'Pandemi ve Küresel Oyun -4' seslendirme dosyası:
Küreselciler Kovid-19 üzerinden dünyayı 'Büyük Sıfırlama-Great Reset'e götürmek istiyor.
Dünya Ekonomik Forumu'na her yıl 2 binden fazla devlet ve hükümet başkanı, ekonominin önde gelen isimleri ve bilim insanları katılıyor. Burada alınan kararlar ile dünyanın yönünü belirliyorlar. DEF Başkanı Klaus Schwab Büyük Sıfırlama ile ilgili, ekonomik sistemi değiştirmeyeceklerini, aksine onu "sorumlu/paydaş kapitalizm" olarak geliştireceklerini belirtmişti.
Peki paydaşlığa götüren sebep neydi ? İngiltere merkezli uluslararası yardım kuruluşu Oxfam, 2 bin 153 milyarderin, dünya nüfusunun yüzde 60'ını oluşturan 4,6 milyar kişiden daha zengin olduğunu öne sürdü. "Önemseme Zamanı" isimli raporda, dünyanın yüzde 1'lik en zengin kesiminin, 6,9 milyar kişiden 2 kat daha zengin olduğu belirtildi.
Forbes'un geleneksel listesine göre de son 1 yılda dünya genelinde dolar milyarderi sayısında eşi görülmemiş bir artış yaşandı. Milyarder sayısı pandemi döneminde 660 kişilik artışla 2.755'e ulaştı. Milyarderlerin toplam serveti ise 5.1 trilyon dolarlık artışla 13.1 trilyon dolara yükseldi. Jeff Bezos 177 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin insanı olmaya devam etti. Milyarderler listesine bu yıl Türkiye'den 26 isim girdi. 26 Türk milyarderin toplam serveti 53.2 milyar dolar oldu.
Dünya ticaretinin finans ayağı tarafında da bir takım sıkıntılar vardı. Sermaye sahiplerinin yere ve zamana bağlı kalmadan parasını yollaması ve çekmesi kolaylık ama ulus devletlerin kendilerine özgü para ve maliye politikalarının birbiriyle farklılık göstermesi de ayrı bir problem oluşturuyordu. Kendilerince bu politikaları tek elden standart biçimde yürütecek bir otoriteye ihtiyaç vardı. Bu otorite Küresel Sistemin tümünde geçerli kuralları belirleyip uygulamayı denetlemeliydi. İşte 'Küresel Yönetim' projesi bunun için de gerekliydi.
Aşıların adil dağıtımı - COVAX
Pandemi döneminde sağlık, teknoloji ve gıda sektörleri servetlerini katladı. Hindistan, Brezilya ve diğer yoksul ülkelerin dört gözle beklediği aşı çalışmaları ne yazık ki sağlık ve ilaç sektörünü de elinde bulunduran Küresel finans elitlerinin vicdanına kalmış durumda.
Hindistan ve Güney Afrika, aşı üretimini kısıtlayan patent yasalarını gevşetmesi için Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) dilekçe verdi. Ancak ilaç şirketleri ve daha zengin ülkelerin hükümetleri, bunun pandemiyle mücadeleye ve ileriye dönük aşı geliştirme çalışmalarına zarar vereceği gerekçesiyle bu hamleye karşı çıkıyor.
Kendini sağlama alan aşı üreticileri DSÖ'yü de arkalarına alarak sınırsız imtiyaza sahip oluyorlar. Çünkü aşı üretimi, katı patent yasalarıyla kontrol ediliyor. Bu düzenlemeler, ilaç şirketlerinin yeni ilaçlar bulduklarında ve geliştirdiklerinde bunların başkaları tarafından üretilmemesini koruma altına alıyor. Bu durum da ilaç şirketlerinin hem üretimi hem de fiyatları kontrol ederek, bu ilaçların daha yoksul topluluk ve ülkeler için erişilemez hale gelmesine yol açabiliyor.
Sonuç olarak dünyanın anahtarını 'Küresel Yönetim' anlayışına vermek insanoğlunun kendi eliyle kendi sonunu hazırlamasıdır. Son dönemde Türk siyasetinde Küresel Yönetim ifadesi çok dillendirilmeye başlandı. Ezcümle 'Huzurun teminatı olacak bir Küresel Yönetim anlayışıyla buluşturacak medeniyet nöbetini devralmaya hazırlanıyoruz" ifadesini kim niye söyler... ve size kim bu nöbeti niye verir ?
Dünya Ekonomik Forumu'na her yıl 2 binden fazla devlet ve hükümet başkanı, ekonominin önde gelen isimleri ve bilim insanları katılıyor. Burada alınan kararlar ile dünyanın yönünü belirliyorlar. DEF Başkanı Klaus Schwab Büyük Sıfırlama ile ilgili, ekonomik sistemi değiştirmeyeceklerini, aksine onu "sorumlu/paydaş kapitalizm" olarak geliştireceklerini belirtmişti.
Peki paydaşlığa götüren sebep neydi ? İngiltere merkezli uluslararası yardım kuruluşu Oxfam, 2 bin 153 milyarderin, dünya nüfusunun yüzde 60'ını oluşturan 4,6 milyar kişiden daha zengin olduğunu öne sürdü. "Önemseme Zamanı" isimli raporda, dünyanın yüzde 1'lik en zengin kesiminin, 6,9 milyar kişiden 2 kat daha zengin olduğu belirtildi.
Forbes'un geleneksel listesine göre de son 1 yılda dünya genelinde dolar milyarderi sayısında eşi görülmemiş bir artış yaşandı. Milyarder sayısı pandemi döneminde 660 kişilik artışla 2.755'e ulaştı. Milyarderlerin toplam serveti ise 5.1 trilyon dolarlık artışla 13.1 trilyon dolara yükseldi. Jeff Bezos 177 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin insanı olmaya devam etti. Milyarderler listesine bu yıl Türkiye'den 26 isim girdi. 26 Türk milyarderin toplam serveti 53.2 milyar dolar oldu.
Dünya ticaretinin finans ayağı tarafında da bir takım sıkıntılar vardı. Sermaye sahiplerinin yere ve zamana bağlı kalmadan parasını yollaması ve çekmesi kolaylık ama ulus devletlerin kendilerine özgü para ve maliye politikalarının birbiriyle farklılık göstermesi de ayrı bir problem oluşturuyordu. Kendilerince bu politikaları tek elden standart biçimde yürütecek bir otoriteye ihtiyaç vardı. Bu otorite Küresel Sistemin tümünde geçerli kuralları belirleyip uygulamayı denetlemeliydi. İşte 'Küresel Yönetim' projesi bunun için de gerekliydi.
Aşıların adil dağıtımı - COVAX
Pandemi döneminde sağlık, teknoloji ve gıda sektörleri servetlerini katladı. Hindistan, Brezilya ve diğer yoksul ülkelerin dört gözle beklediği aşı çalışmaları ne yazık ki sağlık ve ilaç sektörünü de elinde bulunduran Küresel finans elitlerinin vicdanına kalmış durumda.
Hindistan ve Güney Afrika, aşı üretimini kısıtlayan patent yasalarını gevşetmesi için Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) dilekçe verdi. Ancak ilaç şirketleri ve daha zengin ülkelerin hükümetleri, bunun pandemiyle mücadeleye ve ileriye dönük aşı geliştirme çalışmalarına zarar vereceği gerekçesiyle bu hamleye karşı çıkıyor.
Kendini sağlama alan aşı üreticileri DSÖ'yü de arkalarına alarak sınırsız imtiyaza sahip oluyorlar. Çünkü aşı üretimi, katı patent yasalarıyla kontrol ediliyor. Bu düzenlemeler, ilaç şirketlerinin yeni ilaçlar bulduklarında ve geliştirdiklerinde bunların başkaları tarafından üretilmemesini koruma altına alıyor. Bu durum da ilaç şirketlerinin hem üretimi hem de fiyatları kontrol ederek, bu ilaçların daha yoksul topluluk ve ülkeler için erişilemez hale gelmesine yol açabiliyor.
Sonuç olarak dünyanın anahtarını 'Küresel Yönetim' anlayışına vermek insanoğlunun kendi eliyle kendi sonunu hazırlamasıdır. Son dönemde Türk siyasetinde Küresel Yönetim ifadesi çok dillendirilmeye başlandı. Ezcümle 'Huzurun teminatı olacak bir Küresel Yönetim anlayışıyla buluşturacak medeniyet nöbetini devralmaya hazırlanıyoruz" ifadesini kim niye söyler... ve size kim bu nöbeti niye verir ?
Arif Deniz / diğer yazıları
- Pandemi ve Küresel Oyun -4 / 07.05.2021
- Pandemi ve Küresel Oyun - 3 / 06.05.2021
- Pandemi ve Küresel Oyun - 2 / 05.05.2021
- Pandemi ve Küresel Oyun - 1 / 04.05.2021
- Tam kapanmanın maliyeti / 30.04.2021
- Pandemi ve Küresel Oyun - 3 / 06.05.2021
- Pandemi ve Küresel Oyun - 2 / 05.05.2021
- Pandemi ve Küresel Oyun - 1 / 04.05.2021
- Tam kapanmanın maliyeti / 30.04.2021