaktır. Milli devlet, Batı'nın sahte özgürlük ve insan hakları yerine gerçek özgürlük ve insan haklarını gerçekleştirecektir. Batı, sözde sivil toplum kuruluşları ile Türkiye'yi bir örümcek ağı gibi sararak ülkeyi etnik gruplara bölmek için büyük gayretler sarfetmektedir. Oysa Prof. Baş'ın milli devletinde vakıf, sivil toplum örgütleri ile düşünce kuruluşlarının dışarıdan yardım almalarına izin verilmeyecektir. Bunlara devlet tarafından maddi destek sağlanarak ülke yararına çalışmalar yapmaları desteklenecektir. Milli devlette eğitim, devletin görevleri arasında olduğundan eğitimin finansmanı devlet tarafından karşılanacaktır. Ne yazık ki, bugün devletin burs imkanları kasıtlı olarak sınırlı tutulduğu için Türk gençlerine dışarıdan desteklenen, Hıristiyan misyonerleri ile işbirliği içinde olan kuruluşlar tarafından burslar verilmektedir. Bu doğrudan doğruya ülke gençlerinin yabancıların denetimine alınması anlamına gelmez mi?
Özelleştirme düzenlemelerinden Bankacılık Yasası ve Petrol Yasasına kadar pek çok düzenleme, bunun en açık örneklerindendir.
Uygulanan dış politika milli çıkarlarımıza uygun değilBütün bunları bir araya getirip düşündüğümüzde; ne kadar yanlış bir dış siyaset takip ettiğimiz anlaşılacaktır. Bu icraatların hiçbirisi, "milli çıkarlarımız"a uygun olmadığı gibi, ülke olarak bölünmeye doğru gidişimize de sebep olacak boyutta vahim hatalardır.
Dış politika, bağımsızlığımızı tehdit etmemeliMilli Devlet'te dış politika "bağımsızlık, milli menfaatler, barış, karşılıklı çıkar" temelleri ve kavramları üzerine oturmaktadır. Kısa da olsa bu temellere göz atalım?BA?IMSIZLIK: Devletlerin dış politikalarında uygulayacakları politikalara elbette kendileri karar vermeleri gerekir. Gerek dış, gerekse iç lobilerin etkisinde uygulanacak bir dış politika asla olumlu netice vermeyecektir. Globalleşme sürecinde ülkelerin içeride "dış destekli sivil toplum örgütleri, dışarıda ise "uluslarüstü örgütler" tarafından kuşatıldığı görülmektedir.
Milli çıkarlarımızı zedelemeyen birlikteliklere gidilebilirElbette devletler uluslar arası örgütlere üye olarak birlikteliğe gitmelidir. Ama bunu kendi iradesi ile yapmalıdır; bu örgütlerde bazı kararların onlara dikte ettirilmemesi gerekmektedir. Gerek GATT görüşmeleri, gerekse BM'nin yapısı bağımsız dış politika anlayışlarına ters düşmektedir. GATT görüşmeleri esnasında global firmaların istediği kararlar alınarak, gelişmekte olan devletlere uygulatılmaktadır.
Bugünkü BM ve AB bağımsızlığımıza ters düşmektedirBugünkü hali ile Birleşmiş Milletler de, adeta ABD'yi dinlemek ve onun talep ettiği kararları düzenlemek zorunda olan milletler topluluğuna dönüşmüştür. AB süreci, ülkemiz açısından Milli Devlet tezimizin ortaya koyduğu bağımsız dış politika anlayışına ters düşmektedir.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLER
Prof. Dr. İbrahim Arslanoğlu / Gazi Üniversitesi Öğretim ÜyesiFakirlik kalkacakMilli devlette hayata geçirilecek olan Milli Ekonomi Modelinde liberal kapitalist ekonominin bugüne kadar başaramadığı sürekli büyüme, tam istihdam ve gelir dağılımındaki adalet sağlanarak fakirlik ortadan kaldıracaktır. Milli devlet anlayışı ve milli ekonomi modeli sadece Türkiye'yi değil sömürgeci kapitalizmin kuşattığı bütün ülkeleri kurtaracak ve onların refah ve mutluluk içinde yaşamalarını sağlayacaktır. Milli devlet, Batı'nın sahte özgürlük ve insan hakları yerine gerçek özgürlük ve insan haklarını gerçekleştirecektir. Batı, sözde sivil toplum kuruluşları ile Türkiye'yi bir örümcek ağı gibi sararak ülkeyi etnik gruplara bölmek için büyük gayretler sarfetmektedir. Oysa Prof. Baş'ın milli devletinde vakıf, sivil toplum örgütleri ile düşünce kuruluşlarının dışarıdan yardım almalarına izin verilmeyecektir. Bunlara devlet tarafından maddi destek sağlanarak ülke yararına çalışmalar yapmaları desteklenecektir. Milli devlette eğitim, devletin görevleri arasında olduğundan eğitimin finansmanı devlet tarafından karşılanacaktır. Ne yazık ki, bugün devletin burs imkanları kasıtlı olarak sınırlı tutulduğu için Türk gençlerine dışarıdan desteklenen, Hıristiyan misyonerleri ile işbirliği içinde olan kuruluşlar tarafından burslar verilmektedir. Bu doğrudan doğruya ülke gençlerinin yabancıların denetimine alınması anlamına gelmez mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.