Ateşin farz kılındığı günahlardan sakın
İmam Ca’fer (a.s.) Nisa sûresi 31. ayetle ilgili olarak şöyle buyurdu: “Büyük günahlar, Allah Azze ve Celle’nin kendisinden dolayı ateşi farz kıldığı günahlardır”
05.02.2024 10:38:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
![Ateşin farz kılındığı günahlardan sakın](resimler/haberler/22/atesin-farz-kilindigi-gunahlardan-sakin-H1517251-11.webp)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![Ateşin farz kılındığı günahlardan sakın](resimler/haberler/22/atesin-farz-kilindigi-gunahlardan-sakin-H1517251-12.webp)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![](temalar/resimler/bos.gif)
Abdullah b. Muskan, kendisine anlatan biri aracılığıyla rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam), "Onlar ateşe karşı ne kadar dayanıklıdırlar" (Bakara, 175) ayetiyle ilgili olarak şöyle buyurdu:
"Kendilerini ateşe sürükleyeceğini bildikleri fiili işleme hususunda ne kadar da dayanıklıdırlar." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 470).
Sedir rivayet eder:
Bir adam Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam)'a, "Ey Rabbimiz! Aralarında yolculuk yaptığımız şehirlerin arasını uzaklaştır, dediler ve kendilerine yazık ettiler." (Sebe, 19) ayetinin anlamını sordu.
Buyurdu ki: "Bunlar bir kavimdi ki, beldeleri birbirini görecek kadar yakındı. Aralarında nehirleri akıyor ve belirgin bir mal varlığına sahiptiler. Allah'ın kendilerine bahşettiği bu nimetlere karşılık nankörlük ettiler. Allah'ın kendilerine verdiği esenliği değiştirdiler. Bunun üzerine, Allah Azze ve Celle de onlara verdiği nimeti değiştirdi.
"Bir kavim kendisinde olanı değiştirmedikçe Allah onlara verdiği nimeti değiştirmez." (Ra'd, 11). Bunun üzerine, Allah, onların üzerine "Arim" selini gönderdi, beldelerini sular altında bıraktı, evlerini yıktı ve mallarını yok etti. Sahip oldukları bahçelerin yerine onlara iki bahçe verdi. Birinin meyvesi tatlı, birinin de acıydı. Biraz da sedir ağacından vardı bahçelerinde.
Sonra şöyle buyurur: "Nankörlük ettikleri için onları böyle cezalandırdık. Biz nankörden başkasını cezalandırır mıyız?" (Sebe, 17). (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 477).
el-Halebhi rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam), "Eğer yasaklandığınız büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi şerefli bir yere sokarız" (Nisa, 31) ayetiyle ilgili olarak şöyle buyurdu:
"Büyük günahlar, Allah Azze ve Celle'nin kendisinden dolayı ateşi farz kıldığı günahlardır." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 481, 483).
İshak b. Ammar rivayet eder: Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam), "Ufak tefek kusurları dışında, büyük günahlardan ve edepsizliklerden kaçınanlar." (Necm, 32) ayetiyle ilgili olarak şöyle buyurdu:
"Edepsizliklerden maksat, zina ve hırsızlıktır. Ufak tefek kusurlardan maksat da, kişinin zaman zaman bazı küçük günahlar işlemesidir ki, Allah bunları bağışlar."
Dedim ki: "Sapıklık ile küfür arasında bir ara menzil mi var?"
Buyurdu ki: "imanın kulpları o kadar çoktur ki!" (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 485).
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam), "Onlar ateşe karşı ne kadar dayanıklıdırlar" (Bakara, 175) ayetiyle ilgili olarak şöyle buyurdu:
"Kendilerini ateşe sürükleyeceğini bildikleri fiili işleme hususunda ne kadar da dayanıklıdırlar." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 470).
Sedir rivayet eder:
Bir adam Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam)'a, "Ey Rabbimiz! Aralarında yolculuk yaptığımız şehirlerin arasını uzaklaştır, dediler ve kendilerine yazık ettiler." (Sebe, 19) ayetinin anlamını sordu.
Buyurdu ki: "Bunlar bir kavimdi ki, beldeleri birbirini görecek kadar yakındı. Aralarında nehirleri akıyor ve belirgin bir mal varlığına sahiptiler. Allah'ın kendilerine bahşettiği bu nimetlere karşılık nankörlük ettiler. Allah'ın kendilerine verdiği esenliği değiştirdiler. Bunun üzerine, Allah Azze ve Celle de onlara verdiği nimeti değiştirdi.
"Bir kavim kendisinde olanı değiştirmedikçe Allah onlara verdiği nimeti değiştirmez." (Ra'd, 11). Bunun üzerine, Allah, onların üzerine "Arim" selini gönderdi, beldelerini sular altında bıraktı, evlerini yıktı ve mallarını yok etti. Sahip oldukları bahçelerin yerine onlara iki bahçe verdi. Birinin meyvesi tatlı, birinin de acıydı. Biraz da sedir ağacından vardı bahçelerinde.
Sonra şöyle buyurur: "Nankörlük ettikleri için onları böyle cezalandırdık. Biz nankörden başkasını cezalandırır mıyız?" (Sebe, 17). (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 477).
el-Halebhi rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam), "Eğer yasaklandığınız büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi şerefli bir yere sokarız" (Nisa, 31) ayetiyle ilgili olarak şöyle buyurdu:
"Büyük günahlar, Allah Azze ve Celle'nin kendisinden dolayı ateşi farz kıldığı günahlardır." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 481, 483).
İshak b. Ammar rivayet eder: Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam), "Ufak tefek kusurları dışında, büyük günahlardan ve edepsizliklerden kaçınanlar." (Necm, 32) ayetiyle ilgili olarak şöyle buyurdu:
"Edepsizliklerden maksat, zina ve hırsızlıktır. Ufak tefek kusurlardan maksat da, kişinin zaman zaman bazı küçük günahlar işlemesidir ki, Allah bunları bağışlar."
Dedim ki: "Sapıklık ile küfür arasında bir ara menzil mi var?"
Buyurdu ki: "imanın kulpları o kadar çoktur ki!" (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 485).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.