Asgari ücret cebe girmeden eridi
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Aralık ayında açlık sınırının 9 bin 59 TL’ye yükseldiğini açıkladı. Böylece 2023 yılı için belirlenen 8 bin 500 TL’lik asgari ücret daha cebe girmeden erimiş oldu. Bu arada Bakan Bilgin’den ilginç bir açıklama geldi; işçi sendikaları başkanlarının kendisine, “8 bin liranın çok üzerinde çıkmayın” dediklerini öne sürdü
24.12.2022 16:27:00





MURAT ÇABAS/ DETAY HABER
Aralık ayı boyunca yapılan asgari ücret toplantıları neticesinde, işçi temsilcisi olan Türk-İş'in masada bulunmadığı bir ortamda Cumhurbaşkanı Erdoğan 2023 yılı için net asgari ücreti 8 bin 500 TL olarak açıkladı. İşçi temsilcileri açıklanan bu rakamı yaşam koşullarına göre yetersiz bulurken, işveren temsilcileri de yeterli destek sağlanmadığı için bu rakamın işsizliğe neden olacağını belirttiler. İşçi sendikalarının açıklamış olduğu açlık-yoksulluk araştırmaları asgari ücretin daha şimdiden, çalışanların eline geçmeden açlık sınırının altına düştüğünü ortaya koyuyor.
Şimdiden açlık sınırının altında kaldı
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, 2022 Aralık ayına ilişkin Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması'nı yayınladı. Buna göre, 4 kişilik bir ailenin aylık gıda harcamasını kapsayan açlık sınırı Kasım ayında 8 bin 657 TL iken, Aralık ayında 9 bin 59 TL'ye yükseldi. Bir ailenin aylık kira, fatura, eğitim, sağlık, giyim gibi tüm harcamalarını kapsayan yoksulluk sınırı ise Kasım'da 25 bin 422 bin TL iken, Aralık ayında 26 bin 124 TL'ye ulaştı. Birleşik Kamu-İş'ten yapılan yazılı açıklamada, "Açlık sınırının 9 bin lirayı, yoksulluk sınırının ise 26 bin lirayı aştığı Aralık ayında, iktidarın belirlediği 8 bin 500 liralık asgari ücret, açlık sınırının 559 lira, yoksulluk sınırının ise 17 bin 624 lira altında kaldı" denildi. Görüldüğü gibi ülkemizde 4 kişilik bir işçi ailesinin aylık geliri durumunda olan asgari ücret, bu ailenin minimum yaşam maliyeti olan yoksulluk sınırının 3'te 1'i seviyesinde kaldı.
Açlık sınırı Aralık'ta 402 TL arttı
Birleşik Kamu-İş'e göre, açlık sınırı Aralık'ta bir önceki aya göre 402 TL artarken, gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama 300 TL artarak 17 bin 65 TL'ye yükselmiş oldu. Aralık'ta yoksulluk sınırı önceki aya göre de 702 TL arttı. Sürekli yükselen enflasyon sebebiyle, 2022'de açlık sınırı toplam 4 bin 493 TL, gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama ise 8 bin 1192 TL yükseldi. Ailelerin gıda ve gıda dışı ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için yapması gereken toplam harcama tutarını gösteren yoksulluk sınırı son bir yılda toplam 12 bin 612 TL'lik artış gösterdi. Birleşik Kamu-İş'ten yapılan açıklamada şunlar ifade edildi: "Aynı aileden iki kişinin asgari ücretle çalıştığı aileler bile yoksulluk sınırının oldukça altında kalan bir gelirle yaşamak zorunda. Kaldı ki, Türkiye'deki ailelerin çok büyük bir bölümünde sadece bir kişi çalışıyor. TÜİK'in açıkladığı verilere göre, Türkiye'de 25 milyon 397 bin hale bulunuyor. Bu hanelerin yüzde 26.8'inde (6 milyon 806 bin hane) hiçbir çalışan bulunmuyor. Yüzde 41.4'ünde ise (yaklaşık 10 milyon 514 bin hane) sadece bir kişi çalışıyor. İki kişinin çalıştığı ailelerin oranı ise yüzde 23.7'de (6 milyon 19 bin hane) kalıyor. Hanelerin geri kalan yüzde 8.1'lik bölümünde ise ikiden fazla çalışan bulunuyor."
Bakan Bilgin'den ilginç açıklama
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, katıldığı bir TV programında asgari ücret süreciyle ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. Bakan Bilgin, asgari ücret görüşmeleri sırasında işçi sendikaları başkanlarının kendisine, "8 bin liranın çok üzerinde çıkmayın" dediklerini öne sürdü. Bilgin, konuşmasında şunları söyledi: "Ben bütün sendikalarla görüştüm. İşçi sendikaları başkanlarının taleplerini aldım. Bana gelen en önemli şey şu. Dediler ki; 'Siz, 8 bin liranın ne kadar üzerinde asgari ücret verirseniz biz o kadar zor durumda kalırız' dediler. Çünkü 'Bizim toplu sözleşmelerde aldığımız ücreti aşmanızı istemiyoruz, o zaman sendikalar fonksiyonsuz hale gelirler.' Bunu ilk defa söylüyorum, '8 binin çok üzerine çıkmayın' dediler." Bakan Bilgin bu iddialarda bulundu ama işçi sendikalarının basına yansıyan asgari ücret teklifleri bu şekilde değildi. DİSK, asgari ücret talebini net 13 bin 200 TL olarak açıklamıştı. DİSK'e bağlı Nakliyat-İş Sendikası, asgari ücretin net 14 bin 800 lira olmasını istedi. Asgari Ücret Komisyonu'nda işçileri temsil eden Türk-İş'in genel başkanı Ergün Atalay ise, masaya otururken kırmızı çizgilerinin açlık sınırı olduğunu belirtmiş fakat son toplantıda "2023 yılı için Türk-İş'in asgari ücret teklifi net 9 bin TL. Verirlerse masaya oturup imzalarız, vermezlerse o meselenin içerisinde olmayız" demişti. Hükümete yakınlığıyla bilinen Hak-İş bile asgari ücret beklentisini 10 bin TL olarak duyurdu.
Bakan, açlık-yoksulluk çalışmalarını da hedef aldı
Bakan Bilgin işçi sendikalarının yaptıkları açlık-yoksulluk çalışmalarını da hedef aldı ve şunları söyledi: "Ankara'da 15 marketten alınan fiyatla, Türkiye'nin açlık sınırı algısını yönetmek nasıl bir sorumsuzluktur. Bunu şiddetle reddediyorum. Bizim belirlediğimiz asgari ücret, işçilerimiz, işçi sınıfının büyük çoğunluğu tarafından makul bulunmuş, değerli bulunmuştur." Kiraların 6 bin TL'ye yükseldiği, faturaların ödenemeyecek noktalara geldiği, mutfak ve diğer harcamalara hemen hemen hiçbir paranın kalmadığı bir ekonomik ortamda, Bakan'ın iddia ettiği gibi işçilerin 8 bin 500 TL'lik yetersiz bir asgari ücretten nasıl memnun oldukları da merak konusu. Bakan Bilgin'e, "Siz, açlık sınırıyla ilgili bir çalışma yürüttünüz mü? Size göre Türkiye'de açlık sınırı nedir? TÜİK neden yapmıyor" soruları yöneltildi. Bakan Bilgin'in verdiği cevap şu şekilde oldu: "TÜİK'in rakamlarına büyüme, enflasyon başta olmak üzere itiraz ediyorlar. 'TÜİK, neden yoksulluk sınırı araştırması yapmıyor?' Bu, saçma bir soru, kendi içinde sorunlu bir soru. Onu bir tarafa bırakalım. Onu TÜİK'e sormak lazım. Her kurum yapabilir bunu, yaptırabilir."
Aralık ayı boyunca yapılan asgari ücret toplantıları neticesinde, işçi temsilcisi olan Türk-İş'in masada bulunmadığı bir ortamda Cumhurbaşkanı Erdoğan 2023 yılı için net asgari ücreti 8 bin 500 TL olarak açıkladı. İşçi temsilcileri açıklanan bu rakamı yaşam koşullarına göre yetersiz bulurken, işveren temsilcileri de yeterli destek sağlanmadığı için bu rakamın işsizliğe neden olacağını belirttiler. İşçi sendikalarının açıklamış olduğu açlık-yoksulluk araştırmaları asgari ücretin daha şimdiden, çalışanların eline geçmeden açlık sınırının altına düştüğünü ortaya koyuyor.
Şimdiden açlık sınırının altında kaldı
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, 2022 Aralık ayına ilişkin Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması'nı yayınladı. Buna göre, 4 kişilik bir ailenin aylık gıda harcamasını kapsayan açlık sınırı Kasım ayında 8 bin 657 TL iken, Aralık ayında 9 bin 59 TL'ye yükseldi. Bir ailenin aylık kira, fatura, eğitim, sağlık, giyim gibi tüm harcamalarını kapsayan yoksulluk sınırı ise Kasım'da 25 bin 422 bin TL iken, Aralık ayında 26 bin 124 TL'ye ulaştı. Birleşik Kamu-İş'ten yapılan yazılı açıklamada, "Açlık sınırının 9 bin lirayı, yoksulluk sınırının ise 26 bin lirayı aştığı Aralık ayında, iktidarın belirlediği 8 bin 500 liralık asgari ücret, açlık sınırının 559 lira, yoksulluk sınırının ise 17 bin 624 lira altında kaldı" denildi. Görüldüğü gibi ülkemizde 4 kişilik bir işçi ailesinin aylık geliri durumunda olan asgari ücret, bu ailenin minimum yaşam maliyeti olan yoksulluk sınırının 3'te 1'i seviyesinde kaldı.
Açlık sınırı Aralık'ta 402 TL arttı
Birleşik Kamu-İş'e göre, açlık sınırı Aralık'ta bir önceki aya göre 402 TL artarken, gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama 300 TL artarak 17 bin 65 TL'ye yükselmiş oldu. Aralık'ta yoksulluk sınırı önceki aya göre de 702 TL arttı. Sürekli yükselen enflasyon sebebiyle, 2022'de açlık sınırı toplam 4 bin 493 TL, gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama ise 8 bin 1192 TL yükseldi. Ailelerin gıda ve gıda dışı ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için yapması gereken toplam harcama tutarını gösteren yoksulluk sınırı son bir yılda toplam 12 bin 612 TL'lik artış gösterdi. Birleşik Kamu-İş'ten yapılan açıklamada şunlar ifade edildi: "Aynı aileden iki kişinin asgari ücretle çalıştığı aileler bile yoksulluk sınırının oldukça altında kalan bir gelirle yaşamak zorunda. Kaldı ki, Türkiye'deki ailelerin çok büyük bir bölümünde sadece bir kişi çalışıyor. TÜİK'in açıkladığı verilere göre, Türkiye'de 25 milyon 397 bin hale bulunuyor. Bu hanelerin yüzde 26.8'inde (6 milyon 806 bin hane) hiçbir çalışan bulunmuyor. Yüzde 41.4'ünde ise (yaklaşık 10 milyon 514 bin hane) sadece bir kişi çalışıyor. İki kişinin çalıştığı ailelerin oranı ise yüzde 23.7'de (6 milyon 19 bin hane) kalıyor. Hanelerin geri kalan yüzde 8.1'lik bölümünde ise ikiden fazla çalışan bulunuyor."
Bakan Bilgin'den ilginç açıklama
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, katıldığı bir TV programında asgari ücret süreciyle ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. Bakan Bilgin, asgari ücret görüşmeleri sırasında işçi sendikaları başkanlarının kendisine, "8 bin liranın çok üzerinde çıkmayın" dediklerini öne sürdü. Bilgin, konuşmasında şunları söyledi: "Ben bütün sendikalarla görüştüm. İşçi sendikaları başkanlarının taleplerini aldım. Bana gelen en önemli şey şu. Dediler ki; 'Siz, 8 bin liranın ne kadar üzerinde asgari ücret verirseniz biz o kadar zor durumda kalırız' dediler. Çünkü 'Bizim toplu sözleşmelerde aldığımız ücreti aşmanızı istemiyoruz, o zaman sendikalar fonksiyonsuz hale gelirler.' Bunu ilk defa söylüyorum, '8 binin çok üzerine çıkmayın' dediler." Bakan Bilgin bu iddialarda bulundu ama işçi sendikalarının basına yansıyan asgari ücret teklifleri bu şekilde değildi. DİSK, asgari ücret talebini net 13 bin 200 TL olarak açıklamıştı. DİSK'e bağlı Nakliyat-İş Sendikası, asgari ücretin net 14 bin 800 lira olmasını istedi. Asgari Ücret Komisyonu'nda işçileri temsil eden Türk-İş'in genel başkanı Ergün Atalay ise, masaya otururken kırmızı çizgilerinin açlık sınırı olduğunu belirtmiş fakat son toplantıda "2023 yılı için Türk-İş'in asgari ücret teklifi net 9 bin TL. Verirlerse masaya oturup imzalarız, vermezlerse o meselenin içerisinde olmayız" demişti. Hükümete yakınlığıyla bilinen Hak-İş bile asgari ücret beklentisini 10 bin TL olarak duyurdu.
Bakan, açlık-yoksulluk çalışmalarını da hedef aldı
Bakan Bilgin işçi sendikalarının yaptıkları açlık-yoksulluk çalışmalarını da hedef aldı ve şunları söyledi: "Ankara'da 15 marketten alınan fiyatla, Türkiye'nin açlık sınırı algısını yönetmek nasıl bir sorumsuzluktur. Bunu şiddetle reddediyorum. Bizim belirlediğimiz asgari ücret, işçilerimiz, işçi sınıfının büyük çoğunluğu tarafından makul bulunmuş, değerli bulunmuştur." Kiraların 6 bin TL'ye yükseldiği, faturaların ödenemeyecek noktalara geldiği, mutfak ve diğer harcamalara hemen hemen hiçbir paranın kalmadığı bir ekonomik ortamda, Bakan'ın iddia ettiği gibi işçilerin 8 bin 500 TL'lik yetersiz bir asgari ücretten nasıl memnun oldukları da merak konusu. Bakan Bilgin'e, "Siz, açlık sınırıyla ilgili bir çalışma yürüttünüz mü? Size göre Türkiye'de açlık sınırı nedir? TÜİK neden yapmıyor" soruları yöneltildi. Bakan Bilgin'in verdiği cevap şu şekilde oldu: "TÜİK'in rakamlarına büyüme, enflasyon başta olmak üzere itiraz ediyorlar. 'TÜİK, neden yoksulluk sınırı araştırması yapmıyor?' Bu, saçma bir soru, kendi içinde sorunlu bir soru. Onu bir tarafa bırakalım. Onu TÜİK'e sormak lazım. Her kurum yapabilir bunu, yaptırabilir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.