Asıl soykırım Türklere yapıldı
Ermeni yalanlarına gözü kapalı destek veren Batı ülkeleri aynı dönemde Müslümanların yaşadığı asıl soykırımı görmezden geliyor. Tarihçi Justin McCarthy, 20 yıl önce yayınlanan bir kitabında 1821-1922 yılları arasında 5 milyondan fazla Müslümanın öldürüldü
26.04.2015 00:00:00
HABER MERKEZİErmenilerin 1915 olaylarına ilişkin iddialarını birçok vesileyle gündeme getiren Batı ülkeleri, Osmanlı Devleti'nin son döneminde Balkanlar ve Kafkasya başta olmak üzere geniş bir coğrafyadan Anadolu'ya dönmek zorunda bırakılan ve katledilen milyonlarca Müslümanın acısını görmezden geliyor. ABD'nin Louisville Üniversitesi'nde çalışmalarını sürdüren tarihçi ve nüfus bilimci Justin McCarthy'nin 1995'te yayınlanan "Ölüm ve Sürgün: Osmanlı Müslümanlarına Karşı Etnik Temizlik" (Death and Exile: The Ethnic Cleansing of Ottoman Muslims, 1821-1922) adlı kitabı, 1821-1922 yıllarında Balkanlar, Kafkasya, Kırım ve Anadolu'da yaşanan Müslüman halkların uğradığı katliamlara ve sürgüne ışık tutuyor. McCarthy, kitapta 1800'lerin başında Osmanlı Devleti sınırları içinde kalan Anadolu, Kırım ve art bölgeleri, Kafkasya'nın büyük bölümü, Arnavutluk ve Bosna'dan Karadeniz'e uzanan çizgide Güneydoğu Avrupa'nın tümünü kapsayan bir coğrafyada Müslümanların, bazı bölgelerde çoğunluk bazı bölgelerde azınlık olarak yaşadığına dikkati çekiyor. Osmanlı Devleti'nin zayıflayarak dağılma sürecine girmesiyle bu bölgelerde Müslüman nüfusun topraklarından çıkarıldığını ya da katledildiğini kaleme alan McCarthy, 1821-1922 yıllarında 5 milyondan fazla Müslümanın öldürüldüğünü, sürgün edilen ya da göç etmek zorunda kalan Müslümanların bir kısmının, yolllarda açlık ve hastalıktan yaşamını yitirdiğini vurguluyor. Öte yandan Balkanlar'da, Kafkasya'da ve Anadolu'daki Müslümanların uğradığı katliamının tarihçesiyle ilgili Batı ülkelerinde herhangi bir yayına rastlanmıyor, kayıplar ders ve tarih kitaplarında yer almıyor.İlk katliamı Yunanlar yaptıJustin McCarthy'nin kitabında, Batı Trakya'daki Türklerin, Yunanlara ait bağımsız bir Yunanistan yaratma amacına engel olarak görüldüğü için 1800'lerin başında silahlı gruplarn hedefi olduğu, 1821'de, köy ve kasabalarda yaşayan Türklerin, yerleşim merkezlerinin dışına götürülüp kıyımdan geçirildiği ve bu süreçte 25 binden fazla Batı Trakya Türkünün öldürüldüğü belirtiliyor. McCarthy, işlenen cinayetlerin yalnızca Osmanlı'ya yönelik bir nefret patlaması değil, siyasal bir eylem niteliğinde olduğunu şu sözlerle anlatıyor: "Yunan ayaklanması, Balkanlar'da daha sonraki ayaklanmalar için bir model ortaya koydu. Ulusal bağımsızlığı sağlamak uğruna, bölgeleri Türk nüfusundan arındırma politikası 1877-78, 1912-13 ve 1919-23 savaşlarında tekrar kendini gösterdi. Daha sonraki savaşlarda, amaç, 1821'deki Yunan ayaklanmacılarının amacıyla aynıydı: Yol üzerinde bir engel olarak duran etnik ve farklı bir dine mensup toplumu yok ederek, kendi içinde birlik gösteren bir ulus yaratmak. Türklerden nefret ediyor olmak, yapılan kıyımlarda gerçek bir etkendi ama bu etken, bağımsızlık ve ulusçuluk hedeflerine doğru yönlendirilmişti." Kitapta, yeni bir ulus yaratmak uğruna Türklerin ve diğer Müslümanların sürgüne uğramasının, ilerleyen süreçte Bulgarlar ve Ermeniler tarafından da yöntem olarak izlendiği, yükselen yeni milliyetçiliklerin önlerindeki engel olarak görülen Balkanlar'da, Anadolu'da ve Kafkasya'daki Müslüman toplulukların en büyük bahtsızlığı olduğu dile getiriliyor.Balkanlar'daki nüfus dağılımı tümüyle değiştiTarihçi ve nüfus bilimci Justin McCarthy, Balkan Savaşları sırasında yaşanılan kayıplarla birlikte, Müslümanların, Balkanlar'da çoğunluk olma vasfını kaybettiğinin altını çiziyor. Arnavut Müslümanlar ve Batı Trakya'da yaşayan Türkler başta olmak üzere tüm Müslüman grupların büyük zulme uğradığı, Müslümanların, göç sırasında da defalarca saldırıya uğradığını dile getiren McCarthy, 1913 yılı Ekim ayında Bulgaristan ile imzalanan mübadele anlaşması ve yine Yunanistan ile kısmi olarak yapılan mübadeleyle, Doğu Trakya'daki Bulgar ve Yunan halkıyla, Batı Trakya'daki Türklerin yer değiştirdiğini hatırlatıyor. Kitapta, Balkanlar'dan göç eden Müslümanların 812 bin 771'i hayatta kaldığı, 632 bin 408'inin öldürüldüğü, bu topraklardaki Osmanlı Müslümanlarının yüzde 27'sinin katledildiği bilgisine yer veriliyor.İzmir'de de Türk kıyımı olduMcCarthy'nin kitabında, 15 Mayıs 1919 tarihinde Batı Anadolu'da yaşanan Yunan işgali sırasında, İzmir'e yapılan çıkarmayla kitlesel bir Türk kıyımına başlandığı vurgulanıyor. Müslümanların, o dönemde Batı Anadolu nüfusunun yüzde 80'ini oluşturduğu, işgal sırasında Türk köylerinin, yerleşim merkezlerinin yakılıp yıkıldığı, 1912'den İstiklal Harbi'nin sonu olan 1922'ye kadar Batı Anadolu'da bir milyon 246 bin 68 Müslümanın hayatını kaybettiği belirtilen kitapta, bu savaşlar sona erdiğinde Balkanlarda yaşayan kalabalık Türk nüfusunun epey azaldığı anlatılıyor. Kitapta, Sırbistan'dan Kafkasya'ya uzanan bölgede birçok ulus devlette sağlanan etnik ve dini birliğin, Müslümanların bu topraklardan sürülmesiyle sağlandığına dikkati çeken McCarthy, tarih kitaplarının çoğunda, azınlıklara duyulan nefret üzerinden bir okumayla yalnızca Osmanlı Ermenilerinin zorunlu göçünden bahsedilirken, tarihsel gerçeklere rağmen, Balkanlar'da ve Kafkasya'da yaşananların göz ardı edildiğini vurguluyor.5 milyondan fazla Müslüman katledildiKitapta bu dönemde Balkanlar'da, Kırım'da, Kafkasya'da ve Anadolu'da 5 milyondan fazla Müslümanın öldürüldüğü ortaya konuluyor. Bu bölgelerde 5.5 milyon Müslümanın öldürüldüğünü, 5 milyonu aşkın Müslümanın göçe zorlandığını ve bunların da birçoğunun göç yolunda hayatını kaybettiğini ortaya koyan Justin McCarthy, Balkanlar, Kırım, Kafkasya ve Anadolu'nun 5 milyondan fazla Müslümanın kayboluş hikayelerine sahne olduğunu ifade ediyor. McCarthy'nin kitabında, 19. ve 20. yüzyıllarda yaşanan savaşlarda hayatını kaybeden Yunan, Bulgar ve Ermenilerin sayısının, Türklerden çok daha az olduğuna, Balkanlar'ın, Anadolu'nun ve Kafkasya'nın tüm halkları için bu yüzyılların dehşet dönemi olarak tarihe geçtiğine işaret ediliyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.